20 Eylül 2012 Perşembe

Terim de bizim 'Alex'imiz!

G.Saray Başkanı Ünal Aysal, M.United maçı sonrası HABERTÜRK’e çarpıcı açıklamalar yaptı. Aysal, kaybettikleri ilk Devler Ligi maçı sonrası Fatih Terim’e ve takıma tam destek verip şunları söyledi:

“Manchester’a karşı dişe diş mücadele ettik ama bu galibiyet için yeterli olmadı. Belki çok da iyi oynamadık, kaybettik ama açık söylemeliyim ki ben ilerisi için çok umutlandım. Bu takım bir üst tura çıkar ve bizi Avrupa’da çok dolaştırır. Buraya gelirken 3 ihtimali de düşündüm, kazanacağımıza inandım. İyi bir takım olduk. Bugün bunun sinyallerini aldık. Devler Ligi büyük bir arena. Biraz zamana ihtiyacımız var. Hocamız çok deneyimli ve kısa sürede takımı iyi yerlere getirdi. Bu sene fazla bir beklentimiz olamaz ama Devler Ligi’nde bir üst tura çıkmayı çok istiyoruz. Çok iyi oynamasak da maçın hakkı beraberlikti. Hakemen de bir penaltımızı vermediği söyleniyor. Bugün (dün) burada gördüğünüz, Alex Ferguson M.United için neyse, Fatih Terim’de G.Saray için odur. Türkiye’de kulüpler, hocalar konusunda istikrarsız. Size soruyorum, bugün G.Saray’ın başımda Terim’in yerinde yabancı biri olsa başarılı olabilir miydi? Olamazdı. Terim, Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli teknik direktörlerden biri ve ben görevde kaldığım sürece, uzun yıllar onunla çalışmak istiyorum. Tabii ki hoca da bunu istemeli. Ama onun yuvası G.Saray’dır.”

Devler Ligi’nde ilk kez forma giyen birçok oyuncularının olduğunu hatırlatınca da Aysal espiriyi patlattı “Sadece birkaç oyuncusu mu ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor sanıyorsununuz? Başkanları da acemi! Başkanları da ilk Devler Ligi’nde ilk kez başkanlık yapıyor. Bakın yanımda kulübün CEO’luğunu yapan Lutfi Arınoğan var. O da ilk kez Şampiyonlar Ligi deneyimi yaşıyor.”


Kaynak:Habertürk

Bir daha maç vermezdim!

“Ben, UEFA Hakem Kurulu Başkanı Collina’nın yerinde olsam, Avrupa’nın hiçbir yerinde bu hakeme maç vermezdim. 2. dakikada Umut’un penaltısını vermiyorsun, tabelayı etkiliyorsun. Sonra da hatalarına devam edip 3 penaltıyı daha çalmıyorsun”

Alman hakem Wolfgang Stark, Old Trafford Stadı’nda Aslan’ı kuşlara, kurtlara değil; kendi kararlarına yedirtti. Ben, UEFA Hakem Kurulu Başkanı Pierluigi Collina’nın yerinde olsam, Avrupa’nın hiçbir yerinde bu hakeme maç vermezdim. Yazık günahtır. Alın terine ve emeğe büyük haksızlıktır. Daha henüz 2. dakikada Umut’un düşürüldüğü pozisyona çok yakın olmasına rağmen ve görüş açısı o kadar güzelken penaltıyı verememenin hiçbir mazereti olamaz. Kariyeri var, tecrübesi var, bilgisi var... Böyle yüzlerce maç yönetmiş. Neye sığınarak penaltıyı vermiyorsun? Acemi bir hakem altın buldum diye bu penaltıyı öyle bir çalandır ki, Old Trafford’daki bütün seyredenler duyardı. Maçtan önce korkularım vardı. Ve bunu da arkadaşlarımla paylaşmıştım. Bu kadar önemli bir maça vukuatlı bir hakemi vermek, sadece benim değil, herkesin akılna soru işareti getirmiştir. Maçta, Manchester United’ın iki tane verilmeyen net penaltısı var.

AYDIN’A YAPILAN YÜZDE YÜZ PENALTI
Devre arasında soyunma odasına gidip penaltıyı vermediğini anlayınca sözüm ona vicdan muhasebesi yaparak İngilizler’in de penaltısını vermedi. 90+2’de Alman hakeme bir şans geldi ama, onu da değerlendiremedi. Aydın Yılmaz’a yapılan net bir müdahale vardı. Hem de çizgi hakeminin gözlerinin önünde... Bu da yüzde yüz penaltıydı. Hem orta hem de yardımcı hakem, Galatasaray’ın en azından 1 puanla döneceği maçtan eli boş dönmesine neden oldular. Galatasaray; muhteşem oyunuyla, direkten dönen toplarıyla herkesi sürklase etti. Hakemi geçse büyük sükse yapar, Atatürk Havalimanı’nda bandoyla karşılanırdı. Ama olsun, galiptir bu yolda mağlup olan.


Hırvatlar’ın da 2 penaltısını ‘es’ geçmişti...

Skandal kararlara imza atan Alman hakem Wolfgang Stark, özellikle son yıllarda yaptığı hatalarla dikkat çeken bir isim. 42 yaşındaki Stark, EURO 2012’de iki maç yönetmişti. Stark, özellikle Hırvatistan-İspanya arasında oynanan mücadelede Hırvatlar’ın iki penaltısını vermemişti.. Alman hakem, 15 Mayıs 2012’de, 2-2 sona eren Fortuna Düsseldorf-H.Berlin arasındaki Play-Off maçında da kararlarıyla olay olmuş, maç sonunda da H. Berlin’li futbolcu Kobiashvili’den yumruk yemişti. Stark, geçen yıl da Kicker tarafından Almanya’nın en kötü hakemi seçilmişti.


Kaynak:Habertürk

ManU'dan Semih'e yakın markaj!

21’lik savunmacıyı çok beğenen Ferguson, scoutlarını yollayıp Semih’in bonservisini sordu. Dürüst ise “Öyle bir fiyat yok” sözleriyle Kırmızı Şeytanlar’ı geri püskürttü.

Milliyet'in haberine göre; G.Saray, Old Trafford’dan skor olarak boynu bükük, oyun olarak ise başı dik ayrılırken maçın ardından ise Manchester United’ın scout ekibi sarı-kırmızılıların 2. başkanı Ali Dürüst’ün yanında aldı soluğu. Kırmızı Şeytanlar’ın hedefinde ise Semih ve Muslera vardı.

Dürüst'ü maç için tebrik eden scoutlar, baklayı da ağızlarından kısa sürede çıkardı. “Semih Kaya’nın futbolunu Sir Alex Ferguson çok beğendi. Bonservisi ne kadar öğrenebsilir miyiz?” diye soran oyuncu avcılarına Dürüst ise net yanıt verdi. “Oyuncumuz alt yapımızdan yetişen ve bizim için çok değerli bir isim. Öyle bir bonservis bedeli yok” diyerek İngiliz ekibinin genç oyuncu için yaptığı araştırmayı da ilk hamleden geri püskürttü. Geçen sezon 31 maçta 1 gol atan ve bu sezon da 5 kez sahaya çıkan 21 yaşındaki genç oyuncunun başarılı performansına İngiliz gazetelerinden de övgüler gelirken maçın en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.

MUSLERA DA TAKİPTE

Maçın ardından konuşan Dürüst ise Semih Kaya ve Muslera için İngilizler’le arasında geçen diyaloglarla ilgili olarak da konuştu.

Sarı-kırmızılı taraftarların Old Trafford’da sağladıkları destek için de ayrı bir parantez açan Dürüst, “Maçtan hemen sonra M.United scoutları Semih Kaya ve Muslera’nın bonservislerini sordular. Bizim seyircilerimiz, Manchester United’ın seyircilerini bastırdı. Onların yüzünü güldürerek buradan uğurlamak isterdik. Bir şey hariç her şeyden memnunuz. O da skor. Erken gelen gol oyunumuzu bozdu ama çabuk toparlandık. Manchester United deplasmanında oynamak kolay değil ama biz ‘Aslanlar’ gibi oynadık. Futbol, ‘takım oyunu’ ama bireysel baktığımızda Dany harika oynadı. Pozisyonlar da bulduk, rakibimiz de buldu. 2 kaleci de net pozisyonlar çıkardı. Maç tam bir final havasındaydı. G.Saray’ın gücünü ve potansiyelini herkese gösterdik.”


Kaynak:Habertürk

''Futbolda her şey adil olmuyor''

Tecrübeli kaleci maçı ise şöyle yorumladı: ''Maçta ilk yarıda verilmeyen bir penaltımız vardı. Verilse, maçın kaderi değişirdi. İkinci yarı ise daha etkili oynayan bir G.saray vardı. Bu maçın adil sonucu beraberlik olabilirdi. Ama futbolda her şey adil olmuyor. Rakibimiz daha fazla Valencia tarafından geldi. Bence maçta Hakan, Semih, Dany, Eboue iyi işler başardı. Ama sonuçta G.saray, kiminle oynarsa oynasın kendi oyununu oynayacağını herkese gösterdi.''


Kaynak:Habertürk

Dili boğazına kaçtı!

Bursa'da Oyak Renaultspor ve Orhangazispor karşılaşması sırasında 23 yaşındaki futbolcu Serkan Esen'in dili boğazına kaçtı. Takım arkadaşlarının gözyaşları gözyaşlarına boğulurken saha içinde yapılan ilk yardımın ardından genç futbolcu ambulans ile hastaneye kaldırıldı.
Merinos Stadyumu'nda Türkiye Kupası maçında karşı karşıya gelen Oyak Renaultspor ve Orhangazispor maçının 54.dakikasında Orhangazispor atağında kaleci ile karşı karşıya kalan 23 yaşındaki Serkan Esen topu kalecinin üzerinden aşırttı. Kaleci İbrahim'in topa çıkışı ile dizi suratına gelen Serkan Esen bir anda yere yığıldı. Dili boğazına kaçan ve yere yığılan Serkan Esen'e ilk müdahale saha içinde bulunan doktor ve masörler tarafından yapıldı.
Hakem maçı yarıda keserken futbolcular gözyaşlarına boğuldular. Uzun süren uğraşlar sonucunda Serkan Esen'in boğazına kaçan dili doktorlar tarafından çıkarıldı. Bilinci kapanan genç futbolcu saha içine çağıralan ambulans ile özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Hastanede kafa filmi çekilen orta saha oyuncusu Serkan Esen'in burnunun ve elmacık kemiğinin kırıldığı belirlenirken genç futbolcunun kaleci ile karşı karşıya kalması esnasında kalecinin dizinin suratına gelmesi sonucu meydana geldiği öğrenildi.


DHA


Kaynak:Habertürk

"Maçı nerede oynadık!"

Hamit Altıntop, Manchester United maçından sonra şunları söyledi:


"Şampiyonlar Ligi'ndeki en zor deplasmanlardan birinde oynadık. Pozisyonlara girdik ama maalesef olmadı. Fakat özgüvenimiz için faydalı oldu. Önemli olan takımın kazanması. Bazı arkadaşlar Şampiyonlar Ligi'nde ilk defa oynadı. Scholes, Şampiyonlar Ligi'nde hepimizin toplamından fazla oynadı. Isınmaya çıktığımızda çok şaşırdık! 'Deplasmanda mı içeride mi oynuyoruz?' diye düşündük."


Kaynak:Habertürk

Aykut Kocaman haklıymış!

Fenerbahçe'yi eleyerek Şampiyonlar Ligi gruplarına kalan Spartak Moskova, Barcelona'ya ecel terleri döktürdü. G Grubu ilk karşılaşmasında Camp Nou'da Barcelona'ya konuk olan Spartak, 1-0 geriye düştüğü maçı 2-1 öne geçti. Ancak Messi, Katalanlar'ı ipten alan isim oldu. Messi, 72 ve 80. dakikalarda attığı gollerle Barcelona'ya 3 puanı getirdi.


Şampiyonlar Ligi'nde gecenin diğer sonuçları ise şöyle:


E Grubu
Shakhtar Donetsk     2-0    Nordsjælland
Chelsea     2-2    Juventus
F Grubu
Lille     1-3    BATE
Bayern Münih     2-1    Valencia
G Grubu
Celtic     0-0    Benfica


Kaynak:Habertürk

"Daha da tedirgin edeceğiz"

Fatih Terim karşılaşmanın ardından şunları söyledi:


"Öncelikle kaybettiğimiz için üzgünüm. Sonuca pozitif diyemeyiz. Ama Galatasaray karakterine uygun oynadık. Başlarken biraz tedirgin başladık. Umut'un sakatlığı sonrası erken değişiklik yapmak zorunda kaldık. Sonuçta Manchester United ile oynuyoruz. Türkiye'deki mücadelemizin yetmeyeceğini söylüyordum. Farklı da yenilebilirdik, puan da alabilirdik. Direklerden dönen toplar var. Penaltıyı konuşmaya zaten gerek yok. Bu seviyedeki hakemler de bu penaltıyı verecek. Almamız gereken çok yol var. Bu seviye, ayrı bir seviye kabul edelim. Oyuncularımız direnç gösterdi. Ama son vuruşlar da başarılı olamadık. Olay yapabilirdik. Sevindirici olan Manchester'a kafa tutmak. Çalışmaya devam edeceğiz. Birçok hatamız oldu. Heyecan bazı oyuncularımızı sarmıştı. Oyuncularım buradan çok ders çıkarmalı. Her şeyden önce çalışmalıyız. Sir Alex Ferguson'ı Türkiye'de daha da tedirgin edeceğiz."


 


Kaynak:Habertürk

19 Eylül 2012 Çarşamba

Elimizden kaydı!

MANCHESTER UNITED - GALATASARAY KARŞILAŞMASININ TÜM DETAYLARI HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN


 Galeri için tıklayınız...


MAÇTAN NOTLAR

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Manchester United karşısında yeni transfer Cris'i yedek soyundururken, çift forvetle gol aradı.

Terim, Avrupa Şampiyonlar Ligi H Grubu'nda Manchester United ile deplasmanda oynadıkları maçta, 4-0 kazandıkları Antalyaspor maçında forma giyen Cris'i yedek kulübesinde oturttu. Deneyimli teknik adam, savunmanın ortasında Semih ve Dany ikilisine görev verdi.

Teknik direktör Terim, Antalyaspor maçından farklı olarak sağ kanatta Aydın yerine Hamit'i, forvette de Elmander yerine Burak'ı tercih etti. İleri uçta Burak ile birlikte Umut da görev yaptı.

5 futbolcuda Şampiyonlar Ligi heyecanı

Galatasaray'da teknik direktör Fatih Terim'in ilk 11'de görev verdiği 5 futbolcu kariyerlerinin ilk Şampiyonlar Ligi maçına çıktı.

Sarı-kırmızılı takımda Selçuk İnan, Umut Bulut, Semih Kaya, Dany Nounkeu ve kaleci Fernando Muslera Manchester United maçıyla birlikte ilk kez ''Devler Ligi''nde mücadele etmenin heyecanını yaşadı.

Kagawa ve Robin van Persie sahada

Manchester United Teknik Direktörü Alex Ferguson ise Galatasaray karşısında yeni transferleri Robin van Persie ve Kagawa'yı ilk 11'de sahaya sürerek, iki önemli silahıyla etkili olmayı hedefledi.

Manchester ekibini 26 yıldır çalıştıran Ferguson, geçen hafta 4-0 kazandıkları Wigan Athletic maçında Hollandalı yıldız van Persie ve Kagawa'yı yedek bırakmıştı.

Tecrübeli çalıştırıcı, kalede Lindegaard yerine bu kez De Gea'ya şans tanırken, Wigan maçında forma verdiği Ferdinand, Giggs, Hernandez, Buttner ve Welbeck'i ise Galatasaray maçında ilk 11'de düşünmedi.

Scholes, 19 yıl sonra yine sahada

1993 yılında oynanan ve Galatasaray'ın Old Trafford Stadı'nda Manchester United ile 3-3 berabere kaldığı maçta forma giyen Paul Scholes, bugünkü maçta da sahadaki yerini aldı.

19 yıl önceki maçta oynayan diğer efsane futbolcu Ryan Giggs ise 18 kişilik kadroda yer almadı.

Paul Scholes, geçen hafta Wigan Athletic ile yapılan lig mücadelesinde Manchester United formasıyla 700. maçına çıkmıştı.

Rooney, kadroya alınmadı

Mancheter United'ın en önemli futbolcularından Wayne Rooney, sakatlığı nedeniyle 18 kişilik kadroda yer almadı.

Ligde oynanan Fulham maçında sakatlanan ve bir ay sahalardan uzak kalacağı açıklanan Rooney, takımının maçını tribünden izledi.

Galatasaraylı futbolculara sevgi gösterisi

Karşılaşmanın başlamasına kısa süre kala Manchester United taraftarları 76 bin kişilik Old Trafford Stadı'nı doldurdu.

Kale arkasında kendilerine ayrılan bölümdeki yerlerini alan Galatasaraylı taraftarlar ise ısınmak için sahaya çıkan sarı-kırmızılı futbolculara sevgi gösterisinde bulundu ve tezahüratlarla moral verdi.


Kaynak:Habertürk

"Penaltımızı yedi"

Evet, Alman hakem yapacağını yaptı. Maçtan önce tedirgin olduğumu söylemiştim zaten. Maçın hemen başında Vidic'in Umut Bulut'a yaptığı müdahale çok açıktı. Bu penaltıyı bırakın Stark kariyerinde hakemi, amatör hakem bile verir. Yazık, çok yazık oldu!


Kaynak:Habertürk

Haydi Cimbom!

MANCHESTER UNİTED - GALATASARAY KARŞILAŞMASI CANLI ANLATIMLA HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN


MANCHESTER UNİTED - GALATASARAY



STAT: Old Trafford
HAKEMLER: Wolfgang Stark, Jan-Hendrik Salver, Mike Pickel (Almanya)
SAAT: 21.45 / Smart Spor

MANCHESTER UNİTED: Lindegaard, Rafael, Vidic, Ferdinand, Evra, Valencia, Carrick, Cleverley, Giggs, Kagawa, Van Persie
TEKNİK DİREKTÖR: Alex Ferguson

GALATASARAY: Muslera, Eboue, Semih, Dany, Hakan, Hamit, Selçuk, Melo, Amrabat, Burak, Umut
TEKNİK DİREKTÖR: Fatih Terim



Kaynak:Habertürk

Manchester sarı-kırmızı!

Yıllar sonra tekrar Devler Arenası'nda yer alan Galatasaray'da taraftarlar, Manchester United maçına büyük ilgi gösterdi. Karşılaşma öncesi grup halinde sokaklarda dolaşan Galatasaraylılar, Manchester sokaklarında renkli görüntüler oluşturdu.


Kaynak:Habertürk

Kocaman'dan net yanıt: Asla

Aykut Kocaman, UEFA AVrupa Ligi'nde yarın oynayacakları Marsilya maçı öncesi Moussa Sow ile birlikte basının karşısına çıktı. Kocaman bir gazetecinin "Lig hedefiniz Avrupa Ligi hedefinizin önüne geçti mi?" sorusuna "Asla" dedi.


"FORMDA VE MORALLİ BİR TAKIMLA OYNAYACAĞIZ"
Aykut Kocaman şunları söyledi:


"Basın toplantısına yoğun bir ilgi var bu sefer! Amacımız Şampiyonlar Ligi'ne katılmaktı ama bunu başaramadık. Yolumuza Avrupa Ligi'nde devam edecğeiz. Zor bir periyot olacak. Geçen sezondan sonra takımımız değişti. Takıma düşündüğümüzden fazla yeni oyuncu katıldı. Takımımızın oluşma evresinde bir yandan da iddiamızı sürdürmeye çalışıyoruz. Gruptan çıkmak istiyoruz. Grubun en azından kağıt üstünde tarihsel yapıları ve ülke güçleri itibariyle birbirine yakın 3 takım var grupta. Grupta kıyasıya bir mücadele olacak. Yarınki rakibimiz Marsilya çok formda. Yarın da büyük bir moralle karşımıza çıkacaklar. Özellikle kendi sahasında bir vites daha büyüyebilen bir rakibimiz var. Taraftarlarla beraber sahamızda oynamanın avantajını kullanmak istiyoruz. Yarınki maçta alınacak galibiyet bize moral ve avantaj getirecek. Ama zor bir maç. Formda ve moralli bir takımla oynayacağız."


"TOPAL, KUYT'TAN DAHA İYİ DURUMDA!"
"Mehmet Topal ve Kuyt'un oynayıp oynamayacakları son idmanda belli olacak. Mehmet Topal sanki oynama konusunda Kuyt'tan daha önde görünüyor."


"FENERBAHÇE'NİN KANUNU BU"
"Biz her şeyi kolayından tartışmayı seviyoruz. Tartışacak mutlaka bir şeyler buluyoruz. Kadorda 24 oyuncumuz var. 23'ünün ismini de UEFA'ya bildirdik. Sahaya çıkan 11 her zaman bir şekilde düşünülmüş, Fenerbahçe'nin en değerli 11'idir. Yarın da böyle olacak. Sonuç üzerinden çok doğal olarak kadro tartışılacak. Burada her şey sonuca bağlı olduğu için çıkaracağımız kadro tartışılacak. Doğanın ve Fenerbahçe'nin kanunu bu."


"KADROMUZ KALİTELİ VE DERİN"
"Kadromuz kaliteli ve derin. Ama sakatlıklar tabii ki takıma etki eder. Yarın kim oynarsa oynasın Fenerbahçe formasını temsil eden en iyi 11'dir. Kazanırsak ya da kaybedersek, eksikler nedeniyle olduğunu düşünmem."


"KUPANIN GETİRECEĞİ PRESTİJ PARADAN ÖNEMLİ"
"Süper Lig, Avrupa'daki hedefimizin asla önüne geçmedi. Gelirler önemli tabii ki. Ancak kupanın getireceği prestij paradan daha önemli. Kupaya asılmaya çalışacağız. Öncelik gruptan çıkmak."


SOW: FENERBAHÇE İÇİN İYİ BİR YATIRIMIM


Moussa Sow ise basın toplantısında şöyle konuştu:


"Yarınki maç kolay değil. Zor olacak. Marsilya bu sene lige çok iyi başladı. 5 maç üst üste kazandılar. Geçen sezonki takım değil. Daha kolektif ve düzenliler. Gruplardaki ilk maçımız. Üzerimize düşen görevlerin farkındayız. Galip gelmek istiyoruz. Fenerbahçe için iyi bir yatırımım. Gol atmak için oynuyorum ancak futbola böyle bakmamak lazım. Golcü sadece gol atmaz. Taktiksel hamleler de yapar. Kolektif anlamda takımına katkı yapar. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum."


Kaynak:Habertürk

En Baba gol!

Porto kaptanı Lucho Gonzales'ten profesyonellik dersi... Takımının Şampiyonlar Ligi'nde Dinamo Zagreb ile oynayacağı maçtan birkaç saat önce babasının ölüm haberini alan Arjantinli oyuncu, takımını yalnız bırakmak istemedi. Sahaya çıkan "kumandan" lakaplı yıldız bir gol atıp, golü babasına armağan etti.


Kaynak:Habertürk

Bu haber hiç iyi olmadı!

Premier League'de Fulham maçında sakatlanan ve Galatasaray maçında oynamayacağı belirtilen Rooney, bu akşam yedek kulübesinde olacak.

The Sun'ın okuyucularına özel olarak duyurduğu haberde; Fulham maçında sakatlanan ve sahalardan 2 ay uzak kalması beklenen golcü oyuncunun Galatasaray ile oynanacak Şampiyonlar Ligi maçında yedek soyunacağı bildirildi. Rooney'in pazar günü Liverpool maçında da forma giyebilecek formda olduğu belirtildi.

Daha önce de sakatlıkları bulunan Robin van Persie ve Shinji Kagawa'nın G.Saray karşısında oynayacakları açıklanmıştı.


Kaynak:Habertürk

"Futbol hayatını bitireceğim"

HTSPOR / Gökhan TÜRE

Siyah-Beyazlılar’ın sezon öncesinden bu yana başını ağrıdan Ricardo Quaresma olayı, başkan Fikret Orman’ı bir hayli bunaltmış ve üzmüş durumda... Ankara’da basketbol federasyonu başkanlığı seçimine katılan Beşiktaş Kulübü Başkanı, Portekizli oyuncu konusunda önemli açıklamalarda bulundu... Yönetimin orta yolu bulabilmek adına her yolu denediği ve uzlaşma zemini aradığı Quaresma’nın hiç bunlara yanaşmamasına içerleyen Orman, “Onun futbol hayatını bitireceğim” dedi.

Siyah-Beyazlı kulüpten yıllık 3 milyon 750 bin Euro garanti para kazanan ve 2 yıl daha mukavelesi bulunan oyuncunun başka kulübe gitmeye de sıcak bakmamasına bozulan Orman “Ortada bir sorun varsa insan bunu çözmek için uğraş verir. Karşı taraf adım atıyorsa diğer taraf da bir adım atar. Ancak Quaresma hiçbir şeyi kabul etmiyor ve yanaşmıyor. Bu şartlarda bizim de bir takım uygulamalarımız olacaktır” diye konuştu.

‘HİÇ TAVİZ VERİLMEYECEK’
Rusya’dan ve Abu Dabi’den talipleri olan ancak bu önerilere hiç sıcak bakmayan Quaresma’ya yönetimin bundan sonra hiç bir konuda taviz vermeyeceği öğrenildi. Takımdan ayrı olarak çalışacak ünlü yıldızın kurallara uyup uymadığı (idman programları) sürekli takip edilecek, disiplinsiz hareketlerde cezai uygulama yapılacak.


Kaynak:Habertürk

O her şeyi hak ediyor!

HTSPOR / Necati METE

Mersin İdman Yurdumaçında Cristian’ın son dakika golü F.Bahçe’de herkesi kendinden geçirmişti. Futbolcular birbirine kenetlenirken gözler Volkan’a çevrildi.Milli file bekçisi kalesinden fırladı, yedek kulübesine koştu, hocası Aykut Kocaman’la kucaklaştı. Volkan’ın bu sevinci,maç sonrası da gündemdeydi. Yakın arkadaşlarıyla o sevinci konuşan tecrübeli eldiven, Kocaman’ın F.Bahçe için önemine dikkat çekerken, “Geçen yıl çok üzüldük. O hırs ve bütünlükle yarıştığımız her alanda hedefi sonuna kadar kovaladık. Bunun altında hocamızın büyük emeği vardı. Onu son dönemde çok üzdüler. Mersinmaçında da son dakikada golü bulunca bu zaferi onunla kutlamak istedim. O her şeyin en iyisini hakediyor” ifadelerini kullandı.

‘MARSİLYA’YI AŞACAĞIZ’
Takımın son durumu da sohbetin diğer konusuydu. Volkan, teknik direktör Aykut Kocaman’ın emeğinin bir kez daha altını çizerken, “Takım içindeki sinerji, hocamızın yoğunmesaisiyle üst noktaya ulaşmaya başladı. UEFA Avrupa Ligi’ndeki hedeflerimiz yüksek noktalar. Bu hedefe yürüyecek hava takımda yavaş yavaş oluşuyor. Önümüzde bir Marsilya maçı var, sahamızda yapacağımız ilk maçtan kayıpsız çıkacağımıza inanıyorum” diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

İşte futbol bu!

HTSPOR


Futbolu seven herkes bu maçı ellerini ovuşturarak bekliyordu. Çünkü birçok kişi tarafından futbolun en önemli, en kaliteli ve en değerli turnuvası olan Şampiyonlar Ligi başladı. Hem de öyle bir başladı ki dünyanın en iyi 2 ligi olarak gösterilen İngiltere Premier Lig ile İspanya La Liga'nın şampiyonlarını karşı karşıya getirdi.


Oyun anlayışları olarak da birbirlerine çok benzeyen, hızlı ve sonuca giden futbolu tercih eden Real Madrid ile Manchester City'nin maçı adeta bir futbol şöleni olacağının sinyalini veriyordu. Fakat günümüz futbolunun en büyük düşmanlarından “tedbir taktiği ne yazık ki bu maçı da vurdu. Real Madrid sahaya yaratıcılıktan uzak, defansif bir orta sahayla çıkarken, Manchester City ise tamamen gol yememeyi düşünen bir anlayışla mücadeleye başladı.


Buna rağmen yetenekli futbolcuların çokluğu kısa süreli heyecanlar yaşatmaya yetti. 9'da Ronaldo soldan ceza sahasına girdi. Kompany'i ekarte eden Portekizli'nin şutunda kaleci Jo hart başarılıydı. 12'de benzer pozisyonda Ronaldo-Hart mücadelesini yine Hart kazandı. 21'de oluşan karambolde gol sesi çıkmadı. Temposuz geçen ilk yarının son tehlikesi Di Maria'nın ortasında geldi. Higuain'in şutu auta gidince soyunma odalarına 0-0'la gidildi.


İkinci yarıda ilk yarının kopyası gibi başladı. Real Madrid, İngiliz ekibinin sahasına iyiden iyiye yerleşirken, Bu sırada Marcelo'nun 5 dakika arayla çektiği iki şut az farkla auta çıktı. Artık gol için fazla beklemeye sabrı kalmayan Mourinho Mesut'u 65'te oyuna alarak hucüm vitesini arttırmayı planladı. Derken futbolun cilvesi tekrar ortaya çekti.


Kontra atakta, daha önce topu benzer şekilde iki kez daha rakip kaleye taşayan ve yıkılmayan Yaya Toure kaptığı topu maçın spikeri Ercan Taner'in deyimiyle “Usain Bolt” hızıyla tehlike bölgesine getirdi ve Dzeko'yu kaleciyle karşı karşıya bıraktı. Dzeko ise bu ikramı geri çevirmedi: 0-1. Yediği golle sarsılan Madrid amansızca City kalesine yüklenmeye başladı.


Gol gecikmedi, çekirge 3. kez zıplayamadı ve Marcelo'nun 3. uzaktan şut denemesi ağlarla buluştu: 1-1.


Gelen gollerle, iki takımda özüne döndü. Top bir o kalede bir bu kalede tehlike yaratmaya başladı. Futbolseverler bayram etti. 2 takımda bir anda şampiyonların mücadelesinin hakkını vermeye başladı.85'te Kolarov frikikten akıllıca vurdu. Seken top Casillas'ı avladı: 1-2.


Bu golden sonra ise Real Madrid Santiago Barnebau'daki “çılgın” maç çevirmelerinden birine daha başladı. Yediği golden 2 dakika sonra Benzema ceza sahası üzerinde harika döndü, müthiş vurdu: 2-2.


Fakat bu gole kadar henüz konuşmayan birisi daha vardı. Cristiano Ronaldo 90'da sahneye çıktı. Soldan rakibini ekarte edip harika vurdu. Hart'ın topa müdahale edememesiyle, bu ziyafet niteliğindeki 20 dakika son buldu: 3-2


NOTLAR


Silva alkış aldı


Manchester City'nin İspanyol futbolcusu David Silva, Real Madrid tribünlerinden alkış aldı. 63. dakikada yerini Edin Dzeko'ya bırakan Silva oyun alanını terkedene kadar ayakta alkışlandı. İspanya Milli Takımının da önemli parçalarından olan yetenekli orta saha ayrıca İngiliz takımına transfer olmadan önce adı Eflatun-Beyazlılarla da anılmıştı. Öte yandan Silva'nın yerine oyuna giren Bosna Hersekli Dzeko oyuna girdikten sadece 6 dakika sonra topu ağlara yolladı.


Gecenin diğer sonuçları ise şöyle:
A Grubu
Dinamo Zagreb     0-2    Porto
PSG     4-1    Dynamo Kiev
B Grubu
Montpellier     1-2    Arsenal
Olympiakos     1-2    Schalke
C Grubu
Málaga     3-0    Zenit
Milan     0-0    Anderlecht
D Grubu
Dortmund     1-0    Ajax


Kaynak:Habertürk

18 Eylül 2012 Salı

"Çatır çatır oynayacağız"

Galatasaray teknik direktörü Fatih Terim, Manchester United karşılaşması öncesinde basın mensuplarının soruları yanıtladı. Galatasaraylı oyuncular Felipe Melo ve Muslera da toplantıda sorulara cevap verdi.


Yıldız futbolcular yarından umutlu olduklarını ve ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. Oyuncuların görüşleri şöyle:


Melo: "Kesinlikle her geçen gün daha iyiye gidiyorum. Tabii ki %100 değilim. Zira %100 ile oynayan sadec. Bugün iyiyim, yarın daha da iyi olacağım. Alex Ferguson'u tabii ki yaşayan bir efsane olarak görüyorum. Benimle ilgili söyledikleri çok güzel. Her ne kadar öyle söylemiş olsa da önemli olan sahadaki oyunumuz. Ben maçtan umutluyum açıkçası. Keşke Brezilya teknik direktörü de Ferguson gibi düşünseydi. Ancak sanırım düşünmüyor."


Muslera: "Geçen sene durum farklıydı. Yeni bir takıma geliyorsunuz. Bir adaptasyon süreci geçiyor. Bu süreçte hatalar olabiliyor. Ancak bunu aştıktan sonra takımıma ve hocama en iyi şekilde yardımcı olduğumu düşünüyorum. Bu sene de hata yapmış olabilirim. Ama bunlar olabilir. Daha iyi olacağız, büyük takımız ofansif oynuyoruz bu yüzden boşluklardan gol yiyoruz ama iyi olacağız. Bu kariyerim için çok önemli. Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk maçım olacak bu maç. En iyi kalecilerden biri olarak görülmem çok güzel. Çalışıyoruz ve bunun sonucunda başarılı oluyoruz. Bu maç mutlaka çok önemli bir maç olacak."


"KAYBETMEK KOLAY, KAZANMAK OLAY..."


Fatih Terim ise şöyle konuştu: "Şampiyonlar Ligi'nde Türkiye'yi temsil eden tek takım biziz. Bu yüzden bütün gözler bizde olacak. Manchester dünyanın her yerinde sevilen ve sayılan bir takım. Bu yüzden takımın yarın konsantrasyonun yüksek olması normal. Ben tek başıma değil oyuncularım ve kulübümle bir şeyim. Oyuncular işin en önemli kısmını halledecekler inşallah. Başlangıçın burada olması hem iyi hem kötü. İyisi, Manchester ile her türlü oynayacaksınız. Kötüsü, birinci maçı Cluj ve Braga ile ilk maçları oynayıp daha sonra burda oynamak, 5-6 yıldır Avrupa'da olmayan Galatasaray için iyi olabilirdi"


"Otele geldiğimde duydum. Sabah Manchester'da bir hadise olmuş. Bir olay olmuş, ik polis öldürülmüş. Bunu bilmiyordum. Olaylar pek büyümedi zaten. O yüzden onları da anlayışla karşılamalıyız."


"Dünyanın şu anda en iyi birkaç takımından biriyle oynuyoruz. Bunu kabul edelim. Old Trafford'da oynamak da kolay bir şey değil. Oyuncularıma şunu söylüyorum: "Türkiye'de oynadığımız oyun buraya yetmez. Onun üstüne çıkmalıyız." Kabul edelim ki çok zor bir maç olacak. Ancak Galatasaray'ın yapacağı bu performansın yetmeyeceğini bilecek ve sahada elinden geleni yapacak. Tek istediğim oyuncularımın çatır çatır mücadele etmesi. Sonuç ne olursa olsun. Herşey kazanmak değil aslında, yarışmak daha önemli. Alacağımız her sonuç bizi ancak bir sonraki maç için avantajlı veya dezavantajlı duruma getirecek. Burada alacağımız sonuç grubu belli etmez. Zamanın bizim için çok önemi var. Maça biz böyle bakıyoruz. Çok güzel bir mücadele edeceğiz. Sonucunu da hep birlikte göreceğiz. Kaybetmek çok kolay, kazanmak olay ben bunda çok ısrar ediyorum. Umarım oyuncularım ikincisini seçer. Burada oynanacak her iyi oyun bizi ilerisi için daha iyiye taşıyacaktır."


"Keşke bir-iki maç oynasaydık, takım olarak o tecrübeyi yaşasaydık. Ben bugüne kadar burada oynamamış ve genç oyuncuların da bunu fırsat olarak görmelerini bekliyorum. Her zaman bu fırsat gelmeyebilir. Olayı böyle değerlendirmeleri kendileri için de iyi olacaktır."


"Her maçın zamanı, yeri, şartları çok değişik. Galatasaray'ın burada 3-3'le geçtiği İstanbul'da 0-0 berabere kalarak tur atladığını hatırlıyorum. Fenerbahçe burada kazandı. Beşiktaş burada kazandı mı bilmiyorum. Sanırım kazanmış. Biz de onları burada takip etmek isteriz. Açıkçası ezeli rakiplerimizin yaptığını yapmak isteriz. Önemli bir şey yapmışlardı çünkü."


"Manchester bence Şampiyonlar Ligi'nin en iyi takımı. Hep var. Ben de birinde oradaydım. Bayern'i finalde yendikleri maçı izlemiştim. Belki geçen sene olamamıştır. Ancak geçen sene başarılı olamaması bizim için daha kötü. Daha çok isteyeceklerdir. "


"Sadece Kagawa yok. Çok tehlikeli oyuncular var. Van Persie'den tutun Kagawa, Wellbeck, Valencia, Nani gibi çok önemli oyuncular var. Ancak spesifik olarak adam adama oyun olmayacaktır."


Kaynak:Habertürk

Terim polisle tartıştı!

Avrupa Şampiyonlar Ligi H Grubu ilk maçında yarın Manchester United ile karşılaşacak olan Galatasaray, İngiltere'ye geldi.

Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Ali Dürüst ile yönetim kurulu üyesi Abdurrahim Albayrak'ın da bulunduğu sarı-kırmızılı kafileyi taşıyan özel uçak, yerel saatle 14.00'da Manchester Havaalanı'na indi.

Kafileyi, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği yetkilileri ve THY Manchester Müdürü Cengiz Türksoy'un yanı sıra hava alanına gelen yaklaşık 50 kişilik taraftar grubu, çiçekler ve tezahüratlarla karşıladı. Taraftarlar, sevgi gösterisinde bulundukları futbolcularla fotoğraf çektirdi.

 Galeri için tıklayınız...


MEŞALE NEDENİYLE ARBEDE YAŞANDI
Futbolcular otobüse giderken meşale yakan bazı taraftarlarla polisler arasında arbede çıktı. Meydana gelen arbede sırasında 2 Galatasaray taraftarı gözaltına alındı. Olayın ardından otobüsten inen Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ile İngiliz polisi arasında kısa süreli tartışma yaşandı.

Teknik direktör Fatih Terim'in taraftarların serbest bırakılması için yaptığı girişim sonuçsuz kalırken, sarı-kırmızılı kafileyi taşıyan iki otobüs havaalanından ayrıldı.

Sakatlığı bulunan Sabri Sarıoğlu takımla birlikte İngiltere'ye getirilirken; Milan Baros, Gökhan Zan, Ceyhun Gülselam ve Sercan Yıldırım kafilede yer almadı.


Kaynak:Habertürk

Arda kadro dışı!

Atletico Madrid Teknik Direktörü Diego Simeone, bu akşamüstü Tel Aviv'e doğru hareket edecek 18 kişilik maç kadrosuna Arda, Falcao ve Gabi'yi dahil etmedi.


Arjantinli teknik adamın, bu futbolcularını dinlendirmeyi tercih ettiği ve bu yüzden kadroya almadığı ifade edildi.

Yakalandığı gripten dolayı 2 gündür dinlenen Emre Belözoğlu ise Hapoel Tel Aviv maçının kadrosuna dahil edildi. Emre hastalığından dolayı pazartesi akşamı Madrid'deki Kraliyet Sarayı'nda düzenlenen törene de katılamamıştı. Atletico Madrid Başkanı, teknik heyeti ve futbolcular, Avrupa'da kazandıkları kupalardan dolayı Kral Juan Carlos tarafından kabul edilmişlerdi.


Kaynak:Habertürk

Basketbolun Demirel'i!

Turgay Demirel, seçimde kullanılan 172 oyun 105'ini alarak yeniden başkan seçildi.


Ligin 4 büyük kulübü Fenerbahçe Ülker, Galatasaray, Beşiktaş ve Anadolu Efes'in Ali Doğan'ı desteklemesine rağmen, Turgay Demirel 6. kez Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı seçildi.


DEMİREL: HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM
Turgay Demirel yaptığı açıklamada "Hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Şu an salonda olmamasına rağmen diğer başkan adayına da teşekkür ederim" dedi.


İŞTE TURGAY DEMİREL'İN LİSTESİ:
Yönetim Kurulu Asil üyeler: Ahmet Ağırman, Kemal Akar, Alper Arıkoğlu, Firuz Bağlıkaya, Tolga Egemen, Dinçer Çetintaş, Erol Ertan, Hüsnü Karagözoğlu, Mehmet Küçük, Atilla Kurama, Julide Sonat, Akın Suel, Ali Osman Tobay, Kamil Uzun

Denetleme Kurulu Asil Üyeler: Cüneyt Olgaç, İsmail Uslu, 3 üye Spor Genel Müdürlüğü tarafından belirlenecek.


İŞTE GÜN BOYU YAŞANANLAR


Kaynak:Habertürk

Potada seçim günü

Rixos Otel'de gerçekleştirilen genel kurul öncesi başkan adayları Turgay Demirel ve Ali Doğan, otelin lobisinde delegeleri karşıladılar. Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman da kulüplerinin delegeleriyle birlikte genel kurula katıldı. Kongrenin yapıldığı salona birlikte giren Aziz Yıldırım ve Fikret Orman, kongreyi de yan yana oturarak takip etti.


Genel Kurul, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından divan kurulu seçimiyle başladı. Yapılan açık oylamada Divan Başkanlığına Prof. Dr. Erdal Poyrazoğlu, yardımcılığa Mesut Urgancılar, üyeliklere de Murat Tümer ve Mehmet Doymuş seçildi.

 Galeri için tıklayınız...

AZİZ YILDIRIM: BU FEDERASYON ÖZERK MİDİR?


Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ''Bu federasyon (TBF) özerk midir değil midir? Önce bu soruya cevap verilmesi gerekiyor. Eğer özerk bir federasyonsa devletin delegelerinin bu listelerde olmaması lazım'' dedi.

TBF'nin Ankara Rixos Otel'de gerçekleştirilen 6. Olağan Genel Kurulu'nda federasyon başkanı Turgay Demirel'in açılış konuşmasının ardından ana statüdeki değişiklikle ilgili oylamaya geçildi.
Oylama öncesi söz alan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, değişiklikle ilgili kendilerinin bilgilendirilmediğini söyledi.


"BİLGİLER ÇANTANIN İÇİNDE!"
Bilgilendirme belgelerinin federasyon tarafından dağıtılan çantaların içinde bulunduğunu kaydeden Yıldırım, ''İçeride çanta dağıtıyorlar onun içine koymuşlar, onun içinde veriyorlar. Daha önce bize gönderilmesi lazımdı'' diye konuştu. ''Biz buranın delegesiysek, bunu görmemiz, okumamız ve düşüncelerimizi söylememiz lazım'' diyen Yıldırım, şöyle devam etti: ''Bu federasyon özerk midir, değil midir? Önce bu soruya cevap verilmesi gerekiyor. Eğer özerk bir federasyonsa devletin delegeleninin bu listelerde olmaması lazım. Eğer federasyonu yine devlet eliyle yöneteceksek o zaman bu toplantılara da gerek yok. Bugün bu seçime de gerek yok. Onun için bunların önce bize gönderilmesi gerekir. Bizlerin burada kendi fikir ve düşüncelerimizi beyan etmemiz gerekir. Çanta içinde hediye edildi. Ben çantayı almadım.''

Aziz Yıldırım'ın konuşmasının ardından divan başkanı Prof.Dr. Erdal Poyrazoğlu, değişiklikle ilgili oylamanın yapıldığını ve kabul edildiğini söyledi. Bunun üzerine Yıldırım, oylamanın usulsüz yapıldığını öne sürerek yeniden yapılmasını talep etti. İkili arasında yaşanan kısa süreli tartışmanın ardından yeniden yapılan oylama sonucu değişiklik oy çokluğuyla kabul edildi.

* Turgay Demirel'in konuşması başladığı zaman Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Anadolu Efes yetkilileri ve Ali Doğan salondan çıktı. Turgay Demirel ve Ali Doğan'ın konuşmalarından sonra oy verme işlemi başladı...


ALİ DOĞAN: BASKETBOL ÜLKESİ YAPALIM İSTİYORUZ

Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkan Adayı Ali Doğan, ''Basketboldan da az çok anlarız ama bir yönetici bir yere talip olurken illa bu işin uzmanı, ehli olacak diye bir şey yok. Bir insan talip olduğu yeri geliştireceğine, dar kalıplar içinde tutmayacağına yönelik kendine inanır, güvenir ona göre aday olur. Biz de bu inançla aday olduk'' dedi.

Başkan adayı Doğan, TBF'nin Rixos Otel'de gerçekleştirilen 6. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, kongrenin Türk basketboluna hayırlı olmasını dilediğini söyledi.

Dünden beri bazı delegelerin, ''sizi hiç göremedik bizimle sadece telefonda görüştünüz'' şeklinde sitemleriyle karşılaştığını belirten Doğan, ''Ben bir çok seçime girdim ama hayatımda böyle yangından mal kaçırır gibi bir süreç görmedim'' diye konuştu.

Doğan, seçim takviminin çok kısa olmasından dolayı, bir çok delege ile görüşme imkanı sağlayamadığını ifade etti.

Popülizmin olduğu yerde hiç bir iyi netice olmasının mümkün olmadığının altını çizen Doğan, şöyle devam etti: ''Sakalı kaptırırsınız. Bundan istifade eden kulüplere de fayda olmaz. Ben böyle bir popilizm görmedim. Seçim arifesinde yapılan popülizim centilmenliğe hiç yakışmadı. Konuşmalarımda sportif konulara girmek istemedim. Kimse etkilenmesin dedim ama sonradan salvolar başladı. 'Ali Doğan basketboldan anlamaz' dediler. Basketboldan da az çok anlarız ama bir yönetici bir yere talip olurken, illa bu işin uzmanı, ehli olacak diye bir şey yok. Bir insan talip olduğu yeri geliştireceğine, dar kalıplar içinde tutmayacağına yönelik kendine inanır, güvenir ona göre aday olur. Biz de bu inançla aday olduk. NBA'nın yöneticisi de bir avukat. Hepsine saygı duyuyorum. Biz bu ülkeyi basketbol ülkesi yapalım istiyoruz. Bunu da gerçekleştireceğiz. Türkiye'de bu konuda büyük işler yapmamız gerekiyor.''

BAKAN YARDIMCISI YUSUF TEKİN DE GENEL KURULDA
Gençlik ve Spor Bakanı Yardımcısı Yusuf Tekin ile Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan da genel kurula katıldı. Bakan Yardımcısı Tekin, burada yaptığı konuşmada, genel kurulun Türk sporu ve Türk basketboluna hayırlı olmasını diledi. Tekin, her iki başkan adayına da başarı temenni etti. Bu arada başkan adaylarının konuşması öncesinde yönetim kurulunun faaliyet ve denetim kurulu faaliyet raporları okundu.


Kaynak:Habertürk

Filenin Sultanları birbirine girdi!

Londra Olimpiyat Oyunları’nda 52 yıllık bir hasreti noktalayarak dünya devleriyle mücadele eden ve finalleri kılpayı kaçıran Filenin Sultanları’nın arasına "paylaşılamayan" ödül altınları girdi.

Milliyet'in haberine göre; Ankara’da yapılan Olimpiyat Elemeleri’nde Rusya, Almanya, Polonya, Bulgaristan ve Hırvatistan gibi filenin güçlü devlerini saf dışı bırakarak olimpiyat vizesi alan millilerimizin, bu başarılarının karşılığı olarak kazandıkları ödül paylaşımında "kriz" yaşadıkları ortaya çıktı.

Ankara’da yapılan elemelerin 14 kişilik kadrosundaki Güldeniz Önal ve Ergül Avcı olimpiyatların 12 kişilik standart kadrosuna giremeyince Londra kafilesinde yer alamadılar. İki takım arkadaşının yaşadığı bu duruma üzülen takım kaptanı Esra Gümüş devreye girerek takım arkadaşlarıyla bir görüşme yaptı ve katılım ödülü olarak kendilerine dağıtılan 1500 altının sporculara düşen bölümünün eşit şekilde 14’e bölünmesi teklifinde bulundu.

Kaptan Esra’nın Güldeniz ve Ergül’ü de prime dahil ederek "Biz bir ekibiz" mesajı verme çabasına ilk itiraz Milli Takım'ın ikiz kardeşleri Gözde-Özge Kırdar çiftinden geldi. Bu itiraz üzerine Esra Gümüş’ün, primin havuz sistemi oluşturularak dağıtılma teklifi rafa kaldırıldı ve kadroda yer alan 12 oyuncuya ödül karşılığı olarak 70’şer bin TL dağıtıldı.

Bu gelişme Milli Takım oyuncuları arasında büyük huzursuzluk ve tatsızlığa neden olurken kaptan Esra’nın ısrarları ve federasyondan yetkili isimlerin devreye girmesi soncunda havuz oluşturularak Vakıfbank’ın iki milli oyuncusu Güldeniz Önal ile Ergül Avcı’ya 30’ar bin lira prim ödemesi yapıldı.


Kaynak:Habertürk

Karin Melis Mey’de doping çıktı!

HTSPOR / Murat AĞCA

Londra Olimpiyat Oyunları’nda uzun atlama seçmelerinde 6.80 metreyle en iyi üçüncü dereceyle finale yükselen ancak bir gün sonraki finalden ‘sakatlık’ bahanesiyle son anda çekildiği açıklanan Karin Melis Mey’in dopingli olduğu kesinleşti.

Londra’daki yarışmadan 1.5 ay önce Helsinki’de katıldığı ve 6.63 metreyle 5. olduğu Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda verdiği idrar örneğinde milli atletin, erkeklik hormonu ‘testosteron’ düzeyinin yüksek olduğu tespit edildi. Helsinki’deki WADA (Dünya Anti Doping Ajansı) onaylı laboratuvar daha ileri tetkikler için numuneyi Lozan’daki diğer akredite laboratuvara gönderdi. Orada yapılan testleri sonucunda da Mey’in yasaklı steroid madde kullandığı tescil edildi.

BÜYÜK ŞOK YAŞADI
Mey’in dosyası tamamlanarak, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği’ne (IAAF) ulaştırıldığı tarihte milli atlet çoktan Londra’da 7 Ağustos’ta yapılan seçme yarışına katılmış ve 6.80 metrelik derecesiyle finale adını yazdırmıştı. IAAF yetkilileri, doping testi pozitif çıkan atleti hemen askıya aldı ve yarışamayacağını kendisine bildirdi. Finalde madalya mücadelesi vermek için sahaya çıkmasına saatler kala gelen bu şok haberle sarsılan Melis Mey, ‘Neden yarışmadın?’ sorularını da ‘sakatlık’ bahanesiyle geçiştirdi. Mey, 2009 Berlin Dünya Atletizm Şampiyonası’nda bronz madalya kazanarak Tür atletizm tarihinde uzun atlamada kürsüye çıkan ilk Türk atlet olmuştu.

B NUMUNESİ DE POZİTİF ÇIKTI
Mey ile antrenörü ve eşi Charley Stohmenger doping yapmadıklarını iddia ederek ‘B’ numunesinin açılmasını talep etti. Ancak B numunesinin de sonucu pozitif çıktı. Prosedür gereği Atletizm Federasyonu, Mey ve eşinden istediği savunmanın alınmasının ardından her ikisini de ceza kuruluna sevk edecek. Kariyerinde daha önce doping yapmayan 29 yaşındaki Mey savunmasına göre 2 yıla kadar men cezası alacak.


Kaynak:Habertürk

Hedef 'Mars'ilya'

HTSPOR / Ferudun NİĞDELİOĞLU

ORTA SAHADA ZOR SEÇİM
Aykut Kocaman’ın Marsilya karşısında orta sahada hangi üçlüye yer vereceği kafasında soru işareti. Kocaman, Fransız ekibine karşı orta alanda dirençli bir yapıyla oynamak istiyor. Bunun için de kafasında gelgitler var. Daha önce Alex’e “Zorluk derecesi yüksek maçlarda seni oynatmayacağım” demesine rağmen kafasından Alex’li on bir de geçiyor Alexsiz de. Maç gününe kadar yapılacak taktik çalışmalarında Meireles, Topal ve Cristian üçlüsünü göbekte deneyecek olan Kocaman, Alex, Topal, Meireles üçlüsüne de şans tanıyacak. Genç hoca, bu süre zarfında alacağı taktiksel verime göre de kararını verecek. Ancak Marsilya karşısında Alex, Meireles, Topal ihtimali daha yüksek gibi görünüyor.

SERİ TOPLANTILAR
Fenerbahçe’nin genç teknik direktörü Marsilya sınavına kadar futbolcularıyla 3 önemli toplantı yapacak. Aykut Kocaman bu toplantılarda öğrencilerine, “Nasıl başlarsak öyle gider” sözlerini hatırlatıp motivasyonu artırmaya çalışacak. Bunun yanı sıra bu toplantılarda Marsilya’nın Nancy ile oynadığı son maçı yardımcısı Turgay Altay’a izlettiren Kocaman gelen bilgiler ışığında futbolcularına yön verecek. Marsilya’nın son iki maçının analizlerini de çıkartan Kocaman, hem saha içerisinde taktiksel çalışmalar yaptıracak hem de barkovizyonda bu verileri oyuncularıyla paylaşıp maça hazırlayacak.

SOW VE TOPAL VAR KUYT 3 HAFTA YOK
Marsilya sınavı öncesinde Aykut Kocaman’a 2 iyi 1 de kötü haber geldi... Senegal Milli Takımı’ndan sakat dönen Sow’un yoğun tedavi sonucunda iyileşip dünkü idmana çıkmanı teknik heyeti sevindirdi. Yıldız futbolcu Marsilya maçında takımdaki yerini alacak. Bunun yanı sıra Mersin maçında sakatlanan Mehmet Topal’ın dün çekilen MR’ında sol dizinde yırtık olmadığı kanama bulunduğu tepit edildi. Topal da gerekirse iğne olup bu maçta forma giyecek. Sarı-Lacivertliler’e Dirk Kuyt’tan kötü haber geldi. Sağ arka adalesini saran zarda yırtık tespit edilen Hollandalı yıldız en az 3 hafta sahalardan uzak kalacak.

STOCH KULÜBEYE CANER ON BİRE
Fenerbahçe’nin Marsilya sınavında Aykut Kocaman sol kanatta değişikliğe gitmeyi planlıyor... Bunun için de bir türlü eski formuna kavuşamayan Miroslav Stoch’un yerine ilk on birde Caner forma giyecek. Kocaman, Caner’in performansıyla orta sahada diri bir takım yaratmak istiyor.

‘3-4 MAÇA İHTİYACIM VAR’
Mersin maçında kafasına çarpan topun gol olmasıyla şanssız bir başlangıç yapan Meireles ise kendine güveniyor... Portekizli yıldız Aykut Kocaman ile görüşerek, “Henüz bir kaç gündür arkadaşlarla beraberim. Daha onları tanıyamadım. Uyum içerisine girdiğimizde çok daha iyi olacağız. 3-4 maça ihtiyacım var. Sadece tek sıkıntım arkadaşlarımla anlaşamamaktı ama herkes bana yardımcı oldu. Bundan sonraki maçlarda daha iyi olacağım” diyerek hocasına güven verdi.

‘SEVİLLA MAÇI GİBİ OLACAK’
Milli maça verilen ara sonrasında zor da olsa Mersin İdmanyurdu karşısında alınan galibiyet takımın moralini yükseltmiş durumda... Futbolcular arasındaki Marsilya maçı ile ilgili ortak görüş ise hayli sevindirici. Lige verilen ara nedeniyle Mersin karşısında zorlandıkları görüşünde birleşen futbolcuların Marsilya maçında çok farklı bir Fenerbahçe’nin sahada olacağına olan inançları tam. Hemen hemen herkesin söylediği tek söz ise şu: Taraftarlarımıza Sevilla maçı gibi bir maç izlettireceğiz.

YÖNETİMDEN PRİM MÜJDESİ
Zorlu Marsilya maçıyla başlayacak olan UEFA Avrupa Ligi sınavları öncesinde Fenerbahçe yönetimi de kolları sıvadı... Buna göre yöneticiler UEFA Avrupa Ligi gruplarında oynanacak karşılaşmaların tüm stat hasılat gelirleri ile UEFA’dan gelecek maç kazanma primlerinin büyük bir bölümünü futbolculara dağıtacak. Bu durum futbolcuları sevindirdi.


Kaynak:Habertürk

Uyku düşmanı!

HTSPOR

Şampiyonlar Ligi’nde bugün top ilk kez santraya konacak, Türkiye ise bu büyük heyecana yarınki Manchester United-G.Saray maçıyla ortak olacak. G.Saray, dev rakibine karşı en iyi şekilde hazırlanmaya çalışırken, İngiltere’de de durum farklı değil. Geçtiğimiz yıl Şampiyonlar Ligi C Grubu’nda Benfica ve Basel’in arkasında kalarak hayal kırıklığı yaratan Manchester United, bu hüsrandan dersini almış görünüyor. Old Trafford’da geçen yıl Basel ve Benfica’ya puan kaptıran menajer Alex Ferguson,
G.Saray maçı için geniş kapsamlı bir analiz hazırlıyor.

KONTRATAK SİLAHI
Manchester Evening News Gazetesi de, Ferguson’un analizlerini mercek altına alırken Umut Bulut isminin altını çizdi. Trabzonspor’daki performansıyla dikkat çeken, Fransız ekibi Toulouse’dan kiralık olarak Galatasaray’a gelen Umut’un, Sarı-Kırmızılı forma altında sezona müthiş bir başlangıç yaptığını belirten gazete, tecrübeli golcüyü Aslan’ın starı olarak öne çıkardı ve “Sir Alex Ferguson’un uykularını kaçıran adam” ifadesini kullandı. Umut’un özellikle kontrataklarda savunma arkasına çok çabuk
sarktığına dikkat çeken gazete, Ferguson’un bu konuya önlem almaya çalıştığını vurguladı.


Kaynak:Habertürk

Fatih Altaylı, Bizim Stadyum'a katıldı

Gazete Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Habertürk TV'de Faik Çetiner'in sunduğu Bizim Stadyum'a katıldı. Fatih Altaylı; HT SPOR Genel Yayın Yönetmeni Halil Özer, HT SPOR Yazarı Bülent Yavuz ve Ümit Özat'ın katıldığı programda önemli açıklamalar yaptı:


"BİZİM AZİZ YILDIRIM İLE PROBLEMİMİZ YOK"
Habertürk'ün Fenerbahçe ile problemi yok. Aziz Yıldırım'ın Habertürk ile problemi var."


"GALATASARAY'IN SAVUNMASI KÖTÜ"
"İlk maçlara baktığımız zaman Galatasaray'ın daha iyi oynaması gerekirdi. Galatasaray'ın karşısında mali açıdan sorunları olan bir Beşiktaş var. Bir taraftan büyük tartışmaların içinde olan Fenerbahçe var. Alex tartışılıyor, Aziz Yıldırım tartışılıyor. Galatasaray'ın savunması inanılmaz kötü. Bu sene kötü başlayan Hakan Balta var. Bu sene klasik ve kronik Hakan Balta hatalarıyla başladı. Hakan Ünsal'dan sonra sol bek bulamadı Galatasaray. Hakan Balta geçen sezon Fatih Terim'in korkusundan iyi oynuyordu. Şimdi yine kötü. Semih'i yere göğe koyamıyorlar ama yapmış olduğu hatalar saymakla bitmez. Belki 5 sene sonra iyi olur ama şimdi değil. Şampiyonlar Ligi'nde o gençlik işe yaramaz. Cris'in ne olacağı belli değil. Fatih Terim savunmadaki zaafı orta saha baskısıyla kesmek istiyor. Herhangi bir atakta Galatasaray'ın savunmasının nasıl sallandığını görüyoruz. Melo inanılmaz riskli oynuyor. Kaptırdığı her top ya pozisyon ya da gol oluyor. Galatasaray'ın işi zor."

"FUTBOL TANRISI FENERBAHÇE'NİN YANINDA"
Bu sene şans Fenerbahçe'den yana gibi gözüküyor. Mehmet Topal sakatlanıyor, yerine Baroni giriyor ve gol atıyor. Futbolda bu şans çok önemlidir. Yıllar önce Fenerbahçe bizi yenmişti. Bir arkadaşım, 'Bugün Futbol Tanrısı Fenerbahçe'yi seviyor' demişti. Sanki bu sene Futbol Tanrısı Fenerbahçe'yi sevecek gibi gözüküyor. Şurası çok net ki, Futbol Tanrısı sizi çok sevdiğinde olmayacak işler olur.

"BEŞİKTAŞ ŞAMPİYON OLABİLİR"
"Hiçbir zaman top oynamadım. Ama uzun süre Galatasaray'da yöneticilik yaptım. 'Futbol Tanrısı' sizi sevecek. Beşiktaş'ı kimse bu oyunun dışında olarak görmesin. 2001-2002'de ben de yöneticiyken Galatasaray'ın 14 milyon dolar bütçesi vardı. Deplasman paralarını kredi kartlarıyla ödedik. Galatasaray'ın en kötü dönemiydi. Halil Özer o dönemi iyi hatırlar. O zamanki sol bekimiz Victoria'nın kaç paraya oynadığını söylesem gülersiniz. O sezon Galatasaray, Türkiye şampiyonu oldu. Şampiyonlar Ligi'nde de çeyrek finalin kapısından döndük. Beşiktaş öyle bir başarı elde eder ki, diğer takımlar ne olduğunu anlamaz. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde Barcelona'nın eleneceğini kim tahmin edebilirdi ki!"

"FUTBOLCU OYNARKEN HEYKELİ DİKİLMEZ"
"Fenerbahçe'yi yenmeden şampiyon olmak mutlu etmiyor. Fenerbahçe'yi yenmek Real Madrid'i yenmekten daha keyifli. Real Madridli yok ki etrafımda. Kime mesaj atacağım. İspanya Kralı'na mı mesaj atayım 'Nasıl geçirdik' diye. Fenerbahçe şampiyon olunca benim evimi sarı-laciverte boyadılar.
"Herhangi bir futbolcunun yaşarken heykelinin dikilmesini doğru bulmam. Çünkü yarın ne yapacağını bilemezsiniz. Alex yarın Cruzeiro'ya gitse, sonra da Galatasaray'a gelse o heykeli ne yaparsınız! Futbol hayatı devam ederken futbolcunun heykelinin dikilmesi makul değil. Tanju Çolak, Galatasaray'da efsane oldu mu? Oldu? Heykeli dikilir miydi? Dikilirdi. Ama Fenerbahçe'ye gitti. Fenerbahçe'ye giderken de Galatasaray'a iyilik yaptı maddi olarak. Tanju gitmek istemiyordu. Biz gitmesi için zorladık. Beşiktaşlı bir mafyatik bir kişiyle arkadaşlığı vardı. Tanju, Galatasaray'ın basketbol salonunda potaya ateş etmişti. Bir barda da ateş etmişti."

"RIDVAN, FENERBAHÇE'YE HALA HİZMET EDİYOR!"
"Taraftarın gözünde Alex efsane olabilir. Ama taraftarın gözünde efsane olmak günlüktür. Mesele bence Rıdvan da Fenerbahçe efsanesidir. Fenerbahçe'ye hala hizmet ediyor! Bir yönetim 'Ben artık bu adamla devam etmek istemiyorum' diyebilir. Eğer Aykut'ta Alex'i oynatmama kararı var idiyse, o zaman o oyuncuyu takımda tutmamanız gerekir. Çünkü daha sonra başınıza bela olur."

"RESMİ BASMAK İÇİN 1 SANİYE DÜŞÜNMEDİM"
"Türkiye'de bir moda var. Bir karşıtlık yaratıp, o karşıtlık üzerinden prim yapmak ve kendi hatalarınızı örtmek gibi bir moda. Aziz Yıldırım'ın yaptığı bu. Yıldırım diyor ki 'Bu dünyanın neresinde var?'. Fransa'nın en güçlü cumhurbaşkanı adayı ve IMF Başkanı Strauss-Kahn. Tutuklandı ve hükümlü kayıt belgesi yazıldı. Gözaltında çekilmiş fotoğrafı yayınlandı. İnternete girip ararsanız, pekçok ünlü sanatçı, işadamı, devlet adamının başına böyle bir olay geldiği zaman bunun fotoğrafları gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanır. Diyor ki 'benim özelim', biz eşiyle ilgili bir fotoğraf mı çekmişiz? Biz Emniyet'ten bu fotoğrafı almışız, bizim işimiz bu. Biz elimizde fenerlerle kamu binalarına girip almış değiliz. Bu bir haberdir ve biz bu haberi bastık."

"GALATASARAY BAŞKANI DA OLSA BASARDIM"
"Bu fotoğrafı basmak için 1 saniye bile düşünmedim. Bugün Galatasaray Başkanı gelse de, Beşiktaş Başkanı da gelse fotoğrafı basarım. Ben Galatasaray Başkanı'na yazdığım ağır yazıların onda birini Fenerbahçe için yazmadım. Fenerbahçeliler kızıyor. Türkiye'de herkes 'Bu iş ne olacak' derken ben 5 Temmuz'da 'Fenerbahçe küme düşmesin' diye yazı yazdım. Fenerbahçe benim için Türk sporunun en önemli üç-dört parçasından bir tanesi. Galatasaray ile Fenerbahçe'yi futboldan çıkardığınız zaman çark dönmez. Ben daha kimse bunu ağzına almayı cesaret edemezken 'Fenerbahçe küme düşmesin' dedim. Galatasaray bana kızdı."

"İLK KEZ 'FENERBAHÇE KÜME DÜŞMESİN' DİYEN BENİM"
"Şike davasında Galatasaray'ı en çok ben eleştirdim. Ezeli ve ebedi rakibiniz hiç olmayacak bir pozisyona düşmüş. Bir yöneticinin salaklığından kaynaklanan nedenlerle her takım bu hale düşebilir. 'Galatasaray şike yapmadı mı?' diyorlardı bana, ben de 'Sadece kendimle ilgili konuşabilirim' dedim. Hatırlayın 3 Temmuz süreci başlayınca herkesin kafasında yönetimde işbilir adam almak anlayışı vardı. Spor kulüplerin önünden geçmemesi gereken adamlar yöneticilik yaptı. Kendi dönemimde bütün arkadaşlarıma 'hakemlerle görüşmeyeceksiniz, federasyonda kamp kurmayacaksınız' diye talimatım var. Bir akşam Abdurrahim Albayrak şans eseri bir hakemle oturuyor hemen telefon açtım 'Abdürrahim oradan kalk' dedim."

"SORUŞTURMA FENERBAHÇE'YE AÇILMADI"
"Soruşturmanın başlangıcı Federasyon'daki menejerlik sorularının çalınmasıyla ilgili. Hiç Aziz Yıldırım falan yok işin içinde. Giresunspor Başkanı Olgun Peker falan var. Arkasından o telefon konuşmaları sırasında Aziz Yıldırım'ın da konuya dahil olduğu çıkınca onunla ilgili ayrı izinler alınıyor. Soruşturma Fenerbahçe'yi bitirelim diye başlamıyor. Oradan iş Fenerbahçe'ye gidiyor. Birtakım garip adamların Fenerbahçe Başkanı'yla doğal hayatta biraraya gelmesi mümkün olmayan adamların başkanla biraraya geldikleri tespit ediliyor."

"İLK BAŞTA İŞİN İÇİNDE FENERBAHÇE YOKTU"
"Bu ülkede hala Zalad meselesi konuşuluyor. Şike var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Bir kere o zaman yasak yoktu. Bu iş şansa yakalandı. Radara Fenerbahçe yakalandı. Menajerlik sınavının sorularının çalınmasıyla başladı bu işler.  Aziz Yıldırım diyor ki 'Ben o gazetenin kapısına gitsem alırlar mı?' Burası özel bir müessese. Aziz Yıldırım'ın başımızın üstünde yeri var. Cezaevindeyken bana bir avukat dostumla haber yollamıştı. 'Galatasaray'ın şikelerini anlatacağım' demişti. UEFA'nın ilgilendiği maçlarda yapamıyor çünkü UEFA kuralları uyguluyor. Fakat Türkiye'de benim muhabirlerimi maçlara almıyor. Dava açtık. Yakında celpleri de eline ulaşacak. Türkiye Futbol Federasyonu, Aziz Yıldırım'dan korktuğu için kuralları uygulamıyor. Ben hayatta kimseden korkmadığım için TFF'nin niye korktuğunu bilmiyorum."


"FENERBAHÇE YÖNETİMİNE DAVA AÇTIK, AÇACAĞIZ"
"Aziz Yıldırım bizi idmanına, tesislerine almayabilir. Ama kendine ait olmayan bir yere suç teşkil ederek almıyor. Devamlı olarak dava açacağız. İçeri almama hakkı TFF'ye ait. Bizi içeri almadığı her maç 10 bin TL ceza alıyor. Yaptığı görgüsüzlük. 'Cezasını verip maçlara almayacağım' diyor. Fenerbahçe hakkındaki bilgilerden eksik kaldığımız da yok. Halil Özer'in ekibi en doğru bilgileri alıyor zaten. Aslında bahane burada. Aziz Yıldırım, karşısında bir düşman yaratıyor. Şike davası başladı. İlk önce karşısına Başbakan Erdoğan'ı aldı. Sonra baktı olmayacak. Cemaat'i karşısına aldı. Ertuğrul Özkök yazdı bunu. Sonra yalanladı. Ertuğrul Özkök niye yalan yazsın? Aziz Yıldırım'a tapar. Karışıklık yaratması gerekiyor. Şimdi de Habertürk üzerinden gidiyor. Teke Tek'e gelsin, istiyorsa ben olmayayım kendi kendine konuşsun. 'Yargıtay sürecinden sonra gelirim' diyor. Nasıl böyle bir garanti veriyorsun! 6 yıl ceza almışsın. Sanki Yargıtay kararını biliyor gibi davranıyor. SaNki beraat etmiş gibi."


"KİMSEYLE KAN DAVAM YOK"
"Aziz Yıldırım hata yaptığımızı düşünüyorsa, hataya hatayla karşılık veriyor. Biz yasadışı bir şey yapmadık. Ama o hakkı olmayan bir şey yapıyor. Gazeteci dediğin böyle bir yaratık, böyle bir hayvan! Biz haberi yaparız, fotoğrafı da basarız. Katilin de ailesi var. En ağır suçlunun da ailesi üzülüyor. Ama gazeteciler bunları basarlar. Bizim işimiz yok. Hayatım boyunca kimseyle kan davam olmadı. Aziz Yıldırım'ın ilk başkan olduğu sene Hürriyet'te yazıyordum. Fenerbahçe tribünleri 'istifa etsin' diye yıkılıyordu. Lehine yazı yazan tek gazeteci bendim. Biz Galatasaray'da dişimizden tırnağımızdan artırıp tesis yapıyorduk. Aziz Yıldırım da bunu yapıyordu. Sonrasında da onu çok eleştirdim. Rüştü'nün dövülmesinden sonra kulübe bazı tiplerin girdiğini gördüm. Aleyhte yazılarım ondan sonra başladı. Çünkü ben spor adamıyım. Spor, spordur. Ben bir sporcu görünce gözlerim doluyor. Sizin bu çocukların emeğine leke sürdürmeye hakkınız yok."

"AZİZ YILDIRIM GÖRGÜSÜZLERE BENZİYOR"
"Başkanın maçta anons yapması mümkün değil. Cezasını ödüyor ve yapıyor. Görgüsüzler var ya, polise 'abi ne kadarsa takdim edelim' diyenler. Aziz Yıldırım da aynen böyle yapıyor. Aslında bahane karşısında bir düşman yaratıp ona saldırmak."

"MAFYA ÜYELERİ FUTBOLUN DIŞINDA TUTULMALI"
"Aziz Bey'e zaman verin diyordum. Telefon açıp bana teşekkür ediyordu. Sonra Rüştü'nün dövülme olayında ben Aziz Bey'i eleştirdim. Kayıt dışı parayla yakından ilişkisi olan adamlar futboldan uzak tutulmalıdır. Aziz Yıldırım, Rüştü'nün dövülme olayında bu tür adamları kulüpten uzak tutulmadığı anlaşıldı. Ben hayatım boyunca Galatasaray Kulübü'nün içinde büyüdük. Biz Kalamış tesislerinde otururken Fenerbahçeliler bizi çağırır, oturur yemek yerdik. Faruk Ilgaz, 'Gelin bakalım Cimbomlular' diyerek bizi çağırırdı. Fikret Arıcan vardı. Biz bunları gördük. Ali Uras'ları gördük. Selahattin Beyazıt'la büyüdük. Biz Fatih Akyel'in de fotoğrafını bastık. Fatih Akyel adam değil miydi? Akyel de beni gelsin dövsün mü?"

"ALİ ŞEN'İN SABIKA FOTOĞRAFLARI YAYINLANMIŞTI"
"Türkiye'de ilk sabıka kaydı yayınlanan kulüp başkanı Ali Şen'dir. Hürriyet gazetesinde neredeyse tam sayfa Ali Şen'in Danimarka'da sabıka kaydı yayılandı. Oradaki cezaevindeki kıyafetiyle yayınlandı. Ali Şen, Hürriyet Gazetesi'nin Fenerbahçe Kulübü'ne girmesini yasaklandı mı? Şimdi Türkiye herşeyi çok çabuk unutan bir toplum olduğu için kalkıp bana kimse gazetecilik, ahlâk dersi vermeye kalkmasın. Biz Münevver Karabulut'un haberini de yaptık. Münevver'in kafasını kesen Cem Karabulut'un da haberlerini yaptık. Onun da annesi var, babası vardı."

"O BELGEYİ İKİ SENE ÖNCE BANA DA GETİRDİLER"
"Aziz Yıldırım'ın askerliğini yapmamış olmadığı, bunu da sahte bir çürük rapor verdiği iddialar kendisinin başkanlığından bu yana ortalığa atıldı. Ben böyle bir belgeyi ele geçirsem yayınlarım. Bir gazetede yayınlanan yayınlanan belgeyi 2 sene önce bana da getirdiler. Aldım baktım belgeye. Aziz Yıldırım'ın fotoğrafın yerinde kuzenin fotoğrafı var. Belgeyi inceledim ve 'siz bu belgeyi niye bana getirdiniz?' dedim, bana 'alacak verecek davamız var' dediler. Ben 'ayıp' dedim. Dediler ki, 'bu belgeyi satıyoruz' dediler. Ben bu belgede tutarsızlık gördüm, sizin amacınıza hizmet edemem ve ayrıca 5 kuruş vermem dedim. Çok inandırıcı bulmadım. Belge fotokopiydi. Geçenlerde bize bir belge daha getirdiler. 'Aziz Yıldırım askerliğini bedelli olarak yaptı' dediler. Arkadaşlarım o belgeyi incelemişler. İnandırıcı olmadığını söylediler. Türkiye'de kim önemli bir pozisyondaysa onunla ilgili olmadık belgeler çıkar."

"ÖCALAN'LA YEMEK FOTOĞRAFLARIM YAYINLANDI"
"Fenerbahçe'de gezdirilen bir fotoğraf var. Ben Abdullah Öcalan'la yemek yiyorum. Lübnan'da Öcalan'la röportaj yaptım. Bir masada oturduk. Bu röportajı televizyonda RTÜK kuralları içinde yayınlayamadık. Sonra 'Vay Abdullah Öcalan'la yemek yedi' diyorlar. Benim gibi en az 8 gazeteci Öcalan'la konuştu. Sanırsın ki, biz Öcalan'la pavyona gidip zamparalık yapmışız. Orada birlikte gittiğim muhabir arkadaşım bugün TRT Haber'de haber sunuyor."

"FİKRET ORMAN 'ÖNCE YEĞENİM' DEDİ ARAŞTIRDIK"
"Fikret Orman'ın fotoğrafı geldi. Kucağına almış kızı götürüyor. Sordum arkadaşlara, 'yeğeni falan olmasın' dedim. Sonra arkadaşlarımız Fikret Orman'ı aramış. Orman telefona çıkmamış, mesaj kendisine iletilmiş. Sonra bir arkadaşına demiş ki, 'Fatih'i arama, ararsan basmayacağı varsa da basar'. Bastık geçti. Sonra çıktı 'Yeğenim' dedi. Sonra kızı bulduk, ilişkiyi ortaya çıkardık. Ama Fikret'le kan davamız olmadı ki, sevdiğim bir adam. Beşiktaş düze çıksın diye uğraşan bir adam. Medya olarak kendisine destek verdik. Yarın Fikret Bey'in bir  derdi olsa yine olurum. Aziz Yıldırım beni arasa dese ki, 'Fatih Bey Fenerbahçe'nin bir sorunu var destek olur musunuz' dese yine olurum. Bizimkisi iş. Fabrikadaki işçi nasıl elindeki makinayla otomobile kaynak yapıyorsa, biz de kaynak yapıyoruz. Aziz Yıldırım'ın haberini yaptık, bitti gitti. Ben Aziz Bey'i görsem sarılır öperim, 'Nasılsınız' derim. Gerçi o bana sarılmaz."

"KİMSE KİMSENİN ÇOCUĞUNU AYARTMASIN"
"Aile olarak yüzde yüz Galatasaraylıyız. Şimdi şöyle bir şey vardır ya. Komşu amcalar vardır, gelir sizin çocuğunuzu Fenerbahçeli yapmaya çalışır. Şimdi böyle bir şey olur mu? Benim kızım Fenerbahçeli olsa, biz Fenerbahçe'yi yendiğimizde 'Fener'i yendik' diye sevinemem. Diyelim şampiyon olmuşuz, tur atacağız. Kalkıp da içim rahat tur atamam..."

"YILDIRIM-KILIÇDAROĞLU BULUŞMASI DOĞRU DEĞİL"
"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aziz Yıldırım'a belediye başkanlık önerisi yaptığını sanmıyorum. İnşallah da yapmamıştır. Çünkü yargı sürecindeki isimlere yapılan tekliflerden pek hayır çıkmıyor. Bu görüşme stratejik olarak doğru bir görüşme değil, yakışıksız. Her iki taraf için de uzun vadede sıkıntı doğuracak bir şey. Belli ki, Kemal Bey büyük ihtimalle Fenerbahçeliler'in bu süreçte iktidar partisine karşı bir tavır gelişmesini daha sonra Erdoğan'ın bu tavrı lehine çevirmeye başlamasına karşı bu girişimi yapıyor. Aziz Yıldırım'ın böyle bir görüntü vermesi çok doğru bir şey değil."


Kaynak:Habertürk

17 Eylül 2012 Pazartesi

Uygun yaralandı!

Uygun'un başına cisim atılması nedeniyle Beşiktaş maçından sonra Bülent Uygun'un yerine yardımcısı  Bayram Bektaş açıklama yaptı.


Bülent Uygun'un başında bir yarılma olduğu için LİG TV'deki canlı yayına katılamadığını belirten Bayram Bektaş, "Hocamızın kafasına maçtan sonra bir cisim geldi. Başında bir açılma var. Hocam bu nedenle yayına benim çıkmamı istedi" açıklamasını yaptı.


Kaynak:Habertürk

"Müftüoğlu'dan bariz hata"

Maçın kırılma noktası 27. dakikaydı. Bu dakikada Faubert, Beşiktaş ceza alanına girerken Sivok tarafından adeta el-ense çekilerek yere indirildi. Bunun karşılığı penaltı ve bariz gol şansını engellediği için kırmızı kart olmalıydı. Hakem Kuddusi Müftüoğlu pozisyona uzaktı.


Son haftalarda her şeye müdahale eden yardımcı da hakeme penaltıyı işaret edemeyince Sanica Boru Elazığspor'un buz gibi penaltısı güme gitti. Sivok atılsa Beşiktaş 10 kişi kalacaktı. Maç da 0-0 berabereydi. Netice değişir miydi? Bal gibi değişirdi. Sonra ne oldu? Beşiktaş oynadı, Sanica Boru Elazığspor seyretti, goller de arka arkaya geldi.


Kaynak:Habertürk

V'AYBABA!

BEŞİKTAŞ - SB ELAZIĞSPOR KARŞILAŞMASININ TÜM DETAYLARI HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!


 Galeri için tıklayınız...


MAÇTAN NOTLAR:


Spor Toto Süper Lig'de Beşiktaş ile Sanica Boru Elazığspor arasında yapılan 4. haftanın kapanış maçında Beşiktaş Teknik Direktörü Samet Aybaba, kadroda değişikliğe gitmedi. Siyah-beyazlılar, Süper Lig'de bir önceki Kardemir Karabükspor maçının ilk 11'iyle sahaya çıktı. Beşiktaş'ta 18 kişilik maç kadrosunda ise tek değişiklik, yedekler arasında Mehmet Akyüz'ün yerine, sakatlığı geçen Almeida'nın yer alması oldu.

KAPALI TRİBÜN BOŞ KALDI
Beşiktaş-Sanica Boru Elazığspor maçında kapalı tribündeki büyük boşluklar dikkati çekti. Siyah-beyazlı taraftarların geçmiş yıllarda tamamen doldurduğu kapalı tribünün yarısından fazlasının boş olduğu gözlendi. Taraftarlar kapalı tribündeki bilet fiyatlarının yüksekliğinden yakınırken, diğer tribünlerin tamamına yakını doldu. Müsabakayı 20 bini aşkın Beşiktaşlı taraftar takip etti.  Konuk Sanica Boru Elazığspor'u ise kendilerine ayrılan eski açık tribündeki bölümde 1000'e yakın taraftarı yalnız bırakmadı.

ŞEHİTLER İÇİN SAYGI DURUŞU
Müsabaka öncesi, terörist saldırılar sonucu şehit düşen asker ve polisler için saygı duruşunda bulunuldu. Beşiktaş ve Sanica Boru Elazığsporlu taraftarlar hep birlikte ''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' diye bağırırken, tribünlerdeki Türk bayraklarının çokluğu dikkati çekti.
 


TRİBÜNDE CASUS VAR!
Beşiktaş-Sanica Boru Elazığspor maçını Anderlecht'in istatistikçisi de izledi.  Belçika temsilcisinin görevlisi, hangi futbolcu için İstanbul'da bulunduğu konusunda ise bilgi vermedi. Öte yandan, müsabakayı izleyenler arasında Gaziantepspor Teknik Direktörü Hikmet Karaman ile Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay da yer aldı.


 


Kaynak:Habertürk

Kara Kartal sahnede!

BEŞİKTAŞ - SB ELAZIĞSPOR KARŞILAŞMASI CANLI ANLATIMLA HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!


BEŞİKTAŞ - SB ELAZIĞSPOR


STAT: İnönü
HAKEMLER: Kuddusi Müftüoğlu, Gökhan Memişoğlu, Asım Yusuf Öz
SAAT: 20:00 / Lig TV


BEŞİKTAŞ: McGregor, Hilbert, İbrahim Toraman, Sivok, Uğur Boral, Veli, Necip, Holosko, Fernandes, Olcay, Batuhan
TEKNİK DİREKTÖR: Samet Aybaba


SB ELAZIĞSPOR: Ivesa, Adem, Bilica, Orhan Ak, Köksal, Bülent Ertuğrul, Kwasie, Murat Kayalı, Faubert, Amr Zaki, Tum
TEKNİK DİREKTÖR: Bülent Uygun


Kaynak:Habertürk

"En kötü teknik adam..."

En Unutamadığın Golün?

Çok gol atmadım. O yüzden hepsini hatırlıyorum. Inter'de Lazio'ya karşı atmıştım. Aşırtma bir vuruşla atmıştım. Bir de İtalya Milli Takımı’na attığım gol vardı. Bunlar güzel gollerimdi.

En Unutamadığın Maç?

Fenerbahçe ile çıktığım ilk maç olan MTK karşılaşması... Çok değişik duygular hissetmiştim. Tecrübeli bir oyuncu olmama rağmen, güzel duygulardı.

En İyi Kaleci?

Taffarel.

En Kötü Kaleci?

Ahmet Bulut. Menajerim Ahmet Bulut kötü kaleciymiş, ben karşılıklı oynamadım ama!

En Güzel Asistin?

Hertha Berlin maçında Hakan Şükür ağabeye bir asist yapmıştım. O güzeldi.

En Anlamlı Maç?

Zor sorular bunlar. İzlerken güzel cevap veriyorsun ama konuk olduğun zaman zor oluyormuş. Milli Takım'daki ilk maçım.

En İyi Oynadığın Maç?


Çok yok. O zaman Inter'de oynuyordum. Kadıköy'de Ukrayna'ya yenilmiştik. Bütün stat 'Emre' diye bağırmıştı. O maç iyi oynamıştım. Yenilmiştik ama düşün iyi oynamam bu kadar yetiyor benim.

En Kötü Oynadığın Maç?

Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe ile oynadığım dönemde deplasmandaki Porto maçı.

En Çok Üzüldüğün Maç?

En çok üzüldüğüm maç tartışmasız Inter ile son maçta Lazio'ya kaybettiğimiz karşılaşmaydı. Şampiyonluktan olmuştuk. Bir de Fenerbahçe ile Bursa'ya vermiştik şampiyonluğu. Bu iki maçta çok üzülmüştüm.

En Etkilendiğin Stat?

Santiago Bernabeu... Anfield ve Şükrü Saraçoğlu da güzel statlar.

İdolün?

Çocukluğumda hep idolüm Oğuz Çetin hocaydı. Tugay Kerimoğlu'ydu. Okan Buruk'tu. Yani tek bir isme indirmem gerekirse Fenerbahçeli olmama rağmen çocuklukta Okan Buruk diyebilirim.

En İyi Golcü?

Gördüğüm en iyi golcü Alan Shearer.

En Beğendiğin Futbolcu?

Şu dönemde Iniesta.

En Yetenekli Futbolcu?

En yetenekli futbolcu, izlerken şu son dönemde Iniesta. Ondan önce Zidane. Pardon, ben birlikte oynadıklarımı söylemek istiyorum. Ronaldo var. Inter'de gördüğüm en yetenekli futbolcu oydu. Ama şu son dönemler hafızamızda kalıyor diye Zidane ve Iniesta, onlardan önce Ronaldo.

En Yeteneksiz Futbolcu?

Newcastle'da oynarken ABD'li bir stoper gelmişti. Daha sonra Milan'a da gitti. Onyewu... 6 ay oynamıştık yani çok güçlüydü ancak yeteneksizdi. Yanlış anlaşılmasın ben bu cevapları kolay vermiyorum ama yeteneksizdi.

En Çalışkan Futbolcu?

Gördüğüm en çalışkan futbolcular Bülent Korkmaz, Deniz Barış ve Javier Zanetti.

En Tembel Futbolcu?

Gördüğüm en tembel futbolcu, şimdi söyleyeyim mi? Gökhan Gönül… Gökhan Gönül'e 'Sabah idmandan önce salona gel' diyorum. 'Tamam abi' diyordu. İkinci gün cayıyordu. Bu arada Fenerbahçe'de benim tembel olduğumu söylüyorlarmış. Kabul etmiyorum onu.

Seni En Çok Zorlayan Futbolcu?

Gattuso... Onun dışında Vieira, bunlar çok iyi futbolcular. Karşılıklı oynadığım için.

En İyi Şarkı Söyleyen Futbolcu?

Mehmet Gönülaçar ve Uğur Boral. Tugay Kerimoğlu da çok güzel söyler.

En Kötü Şarkı Söyleyen Futbolcu?

Bizde kim söylüyordu ya. Semih Şentürk söylemeye çalışıyordu otobüsün arkasında. O böyle bunalım şarkılar sever ama kötü söylüyordu.

Duşta En Fazla Kalan Futbolcu?

Kim vardı ya. Cannavaro. Fabio Cannavaro gibisini görmedim ben.

En Fazla Yemek Yiyen Futbolcu?

Kaleci Mert. Bir de Yunanistan Milli Takım Kaptanı Karagounis. Mert kadarını görmedim ama ikisi kafa kafaya gider.

En Bonkör Futbolcu?

Okan Buruk ağabeydir. O çok bonkördür. Başka duyduğum kadarıyla Bülent Uygun çok bonkörmüş. Bülent ağabeye şahit olmadım ama Okan ağabeyi biliyorum.

En Cimri Futbolcu?

Lugano.

En Çok Konuşan Futbolcu?

Caner Erkin.

En Az Konuşan Futbolcu?

Ümit Milli Takım’da Serkan vardı. Bir de Hakan Balta var.

En Doğrucu Futbolcu?

Ben burada bu soruyu sorduğunuzda 'Benim' diyenleri anlamıyorum. Galatasaray'da Bülent Korkmaz ağabey ve Vedat İnceefe vardı. Onlar bildiklerini söylerlerdi.

En Abartan Futbolcu?

Suat Kaya'nın üstüne hiç görmedim. Suat ağabey de çok komik bir ağabeyimizdi ama olayları çok abartırdı. Birde Semih var. Semih Şentürk de güzel abartır.

En Şık Giyinen Futbolcu?

Futbolcular çok giyinmeyi bilmiyoruz biz ya. Okan Buruk ağabey iyi giyinir. Son dönemler takım elbiseleri falan güzel giyiniyor. O dönemde ben İtalya'da oynarken Cannavaro güzel giyinirdi. Francesco Coco güzel giyinirdi. Dolce&Gabbana'nın mankenliğini de yapıyordu. O olabilir.

En Kötü Giyinen Futbolcu?

Valla Lugano ya.

En Yumuşak Futbolcu?

Gökay İravul.

En Gaddar Futbolcu?

En gaddar Materazzi. Marco Materazzi.

Lakabın?

Lakabım yoktu ya, daha hiç olmadı.

En İyi Teknik Adam?

Şimdi bütün teknik adamların bizim üzerimizde emeği vardır. Fatih Terim hoca mesela benim profesyonel hayata girdikten sonra bugünlere gelmemdeki en büyük pay sahibi adamdır. Onun dışında Şenol Hoca ile çalıştım. Mustafa Denizli hoca ile çalıştım, Mancini ile çalıştım, hepsi çok değerlilerdi ama genç milli takımda Turan Mestçi. Özelliklerini çok sevdiğim ve çocukken bana anlattıklarının, profesyonel hayatımda hep karşıma çıktığı bir teknik adamdı. O yüzden Genç Milli Takım'daki hocam Turan Mestçi.

En Kötü Teknik Adam?

En kötünün cevabı hazır ya. Newcastle'da Sam Allardyce vardı. Gördüğüm en kötü teknik adamdı. Bazı verdiğimiz cevaplar şaka oluyor ama bu konuda ciddiyim. Gördüğüm en kötü teknik adamdı.

Teknik Direktör İdolün?

Jose Mourinho.

En Sevdiğin Hakem?

Hüseyin Göçek hocayı çok seviyorum. Saha içerisinde de, dışarısında da çok iyi bir insan.

En Sevmediğin Hakem?

Yok ya. Ben aslında saha içerisinde hakemlerle çok uğraşan bir tipmişim gibi görünüyor ama hiç öyle kötü ilişkilerim olmadı.

En Sevdiğin Yemek?

Böyle kilo almaya çok müsaitim ancak dönere 'Hayır' diyemiyorum.

En Sevdiğin Şehir?

İstanbul. İzmir'i de severim. Bu iki şehrin ayrı bir yeri var bende.

En Sevdiğin Film?

Türk filmi olarak izlediğim en iyisi Babam ve Oğlum'du. Bir de Mustafa Hakkında Her Şey çok güzeldi. Yabancı film olarak da Braveheart çok iyiydi. Game of Thrones var ama o da film değil.

En Sevdiğin Aktör?

Dizi oyuncusu olarak en beğendiğim oyuncu Kenan İmirzalıoğlu, bir de Özgü Namal'ı severim.

En Sevdiğin Şarkıcı?

Çok var aslında. Kadın seslerini seviyorum ben. Sezen Aksu, Niran Ünsal. Yıldız Tilbe'nin eski şarkılarını çok severim. Adele'i çok seviyorum. Türkler daha çok. Fettah Can var. Sağolsun gitmeden önce evde beraber söyledik.

Futboldan Kazandığın İlk Para ile Ne Aldın?

İlk oturduğumuz evi aldım, annemlere. Almak nasip oldu daha doğrusu.

En Sevdiğin Çizgi Film?

Oğlumdan dolayı Caillou. Ama daha önce Tsubasa vardı. Gerçi benim yaşım ilerlemişti ama.


Kaynak:Habertürk

Fırat Aydınus'a 'Dev' görev!

19 Eylül Çarşamba günü Almanya'da oynanacak olan karşılaşmada Fırat Aydınus'un yardımcılıklarını Serkan Ok ve Aleks Taşçıoğlu yapacak. 4. hakem ise Tarık Ongun. Halis Özkahya ve Barış Şimşek de diğer yardımcılar olacak.



Kaynak:Habertürk

Yine zorbalık!

Kadıköy’de hukuksuzluğu birinci planda tutan zihniyetin zorbalığı yine baş gösterirken Habertürk foto muhabirleri ve muhabirleri stada bir kez daha alınmadı. Ayrıca Mirsad’ın jübilesine giden arkadaşlarımız da Ülker Arena’nın basın girişinde engellendi ve içeriye sokulmadı. Önce şunu söyleyeyim. Biz her maça akreditasyonumuzla gideceğiz. Alıp almamak onların elinde. İçeriye her alınmayışımızda gerekli resmi başvurularımızı yapacağız ve federasyon temsilcilerinin bu olayları raporlarına yazmasını sağlayacağız. Oraya gelmemizi hiç istemiyorlar. Çünkü gitmediğimiz takdirde bu olay raporlara yazılmayacak. Dolayısıyla PFDK’ya sevk edilmeyecekler. Buna kesinlikle izin vermeyeceğiz. Ve bu konuda sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Dün de öyle oldu. Maçın temsilcileri gerekli işlemleri yaptı. Fenerbahçe, bir kez daha PFDK’ya sevkedilecek. Kendi taraftarları dahil insanları bu kadar yoran ve sürekli didişme, kavga isteyen bu yapının altında ezilmemizi bekleyenler yanılıyorlar. Şu anda zaten olayı mahkemeye taşıdık. UEFA da konuyu sürekli takip ediyor. Dünya Spor Yazarları Birliği (AIPS) bilgilendirildi. Kısacası gerekli tüm platformlara bu durumu taşıyoruz ve taşıyacağız.

Bir de tabii şunu belirtmek gerekiyor. Televizyonda akreditasyonları artık kendisinin yapacağını söyleyen Aziz Yıldırım’ın hiç bilmediği bir konu var. İki dünya bir araya gelse, kırmızı balık ağaca çıksa resmi maçlarda böyle bir şeyi yapması mümkün değil.

Bunun nedenlerini hemen açıklayayım. Akreditasyon yetkisi Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) arasında yapılan protokol gereği tamamen Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD)’ne aittir. Ayrıca UEFA da bu konuda sadece TSYD’yi tanır. Fenerbahçe’yi tanımaz. Yani başkanın söylediğinin tam tersi. O yüzden Spartak Moskova maçında bizim muhabirlerimiz içeriye girdi. Çünkü aksi bir durumda sonuçlarının ne olacağını çok iyi biliyorlardı. O gün UEFA temsilcisinin, kulübün yetkililerini bu konuyla ilgili azarlayarak yaptığı yorumları buraya yazmaya gerek duymuyorum. Bunu zaten siz tahmin edebilirsiniz. İşte bu nedenle Aziz başkanın söyledikleri tamamen bir hayal ürünü. Bu tamamen “Havuzdan çıkıyorum” demekle aynı şey. Tabi bir de bu konuya balıklama atlayan ve kendilerine bu ortamda bile pay çıkaran kurumları da hayretle takip ediyorum. ASGD diye bilinen bir kurum var. Açılımı Anadolu Spor Gazetecileri Derneği. Akreditasyon hakkının kendilerinde olduğunu iddia eden bir kurum. Oysa zerre kadar hakları yok. Ama sonuçta bir medya kuruluşu. Bir gazetenin hukuk dışı bir durum ile karşılaşmasını kendi çıkarları için kullanmaları, onların bugüne kadar neden ciddiye alınmadığının en önemli kanıtı oldu.

Peki şimdi bir soru. UEFA bu şekilde davranırken TFF neden aynı şekilde davranmıyor? Çünkü lig maçları TFF’nin maçı. Tek sorumlu TFF. Başkası yok. Sahaya giren, çıkandan, her şeyden o sorumlu. Bu sadece raporlara yazılıp 10 bin lira cezayla geçiştirilecek bir konu olabilir mi? Peki yarın bir gün “Kadıköy’e Futbol Federasyonu yöneticilerini de almıyoruz” derlerse ne yapacaklar? 10 bin TL ceza mı kesecekler? Bugün bunu yapan, yarın onu da yapar. Eğer TFF bu ülkede futbolun patronuysa, anası babasıysa, sözünü dinletir. Boynunu bükerse hiç bir şey için hükmü kalmaz. Kısacası bu zorbalığa ortak olur. Kendilerini hiçe sayan bu zorbalığı ne kadar daha izleyecekler doğrusu merak ediyorum. Son olarak Ülker Arena’da Mirsad’ın jübilesini izlemeye gelen bir Euroleague yetkilisinin Habertürk’ün alınmaması ile ilgili olarak söylediği şu sözü aktarmak istiyorum:

“Fenerbahçe adına böyle medeniyetsiz bir davranışı görmek beni çok üzdü.”


Kaynak:Habertürk

''İdeal kadroyu yakalayamadık''

Bordo-mavili takımın bu sezon ligin ilk haftasındaki Kardemir Karabükspor maçıyla dördüncü haftadaki Sivasspor maçında 7 farklı oyuncu ilk 11'de sahaya çıktı. Kardemir Karabükspor maçında ilk 11'de oynayan Tolga, Mustafa, Zokora ve Sapara, dünkü karşılaşmada yine sahaya çıkan isimler oldular. Tolga'nın da 10. dakika sakatlanmasıyla bordo-mavililer ilk haftadaki kadroya oranla 8 değişik oyuncuyla uzun süre mücadele etti.

Kardemir Karabükspor maçında ilk 11'de oynayan Serkan, Giray, Celustka, Soner, Volkan Şen, Olcan ve Vittek Sivasspor maçında görev almazken bu oyuncuların yerine Zeki Yavru, Emerson, Henrique, Bamba, Alanzinho, Yasin ve Halil Altıntop 11'de oynadı.

Sadece Mustafa kaldı

Trabzonspor'da ligin ilk 4 haftasının tamamında ilk 11'de sahaya çıkan ve 90'ar dakika görev yapan tek isim savunma oyuncusu Mustafa Yumlu oldu.

Sivasspor maçı öncesi 3 maçın tamamında forma giyen Tolga sakatlığı nedeniyle oyundan çıkmak zorunda kalırken, Serkan Balcı üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle görev alamadı. Çek oyuncu Celustka da yabancı kontenjanı nedeniyle kendine yer bulamadı.

22 oyuncu görev yaptı

Trabzonspor'da ligin 4 haftasında Tolga, Serkan, Giray, Mustafa, Celustka, Zokora, Soner, Sapara, Volkan Şen, Olcan, Vittek, Ferhat, Henrique, Barış Özbek, Bamba, Alanzinho, Yasin, Halil, Zeki Yavru, Janko, Emerson ve Onur olmak üzere 22 oyuncu görev yaptı.

Karadeniz ekibinin 28 kişilik kadrosunda Slovak oyuncu Cech, Polonyalı Adrian, Arjantinli Colman, Emre Güral, Aykut Akgün ve üçüncü kaleci Zeki Ayvaz hiç forma giyemeyen isimler oldu.


Güneş: ''İdeal kadroyu yakalayamadık''

Teknik Direktör Şenol Güneş, konuya ilişkin olarak sakatlıklar, oyuncuların form grafikleri ve yabancı kontenjanı nedeniyle bu sezon ideal kadroyu oluşturamadıklarını söyledi.

Güneş, Sivasspor maçına çıktıkları kadro ile daha önceki maçlara çıktıkları kadro arasında değişikler olduğunu belirterek, ''Sakatlıklar nedeniyle kadroda değişikler yaparken oyuncuların performansı nedeniyle de değişkenlikler olabiliyor. Kadroyu halen oluşturamadık. Herkesin formaya hazır olması gerekir'' dedi.

İlk haftaki kadroda hücumda Volkan, Halil ve Olcan ile mücadele ettiklerini, daha sonra forvette Henrique ve Vittek'i oynattıklarını vurgulayan Güneş, ''Şimdi Janko da geldi. Savunmada da böyle değişiklikler yaptık. Beklentiler çok büyük olduğu için sıkıntı var. Eğer sonuçlar iyi olmazsa oynayan oyuncu da etkileniyor oynamayan da 'ben niye oynamadım' diye etkileniyor. Zor bir dönem. İdeal manada şu 11 sahaya çıkar diyemeyiz. Dememiz için oyuncuların performansının yüzde 100 olması lazım'' diye konuştu.

Sonuçların iyi olmasının takımda rekabeti de artıracağını ifade eden Güneş, şunları söyledi:

''Kötü olunca baskı oluyor. Takımdan beklentiler fazla olunca hedefe ulaşmadığınız zaman, 3 metre hedef gösterip 2 metre atladığın zaman başarısız oluyorsunuz. 1 metre hedef gösterip 2 metre atladığın zaman başarı oluyor. Trabzonspor kendi gerçeklerini iyi bilirse, rakibi ciddiye alırsa maç kazanır. Ama maçtan önce kazacağını garanti görürse oynadığın her oyun aleyhine döner. Sivsaspor, Fenerbahçe ile berabere kaldı. O zaman 'biz Fenerbahçe'yi rahat yeneriz' ölçüsü yoktur. Futbol enteresan bir oyun, en zayıfa puan kaybedip en güçlüyü yenebilirsin. Daha önceki 3 maçta 5 puan kaybettik. Buraya kayıpsız gelmeliydik. Kamuoyunun psikolojik baskısı olacaktır. Yanımızda olması daha iyiyken isteklerini, tepkilerini biraz daha agresif yapanlar var. Bu arada başarısızlıktan nemalanmak isteyenler var. ''


Kaynak:Habertürk

Terim'den Kagawa itirafı!

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve oyuncular M.United maçı öncesi GSTV'ye açıklamalar yaptı. 'Old Trafford Yolu' programı için konuşan İmparator, Kırmızı Şeytanlar'ın bu sezon Avrupa'da en iyi transferleri yapan takım olduğunu belirtip “Özellikle Kagawa'yla bizim de ilgilendiğimiz gerçek” diyerek Dortmund'dan transfer edilen Japon oyuncuyla ilgili bir itirafta bulundu.

Tecrübeli çalıştırıcı maça ilişkin olarak ise “Kaybedersek dünyanın sonu değil ama kazanırsak ivme kaydederiz. Old Trafford'a ben de ilk defa çıkıyorum. Benim düşüncem şu, burada bir şey yaparsanız olaydır. Yoksa yenilmeniz kolaydır. Kolayı mı olayı mı seçeceğiz? İnşallah olayı seçeriz. Mağlubiyetten korkmadan oynamalıyız.”

"ÖNEMLİ OLAN BİZ NE YAPARIZ"
Terim, “Hiçbir rakibi gözümüzde büyütmeden ve küçümsemeden, ciddi şekilde gruptan nasıl çıkarızın planı, programı içerisindeyiz” dedi ve şöyle devam etti: “Manchester’ı anlatmanınmanası yok. Herkes tanıyor. Grubun en önemli takımı. Hatta dünyanın en önemli kulüplerinden biri. Zaten diğerleriyle de oynayacaktık, farketmiyor. Dışarda başlamak çok doğal. Maç öncesi Manchester dünyada favori gösteriliyor. Böyle bir ortamda bir şey yapmak önemli. Biz de hiçbir rakibi gözümüzde büyütmeden ve küçümsemeden ciddi şekilde gruptan nasıl çıkarızın planı programı içerisindeyiz.”

‘YAPILMAYANI YAPACAĞIZ’
“Buradan alınacak bir iyi sonucun sevindirici sonuçları çok açık. Bizi moral ve puan olarak ileriye taşıyacağı inancındayız. Ayrıca bu maçı da atlatmış olacağız. Yenilgi halinde de dünyanın sonu değil. ‘Manchester maçıdır’ deyip anlayış gösterilebilir. Bizim niyetimiz orada iyi oynamak, iyi mücadele etmek ve mümkünse orada yapılmamışı başarmak. Bundan önce GS 3-3’le önemli bir zafere imza attı. Dönüşte de burada eleyerek tarihine önemli bir zafer kazandırdı. Bu kez biz de en iyi sonucu
almak istiyoruz ki, bu inşallah kazanmak. Grupta alınan verilen her puan çok önemli. Tüm stratejileri lehimize çevirmek için elimizden geleni yapacağız. Kazanırsak büyük ivme kaydederiz. Ses getirmeyi de, hepsini bir arada lehimize çeviririz. Çok iyi oyunculara sahipler. Kagawa, Van Persie, Valencia ve Welbeck gibi isimleri var. Saymakla bitmez. ‘Şu oynamasın da, bu oynasın’ sözü bana gerçekçi gelmiyor. Kimler var, kimler oynar, neler yapar bir kuşkumuz yok. Önemli olan biz ne yaparız.”

‘OLD TRAFFORD’A İLK KEZ ÇIKACAĞIM’
“Old Trafford’a çok gittim ama bir takımın başında ben de ilk kez çıkacağım. Dünyanın en önemli mabedlerdinden biri, heyecanlı. Burada bir şey yaparsanız olaydır. Yenilmemiz kolaydır. Kolayı mı, olayı mı seçeceğiz. Umarım biz olayı seçeriz. Sonuç ne olursa olsun her yerde yenilgiden korkmadan oynamalıyız. Böyle olursa bugün yenilseniz de, yarın kazanırsınız. Ama o felsefeyi sahaya yansıtmazsanız bir yere kadar gidersiniz. Bizim oyun, futbol felsefemiz ve hayat anlayışımız bu.”

‘SİR’E SAYGI DUYULMALI’
“Alex Ferguson, dünyanın saygı duyulması gereken tartışmasız en büyük hocalarından biri. Bu kadar uzun yıllar bir kulüpte kalıp oraya bir şekil vermek hiç kolay değil. Kendisini takdirle anmak gerekir. 30 yıla varan bir süre bir büyük camiada ve yarışma yapılan ortamda. Her senesi de dolu geçmedi. Orada bir sembol, abide olarak görüyoruz.”


Kaynak:Habertürk

Arda çıktı böyle oldu!


Milli futbolcumuz Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun takımı Atletico Madrid, çok rahat götürdüğü maçta son dakikalarda kabus görmesine karşın sahasında Rayo Vallecano’yu 4-3 yendi. Emre’nin yedek kulübesinde beklediği ancak Arda’nın ilk 11’de başladığı karşılaşmada 29. dakikada Mario Suarez perdeyi açan isimdi. İkinci yarıda ise tam bir gol düellosu yaşandı. 49’da Koke, 51. dakikada temsilcimiz Arda Turan ve 56. dakikada penaltıdan Falcao’nun golleri ile skor bir anda 4-0 oldu.

Herkes maç tarihi farka gidecek derken, Rayo Vallecano müthiş bir geri dönüş gerçekleştirdi. 66. dakikada Arda Turan’ın oyundan çıkmasıyla hücum gücü düşen Atletico Madrid golleri peş peşe kalesinde gördü. 82’de Leo Carrilho golü ile Rayo’ya umut getirdi. 86. ve 89. dakikalarda ise Andrija Delibasic ile fark 1’e indi: 4-3. Kalan dakikalar heyecan kasırgası şeklinde geçerken, mücadeleden Arda Turan ve Emre Belözoğlu’nun takımı Atletico Madrid galip ayrılmasını bildi.


Kaynak:Habertürk

Kuyt ve Topal şoku!

HTSPOR

UEFA Avrupa Ligi’nde perşembe günü Marsilya ile karşılaşacak olan Fenerbahçe’de Mehmet Topal ve Dirk Kuyt şoku yaşanıyor... Mersin İdmanyurdu ile dün akşam oynanan maçın ilk yarısında Sarı-Lacivertlilerin golünü atan Mehmet Topal şanssız bir an yaşadı. Topa vurmaya hazırlanan Topal’ın ayağı önüne gelen Yattara’ya vurunca yıldız futbolcu acı içerisinde yere yığıldı. İlk yarının bitmesiyle birlikte oyundan alınan Mehmet Topal hemen hastaneye götürülerek MR’ı çekildi. Sol dizinde yırtık şüphesi bulunan Topal’da ödem fazla olduğu için durumu bugün netlik kazanacak.

‘TEPKİM SAKATLIĞIMA’
Topal’ın sakatlanmasından sonra ikinci yarıda da bu defa sağ alt baldırında gerilme olan Dirk Kuyt sahayı terk etti. Hollandalı oyuncunun da durumu bugünkü kontrolleri sonrasında belli olacak. Bu arada Kuyt oyundan çıkarken yaptığı hareketle ilgili olarak, “Takımı sahada yalnız bıraktığım için çok üzüldüm ve onun için tepki verdim. Sakalanmaya çok alışık olmadığım için sinirlendim” şeklinde konuştu.


Kaynak:Habertürk

Arda attı, Atletico kazandı


UEFA Süper Kupası'nın sahibi Atletico Madrid, La Liga 4. hafta mücadelesinde Rayo Vallecano'yu konuk etti.


Arda Turan'ın ilk 11'de başladığı ve 1 gol kaydettiği karşılaşmayı ev sahibi Atletico Madrid, 4-3 kazanmayı başardı. Emre Belözoğlu ise maçta forma şansı bulamadı.


Ev sahibi Atletico Madrid'in gollerini 29. dakikada Mario Suarez, 49. dakikada Koke, 51. dakikada Arda Turan ve 56. dakikada penaltıdan Falcao kaydetti. Rayo Vallecano'nun golleri ise 82. dakikada Leo Carrilho, 82. ve 85. dakikalarda ise Andrija Delibasic'ten geldi. Son 7 dakikada 3 gol birden bulan Rayo Vallecano, heyecan kasırgası şeklinde geçen karşılaşmada beklediği beraberlik golünü bulamayarak karşılaşmadan puansız ayrıldı.


 


 


Kaynak:Habertürk

Ali Şen'den Kocaman yorumu!

Faik Çetiner'in sunduğu; HT SPOR Genel Yayın Yönetmeni Halil Özer ile HT SPOR Yazarları Serdar Ali Çelikler ve Bülent Yavuz'un yer aldığı Bizim Stadyum'a Fenerbahçe'nin eski başkanı Ali Şen de stüdyo konuğu olarak katıldı.


İşte Ali Şen'in açıklamaları:


"ALEX ÇOK BÜYÜK BİR EFSANE"
"Başkanlık için adaylık koyabilirsin ama efsanelik için koyamazsın. Onu taraftar seçer. Alex bence çok büyük bir efsane. Birçok maçı çevirmese yönetim şu an yerinde olur muydu?"


"SAKİN OLMAMIZ GEREKEN DÖNEMDEYİZ"
"Fenerbahçe olarak en sakin olmamız gereken aylardayız. Fakat futbolcularda stres var. Rahat olmaları gerekirken stres altındılar. Bu stresi ancak başkan ve yönetim kaldırır. Daha önce golü atan oyuncular antrenöre gidiyordu. Ama bu kez Baroni'nin golünde sonra başta Alex olmak üzere tribüne koştular. Bunu gören Volkan da Aykut'a koştu. Volkan doğru bir hareket yaptı."


"AYKUT KOCAMAN ÇOK ÖNEMLİ İŞLER YAPTI"
"Galatasaray'ın iyi bir kadrosu var. Önemli yılda şampiyonluk elde etmeleri rahatlama getirdi. Ancak Fenerbahçe'nin olduğu bir yerde kimse rakipsiz olamaz. Fenerbahçe'nin kadrosunda Galatasaray'a göre daha tecrübeli futbolcular var. Şampiyonlar Ligi'nde yokuz ama AVrupa Ligi'ni kazanmayı bekliyorum. Aykut Kocaman'ın geçen sezon yaptıklarını hayatta unutmam. Hem başkan hem antrenör kısacası her şey oldu. O baskıda, sıkıntılı yılda Aykut Kocaman çok önemli işler yaptı."


"ŞENOL GÜNEŞ'İ FENERBAHÇE'YE GETİRİYORDUM"
"Rıdvan'ı teknik direktör olarak getirdim. Şenol Güneş ile oturup konuştuk o zaman. 'Rıdvan'ın altında çalışmam' dedi. Sonra Veselinovic'i göreve getirdik."


"HOCALARA KADRO VERİYORDUM"
"Zamanında hocaların işine karışırdım. Kadro yazıp vermişliğim vardır. Dünya şampiyonu hoca Parreira'ya taktik verdim."

"Emre Belözoğlu ile Okan Buruk'un Milli Takım hakkında konuşmasının nesi yanlış. Bilgi alışverişinde bulunmaları normal."


"TRABZONLULAR ÇOK SPORTMENDİR"
"Trabzonspor maçından önce yaptığım aldatma falan değil. O dönem Trabzonsbpor tarihinin en iyi kadrosuydu. Trabzon'a otobüsle gittik; yolda tabancalar patladı ve camlar kırıldı. Futbolcu Aygün yaralandı. Doktor 'Fazla bir şey yok' dedi. Ben de 'Sen karışma' dedim. 'Aygün'ü odaya kapat, yüzünün sar' dedim. Kadro olarak zayıftık. Berabere kalsak bile onlar şampiyondu. Tribünlerdeki hararetin alınması için Emniyet'i oraya taşımamız lazımdı. Başbakan Mesut Yılmaz ile irtibata geçtik. Etik olmayan bir durum değildi. Harareti almak için böyle bir şey yaptım. Trabzonsporlular kadar sportmen bir taraftar yoktur. O maçta Trabzonlular bizi alkışladılar."


"AYKUT'A KANIM HİÇ ISINMADI"
"Oğuz ve Aykut'u gönderme kararını tek başına almadım. Maçtan önce de tasarrufumu onlara da söyledim. Aykut ile Oğuz'u sportif nedenlerle yolladık. Maçtan önce futbolculara odaya ben çağırdım. Benim aslında Oğuz ile sorunum yoktu. Asıl Aykut'u sevmezdim. Malzemeciye bile mektup yazdım. Aykut'a yazmadım. Aykut'a kanım hiç ısınmadı. Fenerbahçe'ye teknik direktör olduğunda tebrik etmek için aradım ama açmadı. Arkadan hareket yapmadım. Aykut da bunu biliyordu. Fakat Aykut-Alex polemiğinde Aykut'tan yanayım."


"Ben başkan olsam Alex'in heykelinin açılışına yönetimle birlikte giderdim. Basketbolcuları bile götürürdüm hatta."


"Yönetime CAS Davası'nın hata olduğunu söylemiştim. 'Davaları geri çekersek en az cezayı alırız' dedim."


"Mehmet Ali Aydınlar çok iyi bir insan ve Fenerbahçeli'dir. UEFA, Aydınlar'a Fenerbahçe'nin küme düşme konusunda baskı yaptı."


Kaynak:Habertürk

"Kaleye gelmeden golü buldular"

Volkan, maçtan sonra düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, ilk yarı çok iyi ve baskılı oynadıklarını belirterek, ''Ancak rakibimiz kalemize gelemeden golü buldu. İkinci yarıda bu saha şartlarına rağmen yaptığımız mücadeleyle 2-1 galip geldik. Zirveden uzaklaşmamak adına önemli bir galibiyet aldık'' dedi.

Karşılaşmada 20 Eylül Perşembe günü Fransa'nın Olympique Marsilya takımı ile yapacakları UEFA Avrupa Ligi maçını da düşündüklerini kaydeden Volkan, ''Aklımızda UEFA maçı da vardı. Bu maçı kazandığımız ve Olympique Marsilya maçına eksiksiz devam edeceğimiz için mutluyuz'' ifadelerini kullandı.

Sakatlığının ardından ilk kez forma giyen milli kaleci, kulüp doktoruna, fizyoterapistlere ve bireysel oyuncu antrenörü Dolu Arslan'a teşekkür ederek, ''Bugün sahaya çıkmamdaki en büyük etken onlardır. 90 dakikayı sorunsuz tamamladığım için sevinçliyim. Bir aylık aradan sonra maçı kazanarak dönmek sevindirici'' diye konuştu.


Kaynak:Habertürk

16 Eylül 2012 Pazar

Kocaman: Meireles çok iyiydi

Aykut Kocaman şunları söyledi:


"Kazanma isteğimizin çok yüksek olduğu bir maçtı. 3 maçlık serinin ilkiydi. Karşımızda Süper Lig'in büyük takımlarının formasını giymiş oyunculardan kurulu bir ekip vardı. İlk yarısı daha organize olduğumuz ve pozisyonlara girdiğimiz bir maçtı. Meireles çok çok iyiydi. Üst düzey bir oyuncu olduğunu gösterdi. Müthiş bir profesyonel. Çok değerli bir transfer. Kötü zemin oyunumuzu etkiliyor. Bizim stadımızın zemini böyle oluyor. Sadece bu sene değil. Son dakikada gelen gol insanı sevindiriyor. Bunlar çok önemli maçlar"


Kaynak:Habertürk

"Hüseyin Göçek vasattı"

Hüseyin Göçek geçen sezon meşhur Fenerbahçe-Gaziantep maçını yönetmişti. Ağır eleştiriler aldı; Fenerbahçe maçlarından uzaklaştırıldı.


Yaklaşık 1.5 yıl sonra Şükrü Saracoğlu'na çıktı. Aklı o maça takılı kalınca tereddütlü ve ürkekti. Verdiği kararları bir türlü 'cuk' diye yerine oturtamadı. Sarı kartlarda cimriydi. Mustafa Keçeli ve Aydın'a karşı toleranslıydı. Hele hele Aydın'ın tekmesinin karşılığı kırmızı kart olsa, kimse ses çıkaramazdı. Hakem burada tekmenin şiddetini yorumlayamadı. Stoch'un kartı çok komik ve yanlıştı. Böyle aldatma olur mu?

Fenerbahçe'nin galibiyet golüne Mersinliler çok itiraz etti. Gol temizdi. İtirazlar golün öncesindeydi. Ergin Keleş'in ayağı tehlikeliydi. Taban gösteriyordu. Hakem önce devam ettirdi. Sonra kulağına yardımcı hakem 'Hocam ne yapıyorsun! Bu bir tehlikeli hareket' deyince faulü verdi. O da gitti gol oldu. Bana göre endirekt serbest vuruş doğru karardı.


Kaynak:Habertürk

Cris'çözer Baroni!

FENERBAHÇE - MERSİN İDMAN YURDU KARŞILAŞMASININ TÜM DETAYLARI HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN


 Galeri için tıklayınız...


MAÇTAN NOTLAR


Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Spor Toto Süper Lig'de Mersin İdmanyurdu ile yapılan maçta, yeni transfer Meireles'e 11 kişilik kadroda yer verdi. Sarı-lacivertli ekibe transferinden sonra ülke milli takımına giden Portekizli oyuncu, 13 Eylül Perşembe gününden itibaren takımla antrenmanlara katılırken, Mersin İdmanyurdu karşısında kadroda yer buldu. Kocaman, antrenman eksiği bulunmayan Meireles'i takıma daha çabuk adapte olabilmesi için 11'e alırken, Portekizli futbolcu bu akşamki mücadelede sarı-lacivertli formayı ilk kez giydi.

Volkan Demirel takıma döndü

Omzundaki sakatlığı nedeniyle bir süre takımdan ayrı kalan kaleci Volkan Demirel, Mersin İdmanyurdu maçıyla birlikte 11'deki yerini aldı.

Fenerbahçe'nin sezon öncesi Galatasaray ile yaptığı TFF Süper Kupa maçında sakatlandıktan sonra 3'ü lig, 2'si UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turu olmak üzere 5 resmi maçta takımdan ayrı kalan Volkan, ligde 4. hafta mücadelesiyle birlikte 11'e girdi.

Sarı-lacivertli ekipte sakatlıkları bulunan Sow, Krasic, Egemen Korkmaz ve Serdar Kesimal'ın yanı sıra Selçuk Şahin, Sezer Öztürk, Özgür Çek ve Salih Uçan 18 kişilik kadroda yer almadılar.

Fenerbahçe'nin lig ve Avrupa kupası mücadeleleri olmak üzere son 5 resmi maçında 11'de sahaya çıkan Selçuk Şahin, Mersin İdmanyurdu mücadelesinde kadronun dışında kaldı.

Sakatlığı bulunan Egemen Korkmaz'ın yerine savunmada Bekir İrtegün şans bulurken, Stoch ligde iki maç sonra 11'e girdi.

Kaptan Alex 11'de

Teknik direktör Kocaman, kaptan Alex'e ligin 3. haftasında Sivasspor maçında olduğu gibi yine 11 kişilik kadroda yer verdi.

UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turunda Spartak Moskova ile yapılan ilk maçta yedekler arasında bulunup görev almayan, ligin 2. haftasındaki Gaziantepspor maçında 18'e giremeyen, Spartak Moskova ile yapılan rövanşta ise yedekler arasında yer alıp ikinci yarıda oyuna giren Brezilyalı futbolcu, Sivasspor maçının ardından Mersin İdmanyurdu mücadelesinde de ilk 11'de sahaya çıktı.

Sarı-lacivertli taraftarların heykelini diktiği Alex'e tribünlerdeki kadın ve çocuklar sevgi gösterilerinde bulundu. Kadroda bulunmadığı Gaziantepspor maçında taraftarların, ''Aykut söyle Alex nerede?'' şeklinde tezahürat yaptığı Brezilyalı oyuncu, maç öncesi ısınırken tribünlerden büyük ilgi gördü.

Kadın ve çocuklar hakem Hüseyin Göçek'in başlama düdüğünden saniyeler önce de Alex tezahüratlarıyla Brezilyalı futbolcuya destek verdi.

Tribünler kadınlar ve çocukların

Fenerbahçe'nin cezası nedeniyle karşılaşmada tribünlerde yine kadınlar ve çocuklar yer aldı.

Sarı-lacivertli ekip, Türkiye Futbol Federasyonu'nun geçen sezondan itibaren uygulamaya başladığı sistemde, tribünlerde kadınlar ve çocukların bulunduğu 6. maçına çıktı.

Kadın ve çocuk taraftarların maça ilgisi yoğun olurken, tribünlerde 35 bini aşkın taraftarın bulunduğu görüldü.

Karşılaşma, Bingöl'de şehit olan polisler için yapılan saygı duruşunun ardından başlarken, bütün tribünler saygı duruşu sırasında ''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' şeklinde tempo tuttu.



 


Kaynak:Habertürk