31 Temmuz 2012 Salı

"Aklımızdan bile geçirmiyoruz"

Futbolcu Bekir İrtegün ile birlikte basının karşısına çıkan Aykut Kocaman, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında yarınki maçla ilgili değerlendirmeler yaparak soruları yanıtladı.

2 sezon önce Young Boys'a elenerek Şampiyonlar Ligi'ne katılamadıkları dönemi anlatan Kocaman, o dönem elenmeleriyle ilgili birtakım nedenler ileri sürebildiklerini ancak artık hiçbir Fenerbahçe mensubunun, bir gerekçe öne sürecek durumunun olmadığını söyledi. Kocaman şöyle konuştu:


"GEÇEN SEZON İÇERİDE YARATILAN SUNİ GÜNDEMLE GİDEMEDİK"
''Geçen sezonu şampiyon bitirdik, direkt gitme şansı elde ettik ama bu kez içeride suni yaratılan nedenlerle gitmemiz engellendi. Hepimizi açıkçası şoke eden bir durum vardı. Bunun da altından kalkmasını becerdik. Camiamızla beraber direkt olmasa da Şampiyonlar Ligi'ne tekrar ön elemelerden gitme şansını yakaladık. Young Boys'a elendiğimiz zaman birtakım gerekçeler öne sürülse de bu kez ne takımın ne de herhangi bir Fenerbahçe sorumlu mensubunun bu turla ilgili olarak, oyunun dışında herhangi bir gerekçe sürecek durumu yok. Ve hazırız, iyi transferler yaptık, moralliyiz önümüz berrak, en azından görünüyor. Hem Şampiyonlar Ligi yolu açısından hem Süper Lig açısından görünüyor. Buna göre hesap yapabiliyoruz. Dolayısıyla çok istediğimiz bir tur olacak. Bütün benliğimle ve benliğimizle bu akşamdan itibaren tamamen maça kitlenip maçı yaşamaya başlayacağız. Değerli bir rakip olan Vaslui'yi eleyerek bir adım sonraki Şampiyonlar Ligi kapısına varmak istiyoruz.''


"VASLUİ'NİN OYUNCU SEÇİMLERİ BİZE BENZİYOR"
Vaslui'nin oyuncu seçimlerinin Fenerbahçe'ye benzediğini anlatan Kocaman, ''Burada farkı belirleyecek olan ana faktör bizim özellikle her iki maçta kendi adımıza geçen seridekinin aksine daha organize halimiz, yeni transferlerle daha güçlenmiş halimiz. Daha da önemlisi artık çok daha ciddi takım olma halimiz bize bu maçlar öncesi bir adım daha avantaj sağlıyor'' diye konuştu.

"BAŞKAN YILDIRIM'IN OLMASI NORMALLEŞME ETKİSİ YARATIYOR"
Aykut Kocaman, başkan Aziz Yıldırım'ın tekrar yanlarında olmasının kendileri adına normalleşme etkisi oluşturduğunu ifade etti. Yıldırım'ın takımın yanında olmasının nasıl bir etki oluşturduğu sorusuna verdiği yanıtta Kocaman, ''Çok uzun zamandan beri futbolun dışında konuştuk. Açıkçası ülkemizde çok normal haldeyken de futbol konuşulmuyor. Ama benim ve oyuncularım adına normalleşme dönemi başladı. Başkan uzun dönemdir görev yapan, Fenerbahçe'ye faylalar sağlamış, hayatının merkezine Fenerbahçe'yi koymuş bir insan. Dolayısıyla burada olması, o etkiyi bütün oyunculara veriyor. Başkan varken de yokken de bu takım hep kazanmak isteyen bir takım. Ama olumlu etkiyi hepimizin aldığını düşünüyorum'' şeklinde konuştu.

"TRANSFER YAPMAYA İHTİYACIMIZ VAR"
Basın mensuplarının sorusu üzerine transfer sürecinin devam ettiğini bildiren Kocaman, bu sezon en az 52 maçı hedeflediklerini anlatarak, ''Hangi grup olursa olsun bu takımın gruplardan çıkması gerekiyor. Bu uzun yolda, koşuda oyuncu ihtiyacımız doğal ve açık. Bunu tamamlayacağımızı düşünüyorum. Son derece yoğun bir şekilde çalışılıyor'' ifadelerini kullandı.

Kocaman, mevcut kadronun elemeler için yeterli olup olmadığı sorusuna verdiği cevapta ise, ''Beraber olduğum insanlara her zaman her şartta güvendim. Bu bölümde bir eksik yok. Geçen dönem gerçekten bir takım gerekçeler vardı kabul edilebilir veya edilemez ama bugün böyle bir gerekçe olmadığını net bir şekilde söyledim. Yeni oyuncular gelirse tam kadro takviyeli hale gelecek. En azından şu an itibarıyla tam kadro olduğumuzu ve mazeretsiz halde olduğumuzu çok net söyleyebilirim'' şeklinde konuştu.

"ELENMEYİ AKLIMIZA BİLE GETİRMİYORUZ"
Basın toplantısını takip eden bir Rumen gazetecinin yönelttiği ''Fenerbahçe bu turu geçemezse dram olur mu? Vaslui'de kimden çekiniyorsunuz'' sorularına Kocaman, ''Futbol dramlar oyunu değildir. Dram olmayacak. Tek oyuncu değil Vaslui takımı bizim için rakip'' yanıtını verdi.

Ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını anlatan Kocaman, şöyle konuştu: ''Mutlaka Vaslui de çok istiyor. Onlar için de bizim için de ne Real Madrid, ne Barcelona için... Başarmaya çalışırsınız, başaramazsanız dram olmaz. Dram haline getirmek örseler. Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Düşünmüyoruz elenmeyi, aklımıza bile getirmiyoruz. Ancak hayatın içinde böyle şeyler olursa da bunu dramatik hale getirmenin anlamı yok. Geçen sezon 58 gol atmış takımın hemen hemen yarısına yakın golünü atmış bir oyuncu takımda olmayacak. Bu Vaslui açısından bakıldığında dezavantaj görünebilir. Son iki maçını dikkatli bir şekilde mercek altına aldık. Takım oyunu oynamaya çalışan istekli hızlı oyunculardan kurulu bir takım olarak görünüyor. Tek oyuncu değil Vaslui takımı bizim için rakip.''

"5 MAÇLIK CEZA AĞIR VE HAKSIZ"
Kocaman, Süper Lig'deki 5 maçlık cezalarının kaldırılmasıyla ilgili beklentisi olup olmadığı sorusuna, ''Var tabii ki. 6 maç ağır bir cezaydı. 5'e inmesi de normal durum değil. Ağır ve biraz da haksız bir ceza gibi görünüyor'' cevabını verdi. Hazırlık maçlarında ortaya konulan performansların skora yansımadığının ifade edilmesi üzerine, bu konuda bir endişesi bulunmadığını aktaran Kocaman, takımının geçen sezon ki performansının biraz daha üzerine koyacak gibi göründüğünü belirterek, ''34 maçlık sezonu en az 70'in üzerinde 75'in üzerinde gol atacak bir takım görünüyor. Hiçbir endişem yok. Bunun geçici bir durum olduğunu ifade etmek istiyorum'' dedi.


"RAKİPLERİMİZİ EŞELEYE EŞELEYE GİDECEĞİZ"
Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılamamış olmanın bu sene takımı daha hırslı ve motive edip etmediği sorusuna Kocaman şöyle yanıt verdi: ''Böyle anormal şekilde gözlerimizi bürüyecek kadar bir hırs değil. Daha azimliliğe doğru gittiğimizi söyleyebiliriz ama bize kaybettirdikleri daha fazla. Şahsım adına da bunu söyleyebilirim. Ben futbolcuyken de şampiyon oldum; Şampiyonlar Ligi'nde oynayamadan gittim. Geçen sezon da şampiyonluğu yakaladık, direkt olarak gidecektik yine olmadı. Dolayısıyla çok önemli bir tecrübe. Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'ni yaşamak hem bana hem takıma büyük şeyler katacaktı. Şimdi 1 yıl geriden başlayacağız buna. Elemelerden, rakiplerimizi eşeleye eşeleye gideceğiz. ''


BEKİR: VASLUİ'Yİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ
Fenerbahçeli futbolcu Bekir İrtegün, UEFA Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Romanya'nın Vaslui takımıyla yarın yapacakları karşılaşmayı çok önemsediklerini söyledi. Maç öncesi Şükrü Saracoğlu Stadı'nda düzenlenen basın toplantısına, teknik direktör Aykut Kocaman ile birlikte katılan Bekir İrtegün, Şampiyonlar Ligi gruplarına katılmayı çok istediklerini belirterek, ''Geçen sene gitmek istediğimiz bir platformdan mahrum kaldık. Bu sene ise elimizde bir fırsat var. İlk basamak da yarınki Vaslui maçı olacak'' dedi.

Rumen temsilcisi ile yapacakları maçları önemsediklerini ve rakiplerini de hafife almadıklarını aktaran Bekir, ''İzlenildiği kadarıyla kendi sahalarında hırslı, istekli ve arzulu bir takım. Hocalarımız gerekli analizleri aktarıyorlar. Biz bu maça çok iyi hazırlanıyoruz ve 180 dakikalık bir mücadele olarak bakıyoruz. İlk etabı yarın kendi sahamızda oynanacak. Kendi sahamızda çok güçlü bir takımız. Umarım istekli ve arzulu oyunumuzu yarınki maça yansıtır, ikinci maç için avantajlı skor elde ederiz. Buna mecburuz'' diye konuştu.

Fenerbahçe'de takım ve camia olarak yeni bir sayfa açıldığını dile getiren başarılı oyuncu, ''Başkanımız da yeni bir sayfa açtı. Hepsi bir araya gelince, mutlaka Şampiyonlar Ligi'nde olması gereken bir takımız diye düşünüyoruz. İlk maçta istediğimizi almak için elimizden geleni yapacağız'' ifadelerini kullandı.

"TARAFTARLARIMIZLA BULUŞACAĞIZ"
Vaslui ile yarın yapılacak karşılaşmanın, Fenerbahçe'nin ligdeki 5 maç seyircisiz oynama cezası nedeniyle ayrı bir önemi olacağına dikkati çeken Bekir, şunları söyledi: ''Cezalı maçlar öncesi taraftarımızla ilk buluşmamız olacak. Hocamız, kuralar çekildiğinde söylemişti, 'Fenerbahçe tarihinin en önemli maçlarından biri olacak' diye. Geçen sene Şampiyonlar Ligi'ni çok istiyorduk ve katılmayı hak etmiştik ama elimizden alındı. Bu sene her şey bizim elimizde. Artık yeni şeyler söylemek gerekiyor. Bunu söyleme yerimiz de saha olacak. Bu maça çok önem veriyoruz. Zannediyorum kasım ayı gibi ligdeki cezamız bitecek. Bu çok uzun bir süre. Bu süreyi de göz önünde bulundurduğumuzda, seyircimiz önünde oynayacak olmamız karşılaşmanın önemini daha da artırıyor.''

Öte yandan, bir Rumen gazetecinin, savunma oyuncusu olarak Vaslui'nin başarılı isimlerinden Lucian Sanmartean'dan çekinip çekinmediği yönündeki soru üzerine ise Bekir, ''Bugüne kadar hiçbir rakipten çekinmedim. Bir oyuncudan değil, takımın genelinden çekincemiz yok. Rakibimize saygı duyuyor, onları önemsiyoruz ama kendimize de çok güveniyoruz'' yanıtını verdi.


Kaynak:Habertürk

Bakan Kılıç 'havuz problemini' değerlendirdi

 Video için tıklayınız...


Olimpiyatlar'daki sporcularımızın madalya şanslarını değerlendiren Suat Kılıç, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın açıklamasından sonra ortaya çıkan "havuz problemi" hakkında da konuştu. 


Suat Kılıç şunları söyledi:


"Bu tür tartışmalar Türk futbolunu istenmeyen gerilimlere götürmesini istemem. Türkiye'de keskin bir taraftarlık algısı var. Hangi tavrı takınsanız olmuyor. TFF'nin açıklamasını yerinde buluyorum. 12 Ağustos'ta Erzurum'da Süper Kupa finali var. Süper Lig'in başlamasına yaklaşmışken, tansiyonu yükseltmemeye yönelik özeni herkesin göstermesi lazım. İstenmeyen olaylar yaşanırsa Türkiye'nin imajı bozulur. Üzerine görev düşen herkesin dikkatli olması lazım. Renkleri sevelim ama Türkiye'nin huzurunu bozmayalım. Kulüp başkanları ve TFF ne karar alırsa, o uygulanır. Türkiye demokratik bir ülke."


Kaynak:Habertürk

Sırp yıldız, Galatasaray'da

Geçen sezon Beşiktaş'ın başında 3'te 3 yapan Ergin Ataman'ı takımın başına getiren sarı-kırmızılı yönetim, transferde de durmuyor. Ersin Dağlı, Cenk Akyol, Engin Atsür ve Jamont Gordon'u renklerine bağlayan Galatasaray Medical Park, şimdi de Milan Macvan ile anlaşmaya vardı.


Bonservisi Maccabi Tel Aviv’de bulunan ancak geçen sezon ülkesinde Partizan'da forma giyen Sırp yıldız, Galatasaray Medical Park ile 2 yıllığına anlaştı. Cimbom, İsrail Kulübü’ne 23 yaşındaki pivot için 250 bin Euro serbest kalma bedeli ödeyecek. Macvan bir dönem NBA'de Cleveland'da da oynamıştı.





Kaynak:Habertürk

"Profesyonel değiller"

ÖZEL RÖPORTAJ/Volkan KÖSE


ORMAN YÖNETİMİNE: Ben dürüst birisiyim. Benimle konuşabilirlerdi. İndirim deselerdi de yapardım. Ancak benimle hiç kimse konuşmadı


DEMİRÖREN YÖNETİMİNE: Büyük isimlere çok para harcadılar. Durumu anlamak için borca bakmak yeterli. Profesyonel bir sistem kuramadılar


Beşiktaş’ın kazandığı son şampiyonlukta, ön plana çıkan isimlerin başında geliyordu Alman futbolcu... 2008-09 sezonun devre arasında katıldığı Kartal’da, gerek çalışkanlığı gerekse kişiliğiyle her daim Siyah-Beyazlı taraftarlar tarafından çok sevildi 3.5 yıllık bu süreçte. Ve ayrılık vakti geldi, Fabian Ernst’in yolu, Süper Lig’in yeni ekiplerinden Kasımpaşa’ya düştü. Ancak belli ki eski kulübünde son dönemde yaşadıkları bunaltmıştı onu. Alman yıldız, HABERTÜRK’e yaptığı özel açıklamalarda, eski ve yeni yönetimi topa tuttu...


‘OYNAYAMAYACAĞIMI BİLİYORDUM’


“Herkes şu anda Beşiktaş’ın durumunun nasıl olduğunu biliyor. Ben çok dürüst birisiyim, benimle konuşulabilirdi. Teknik direktör benimle görüşebilirdi. Bu işlerin böyle olması gerekiyor. Sadece menajerimle konuştular, benimle hiçbir yönetici konuşmadı. Sadece başkanla bir kez konuşmuştum. Aslında ben zaten oynayamayacağımı biliyordum. Ama bana ‘indirim yap’ deselerdi yapabilirdim. Fakat indirimi kabul etsem bile, teknik direktör beni takımda istemezse, oynatmayı düşünmezse tabii ki kalmam. Benim tek istediğim futbol oynamak.”


‘ROMAN BİLE YAZABİLİRİM’


“Beşiktaş, son yıllarda büyük isimler alıp, çok para harcayıp başarılı olamadı. Şu anda farklı şeyler yapmaya çalışıyorlar. Demirören yönetimiyle mevcut yönetim arasındaki farkı anlamak için borçlara bakmak yeterli. Bana göre hiç profesyonel bir sistem kurmadılar. Ben Beşiktaş’ta çalışanlara saygı duyuyorum, onların gerçek bir Beşiktaşlı gibi kulübü koruması gerekiyor. Bu konuyla ilgili bir sürü hikaye anlatabilirim, hatta bir roman bile yazabilirim ama bunlar sadece bizde kalacak olan şeyler.”


‘Yönetimin hatasını taraftar çekecek’


 -Beşiktaş’ın Avrupa’ya gidememesi yönetimin hatası ama taraftarlar ve oyuncular da cezasını çekecek.


- İndirim talebi, oyuncuların üzerinde baskı oluşturdu. Bu davranış kesinlikle profesyonel değil. Böyle bir şeyi sadece Türkiye’de bulabilirsin.


-Quaresma çok iyi bir oyuncu ve senin onu göstermen gerek. Eğer gösteremezsen satamazsın.


-Egemen’in takımdan ayrılması Beşiktaş için çok kötü oldu. En büyük savaşçılardan birisi kaybedildi.


‘Aybaba’nın adını bile duymadım’


 -Samet Aybaba’yı hiç tanımıyorum. İsmini bile duymamıştım. Zaten benimle de hiç konuşmadı. Beşiktaş’ta çok mutluydum.


-Beşiktaş’ın bu sezon nasıl bir performans sergileyeceğini kimse bilmiyor. Ama paf takımdan gelen oyuncular ekstra bir bonus.


-Beşiktaş formasını giydiğim 3.5 yıl boyunca gururluyum. O yılları ve Beşiktaş taraftarını hayatım boyunca unutmayacağım.


‘Avrupa’dan teklifler almıştım’


 -Yeniden bir kadro oluşturmak hiç kolay değil ama çok iyi ve tecrübeli oyunculara sahibiz. Olumlu bir şekilde birlik olup sezona iyi başlayacağız.


-Türkiye ve Avrupa’dan teklifler aldım ama Kasımpaşa’yı hedeflerinden dolayı tercih ettim. Türkiye’de kalmak istiyordum.


-Yeni gelen yabancılara Türkiye Ligi’ni anlatıyorum. Onların bilgi sahibi olmasını sağlıyorum. Örneğin Isaksson’a G.Saray maçı öncesi nasıl bir atmosfer olacağından bahsettim.


 


Kaynak:Habertürk

O artık Fenerli

Maltepe Cezaevi'nde kalırken Yıldırım’ın ziyaret ettiği ve “Seni çıkınca F.Bahçeli yapacağız” dediği Yakışan, F.Bahçe camiasına ve başkanına hayran kaldı: Her Beşiktaşlı Aziz Yıldırım gibi bir başkanının olmasını ister


Kadıköy’deki olaylı derbi sonrası gözaltılar olmuş ve 2 taraftar da tutuklanmıştı. Bunlar G.Saraylı olduğu söylenen Hasan CemÇiçek ile Beşiktaş taraftarı Bilal Ediz Yakışan’dı. F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım geçtiğimiz günlerde Maltepe Cezaevi’ne gitmiş ve Yakışan’a “Senin Beşiktaşlı olduğunu biliyorumama çıktığında F.Bahçeli yapacağım” esprisini yapmıştı. Ve o Yakışan geçtiğimiz cuma günü tahliye oldu. Yeğenini kurtarmak için o gece orada olduğunu belirten Bilal Ediz (23) ve yeğeniMuhammetMustafa Yakışan (20), HABERTÜRK’e konuk oldu, o geceyi ve sonrasında yaşadıklarını anlattı:


-O gece yaşananları anlatırmınız?


M.Mustafa Yakışan:Maçı bir arkadaşımla Kadıköy’de izliyorduk. Alkollüydüm. Bilal abimgelince aşağı doğru inmeye başladık. Gazdan etkilendim, yığılıp kaldım. Bilal abim beni götürmek istedi. Eniştemde geldi. Onların yanına gitmek isterken üzerimde F.Bahçe forması var diye polisler beni dövmeye başladı. Çevik kuvvet otobüsünde tartaklama devam etti. Sonrasında bayılmışım hatırlamıyorum. Gözaltına alındığımızda sorgulamamız oldu. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümünde okuduğumu söylediğim anda, ‘Bir bakın terörden sabıkası var mı?’ şeklinde konuştular.


-Senin açından nasıldı o gece Bilal? Sen bir de Beşiktaşlısın. Ne hissettin neler yaşadın?


Bilal Ediz Yakışan:Mustafa’nın anlattığı gibi oldu. Komiserin yanına gittimve ‘Bizimsuçumuz yok bakın yeğenimçok kötü durumda, bırakın bizi gidelim’ dedim. O da bana ‘Nasıl suçunuz yok? Siz Opetçisiniz’ dedi. Ben ne Opet’i dedimdirek bizi benzinlikçi çevresinde gözaltına alınanların arabasına bindirdiler. Tutanakta 9 kişiymiş bizle beraber 11 kişi oldu. Opetçi diye adlandırılmış bunlar. Sonra Gayrettepe’ye götürüldük. 3 gün boyunca bana ifade imzalatmak istendi avukatımgelmeden imzalamamdiyince tartakladılar. Avukatımgeldiğinde ifademi yazdırırken bazı kelimeleri değiştirmişler.


-Bazı insanlar sizin bu davadan kurtulmak için Beşiktaşlı olduğunuzu belirttiğinizi söylüyor. Biraz Beşiktaşlışığından bahsedermisin?


Bilal Ediz Yakışan: Beşiktaşlılık bana babamdan kalan bir sevda. Babam bana “Senin bir yanın siyah bir yanın beyaz” derdi. Benim için babamla kurduğumempati Beşiktaşlılık.


-Aziz Yıldırım’ın ilk konuşmasında ilk sözleri “Maltepe’de Fenerbahçe için hapis yatan kardeşlerime selamolsun” oldu. Bundan haberin oldumu? Ne hissettin? Ardından ziyaret nasıldı?


Bilal Ediz Yakışan: Evet bunu duydum. Bu tabii ki çok gurur verici. Aziz Yıldırımbüyük bir kitlenin lideri. Emin olun her Beşiktaşlı Aziz Yıldırım gibi bir başkanının olmasını ister. Bence Fenerbahçe’nin görüp görebileceği en büyük başkan. Kardeşim Tolga ile konuştuğumda bana Aziz Yıldırım’ın beni ziyaret edeceğini söyledi. Geleceğini bilmeme rağmen görünce şok oldum, gözlerim doldu. Başkana ‘Beni büyük şoka uğrattınız’ dedim. 20 dakika kadar konuştuk. Bana nerede oturduğumdan yaşıma, okul hayatımdan çalışma durumuma kadar birçok soru sordu. Sonra ‘Sen Beşiktaşlıymışsın’ dedi. ‘Evet başkanım’ dedim. Daha sonra anlattımçevremdeki birçok kişinin Fenerli olduğunu ve Fenerbahçe ile de olan bağımı. Başkandan bir tane forma istedim. Bana ‘Tamamçıkınca seni Fenerbahçeli yapacağız’ dedi. Bende ‘Peki efendimFenerbahçeli olayımo zaman’ dedim.


-Şekip Mosturoğlu ile de görüşmeniz olmuş? Nasıldı?


Bilal Ediz Yakışan: Şekip Beyle 15 dakika kadar konuştuk. Espriler yaptık. Bana ‘Ben de cezaevinde yattım. Geçiyor zaman, emin ol geçiyor’ diyerekmoral verdi, kendi tecrübelerini anlattı.


-Bu ziyaretin koğuşa yansıdığını söyledin. Ne gibi yansımaları oldu?


Bilal Ediz Yakışan: Koğuşta bana bakış değişti. Cezaevinde menfaat sağlamaya çalışıyor herkes. Bana gelip “Söyle forma getirsinler, söyle bize kombine alsın, söyle bilet versin” tarzında bir sürü istek geldi.


CEZA ESPRİLERİ


Yıldırım ile taraftarın cezaevi diyaloğu:


BİLAL EDİZ: Başkanım, içeride TCK kitapçığı var. İlgili maddelere baktığımızda üst sınır 12 yıl gözüküyor


AZİZ YILDIRIM: Yatarsın oğlum ne olacak! (gülerek)


BİLAL EDİZ: Başkanım size de 6 yıl ceza verdiler. Umarım yargıtay onamaz.


AZİZ YILDIRIM: Onarlarsa onasınlar. Yatarız, bir şey olmaz.


TARAFTAR ‘ŞUNU YAP’ DESİN 1 DAKİKA DÜŞÜNMEM


- Dava gününe gelirsek o kalabalığı görünce ne hissettiniz?


M.Mustafa Yakışan: Hani 9-10 kişi gelir diye bekliyordum. Ama taraftar gruplarının hepsi gelmişti. Bu harikaydı. Kendimi garip hissettim. Tüylerim diken diken oldu. Üstelik adliyeden çıkınca hiç tanımadığım gencinden yaşlışına insanlar gelip bana ‘Geçmiş olsun kardeşim’ deyip sarılıyordu. Sanki bu dava bizim değilde tüm F.Bahçe’nin davası olmuş gibiydi.


Bilal Ediz Yakışan: Birçoğu benim Beşiktaşlı olduğumu biliyordu. Buna rağmen insanların benim için oraya gelmesini çok takdir ettim. Benim yanıma gelen, arkamdan savunma yapan insanlar hiç tanımadığım insanlar. Bu çok gururlandırdı. Ben çok minnettarım. Aziz Yıldırım başta olmak üzere tüm yöneticilere, 7’den 70’e tüm Fenerbahçe taraftarına can-ı gönülden teşekkür ederim. Öyle şeyler hissettirdiler ki taraftar bana ‘Şunu yap’ deseler inanın bir dakika düşünmeden yaparım.


Kaynak:Habertürk

Samba fırtınası

Burak Yılmaz’ın G.Saray’a gitmesi vemevcut golcüler Vittek ile Henrique’nin istenilen düzeyde olmaması sebebiyle hücumhattına takviye için kapsamlı bir çalışma yürüten Trabzonspor, transfer listesinin ilk sırasına Brezilyalı yıldız Diego Costa’yı aldı. Kopenhag’dan N’Doye transfenini bitirmek üzereyken son anda çıkan pürüzle hedefi başka isimlere yönelten Bordo-Mavili ekip, 24 yaşındaki golcü için temaslarını hızlandırdı. Bonservisi AtleticoMadrid’de olan ve en son kiralık olarak Rayo Vallecano forması giyen Diego Costa transferinin, kısa süre içinde netleşmesi bekleniyor. Transferin sonucuna göre Arap kulüpleri tarafından istenen Alanzinho’nun transferine onay verilecek.


SOL BEKE İKİ ADAY


Hücumhattının yanı sıra, savunmayı da güçlendirmeyi planlayan Trabzonspor’da, alternatif sayısı ikiye düştü. Fırtına’nın, önceliği anlaşma sağlamaya çok yakın olduğu Benfica’nın 26 yaşındaki sol beki Emerson’a verdiği, Brezilyalı oyuncu da sorun çıkması halinde Zenit’in Sırp sol kanat oyuncusu Lukovic’e yöneleceği ifade edildi. Bu transferlerden biri gerçekleştirilince, Cech ile de yolların ayrılması planlanıyor.


 


Kaynak:Habertürk

Profesyonel değiller

ÖZEL RÖPORTAJ/Volkan KÖSE


ORMAN YÖNETİMİNE: Ben dürüst birisiyim. Benimle konuşabilirlerdi. İndirim deselerdi de yapardım. Ancak benimle hiç kimse konuşmadı


DEMİRÖREN YÖNETİMİNE: Büyük isimlere çok para harcadılar. Durumu anlamak için borca bakmak yeterli. Profesyonel bir sistem kuramadılar


Beşiktaş’ın kazandığı son şampiyonlukta, ön plana çıkan isimlerin başında geliyordu Alman futbolcu... 2008-09 sezonun devre arasında katıldığı Kartal’da, gerek çalışkanlığı gerekse kişiliğiyle her daim Siyah-Beyazlı taraftarlar tarafından çok sevildi 3.5 yıllık bu süreçte. Ve ayrılık vakti geldi, Fabian Ernst’in yolu, Süper Lig’in yeni ekiplerinden Kasımpaşa’ya düştü. Ancak belli ki eski kulübünde son dönemde yaşadıkları bunaltmıştı onu. Alman yıldız, HABERTÜRK’e yaptığı özel açıklamalarda, eski ve yeni yönetimi topa tuttu...


‘OYNAYAMAYACAĞIMI BİLİYORDUM’


“Herkes şu anda Beşiktaş’ın durumunun nasıl olduğunu biliyor. Ben çok dürüst birisiyim, benimle konuşulabilirdi. Teknik direktör benimle görüşebilirdi. Bu işlerin böyle olması gerekiyor. Sadece menajerimle konuştular, benimle hiç bir yönetici konuşmadı. Sadece başkanla bir kez konuşmuştum. Aslında ben zaten oynayamayacağımı biliyordum. Ama bana ‘indirim yap’ deselerdi yapabilirdim. Fakat indirimi kabul etsem bile, teknik direktör beni takımda istemezse, oynatmayı düşünmezse tabii ki kalmam. Benim tek istediğim futbol oynamak.”


‘ROMAN BİLE YAZABİLİRİM’


“Beşiktaş, son yıllarda büyük isimler alıp, çok para harcayıp başarılı olamadı. Şu anda farklı şeyler yapmaya çalışıyorlar. Demirören yönetimiyle mevcut yönetim arasındaki farkı anlamak için borçlara bakmak yeterli. Bana göre hiç profesyonel bir sistem kurmadılar. Ben Beşiktaş’ta çalışanlara saygı duyuyorum, onların gerçek bir Beşiktaşlı gibi kulübü koruması gerekiyor. Bu konuyla ilgili bir sürü hikaye anlatabilirim, hatta bir roman bile yazabilirim ama bunlar sadece bizde kalacak olan şeyler.”


‘Yönetimin hatasını taraftar çekecek’


 -Beşiktaş’ın Avrupa’ya gidememesi yönetimin hatası ama taraftarlar ve oyuncular da cezasını çekecek.


- İndirim talebi, oyuncuların üzerinde baskı oluşturdu. Bu davranış kesinlikle profesyonel değil. Böyle bir şeyi sadece Türkiye’de bulabilirsin.


-Quaresma çok iyi bir oyuncu ve senin onu göstermen gerek. Eğer gösteremezsen satamazsın.


-Egemen’in takımdan ayrılması Beşiktaş için çok kötü oldu. En büyük savaşçılardan birisi kaybedildi.


‘Aybaba’nın adını bile duymadım’


 -Samet Aybaba’yı hiç tanımıyorum. İsmini bile duymamıştım. Zaten benimle de hiç konuşmadı. Beşiktaş’ta çok mutluydum.


-Beşiktaş’ın bu sezon nasıl bir performans sergileyeceğini kimse bilmiyor. Ama paf takımdan gelen oyuncular ekstra bir bonus.


-Beşiktaş formasını giydiğim 3.5 yıl boyunca gururluyum. O yılları ve Beşiktaş taraftarını hayatım boyunca unutmayacağım.


‘Avrupa’dan teklifler almıştım’


 -Yeniden bir kadro oluşturmak hiç kolay değil ama çok iyi ve tecrübeli oyunculara sahibiz. Olumlu bir şekilde birlik olup sezona iyi başlayacağız.


-Türkiye ve Avrupa’dan teklifler aldım ama Kasımpaşa’yı hedeflerinden dolayı tercih ettim. Türkiye’de kalmak istiyordum.


-Yeni gelen yabancılara Türkiye Ligi’ni anlatıyorum. Onların bilgi sahibi olmasını sağlıyorum. Örneğin Isaksson’a G.Saray maçı öncesi nasıl bir atmosfer olacağından bahsettim.


 


Kaynak:Habertürk

Diego ile yakın temas

Bundesliga ekibi Wolfsburg’ta oynayan ama hocası Felix Magath ile yaşadığı sorun nedeniyle takımdan ayrılması gündemde olan Diego’nun menajeri, G.Saray’ın oyuncusuyla ilgilendiğini açıkladı.


Kaynak:Habertürk

Pitbull'a son çağrı

HTSPOR/Erhan TELLİ


Galatasaray taraftarı büyük bir hasretle onu, Felipe Melo da aynı sabırsızlıkla Sarı- Kırmızılılar’a kavuşacağı günü bekliyor. Haftalardır süren bu transfer bir türlü mutlu sonla noktalanamıyor. Yönetimle sambacı arasında çözülemeyen transferde, anlaşmazlığın nedeni de ayrıntılarıyla ortaya çıktı ve sorunun menajerlerden kaynaklandığı belli oldu. İşte Melo’ya teklif edilen ancak Brezilyalı oyuncunun, menajerlerinin istediği yüksek komisyon bedelleri nedeniyle kabul edemediği son teklif ve merakla beklenen transferde yaşanan gelişmeler:


YILLIK 4.4 MİLYON EURO


Yönetim, yıllık 3.3 milyon Euro isteyen Melo’ya 2.9 milyon Euro garanti ücret ve maç başına 25 bin Euro (40 maç oynarsa toplam 1 milyon Euro) ve 500 bin Euro’da bonus vereceğini bildirdi. Rakam da toplamda 4.4 milyon Euro’ya ulaştı. 5 yıllık sözleşme karşılığında kasadan çıkacak toplam rakam ise 22 milyon Euro’yu buldu. Juventus’a ödenecek 7 milyon Euro’luk bonservis bedeli de işin içine girince 29 milyon Euro’ya ulaştı. Menajerlere de 3 yıllık kontratın %10’u olan 1.2 milyon Euro teklif edildi. Böylece kasadan çıkacak rakam 30.2 milyon Euro oldu.


MENAJERLERE 2.9 MİLYON EURO


İşte anlaşmazlık bundan sonra başladı. Çünkü Felipe Melo’nun menajerliğini üstlenen şirketin yetkilileri, Sarı-Kırmızılı yönetimin önerdiği bu rakamı kabul etmedi. Menajer şirketi, artı 2 yıllık opsiyonlu sözleşmenin komisyonunu ve Juventus’a ödenecek bedelin de %10’unu talep etti. Böylece Melo’ya ödenecek 22 milyon Euro’nun%10’u için 2.2 milyon Euro ve Juventus’un alacağı rakamın%10’u olan 700 bin Euro ile birleşince menajerlerin istediği rakam 2.9 milyon Euro’ya çıktı. Böylece rakam da 30.2 milyon Euro’dan, 31.9 milyon Euro’ya yükseldi ve arada 1.7 milyon Euro’luk fark oluştu. İşte bunun üzerine Sarı- Kırmızılı yönetim, Melo’nun transferinde geri adım attı.


Kaynak:Habertürk

Kara sevda

HTSPOR/Kartal YİĞİT


TARAFTAR ÇOK SEVİYOR


Yeni sezonda ağırlıklı olarak gençlerden kurulu bir takım ile mücadele edecek olan Beşiktaş’ta yönetim, Quaresma ve Simao’nun da kadro dışı kalması ile taraftarı ateşleyecek bir oyuncuyu transfer etmenin planlarını yapıyor. Siyah-Beyazlı yöneticiler, aralarında yaptığı konuşmada taraftarın heyecanını mutlaka yüksekte tutmak zorunda olduklarını belirtirken, eski günlerden de yola çıkarak transfer edilmesi gereken oyuncunun Fani Madida, Daniel Amokachi ya da Pascal Nouma tipinde ve kesinlikle siyahi olması fikrinde birleştiler.


EN BÜYÜK ADAY DJİBRİL CİSSE


Hırçınlığı ve ateşleyici özelliği ile hem takımı şaha kaldıracak hem de taraftarı 90 dakika diri tutuacak bir siyahi oyuncunun özlemini çeken Kartal’ın bu doğrultuda harekete geçeceği öğrenildi. Özellikle kulüpte iz bırakan siyahi forvetler gibi bir oyuncu almayı çok isteyen yönetimin, bu tarife uygun oyuncu olarak Fransızların yaramaz çocuğu Djibril Cisse’yi gündemine aldığı kaydedildi. Geçtiğimiz ocak ayında İngiliz Q.P.R takımına transfer olan 31 yaşındaki siyahi futbolcuyu kiralama ya da satın alma yoluna gidecek olan yönetimin elinde, başka alternatiflerin de olduğu belirtiliyor.


Kaynak:Habertürk

30 Temmuz 2012 Pazartesi

"Şampiyon olmaya mecbursunuz"

Fenerbahçe, UEFA Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Romanya'nın Vaslui takımıyla yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın, maç öncesi saha zemininin durumunu görebilmek için Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nden Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na aldığı akşam antrenmanının başındaki 15 dakikalık bölümü basın mensuplarına açık tutuldu.


ALİ YILDIRIM DA YANINDAYDI
''Futbolda şike'' soruşturması ve dava süreci nedeniyle uzun süredir takımla bir araya gelemeyen kulüp başkanı Aziz Yıldırım, antrenman öncesi soyunma odasında futbolcular ve teknik heyetle buluşarak, hasret giderdi. Bu arada, antrenmanı başkan Yıldırım ile birlikte izleyenler arasında genel sekreter Talat Yılmaz, asbaşkan Ali Yıldırım ve yönetim kurulu üyesi Yalçın Haker de yer aldı.


"DAHA İYİ YERLERE GELECEĞİZ"
Futbolcularla bir araya gelen kulup başkanı Aziz Yıldırım, bu sezon takımın şampiyon olacağına ve Şampiyonlar Ligi'nde de iyi yerlere geleceğine inandığını söyledi. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapılan akşam antrenmanında, uzun bir aradan sonra teknik heyet ve futbolcularla buluşan Aziz Yıldırım'ın soyunma odasında oyunculara yaptığı konuşma, kulübün internet sitesinde de yayımlandı.


"GURUR MÜCADELESİ YAPTINIZ"
Yeni transferlere ''Hoş geldiniz'' diyen Aziz Yıldırım, ''Öncelikle yeni sezonun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Umarım sağlıklı olarak, hiçbir sakatlık olmadan, ailenizle ve Fenerbahçe camiası ile birlikte sezon sonunda şampiyon olarak tekrar bir araya geliriz'' dedi. Yıldırım, geçen sezon futbolcuların gurur mücadelesi yaptığını vurgulayarak, şunları söyledi:


"BU KADRO İYİ BİR KADRO"
''Geçen sene burada olan ve o kötü günlerde Fenerbahçe adına mücadele eden bütün oyuncularımıza, hem şahsım hem camiamız adına teşekkür ediyorum. Hiçbir ayrım yapmadan tüm çalışanlara ve en başta siz sporcular, kaptanınızdan kulübede oturan arkadaşlarımıza kadar herkese şahsım adına çok teşekkür ediyorum. Gurur mücadelesi yaptınız. Önümüzdeki dönemde yeni gelen arkadaşların da bu onur mücadelesine katılımı ile inşallah bu sezon şampiyon olacağız. Bunun başka noktası yok, buna mecburuz. Çünkü bu camia bunu hak ediyor. Şampiyonlar Ligi'nde de ben inanıyorum ki bu kadro iyi yerlere gidecek. Bu kadro iyi bir kadro. Önceki yılki kadro bozulmasaydı, sizlerle beraber daha da iyi olabilirdi. Ama biz yapılacak takviyelerle daha iyi bir ekip olacağız. Ekibi bozmayın, aileyi bozmayın. Bu aile ve ekip kimliği ile başarılı olacaksınız. Tekrardan hepinize teşekkür ediyorum. İnşallah sağlıklı, mutlu ve sonunda da arzu ettiğimiz yere ulaşmış bir takım bir aile olarak, burada mayıs ayında bir konuşma daha yaparız.''


ALEX: BAŞKANIM 1 YILINIZI ÇALDILAR
Başkan Yıldırım'ın konuşmasının ardından söz alan kaptan Alex'in ise ''Benim görüşüme göre yok yere hayatınızdan çalınan bir yıl yaşadınız. Ama umuyorum ki ailenizle, buradaki ailenizle hep birlikte kaybedilmiş bu bir yılı fazlasıyla telafi edeceğiz'' dediği bildirildi. Kaleci Volkan Demirel'in de Yıldırım'ı aralarında görmekten mutluluk duyduklarını söylediği kaydedildi.


SOW'UN OTOMOBİLİNİN LASTİĞİ PATLADI
Öte yandan idmanın başındaki bölümde takımda yer almayan Moussa Sow'un, stada gelirken otomobilinin lastiğinin patladığı bildirildi. Sow, antrenman başladıktan 15 dakika sonra stada gelerek takımın çalışmasına katıldı.


Kaynak:Habertürk

Aziz Yıldırım hasret giderdi!

Fenerbahçe, UEFA Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda Romanya'nın Vaslui takımıyla yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın, maç öncesi saha zemininin durumunu görebilmek için Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri'nden Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na aldığı akşam antrenmanının başındaki 15 dakikalık bölümü basın mensuplarına açık tutuldu.


ALİ YILDIRIM DA YANINDAYDI
''Futbolda şike'' soruşturması ve dava süreci nedeniyle uzun süredir takımla bir araya gelemeyen kulüp başkanı Aziz Yıldırım, antrenman öncesi soyunma odasında futbolcular ve teknik heyetle buluşarak, hasret giderdi. Bu arada, antrenmanı başkan Yıldırım ile birlikte izleyenler arasında genel sekreter Talat Yılmaz, asbaşkan Ali Yıldırım ve yönetim kurulu üyesi Yalçın Haker de yer aldı.


"DAHA İYİ YERLERE GELECEĞİZ"
Futbolcularla bir araya gelen kulup başkanı Aziz Yıldırım, bu sezon takımın şampiyon olacağına ve Şampiyonlar Ligi'nde de iyi yerlere geleceğine inandığını söyledi. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapılan akşam antrenmanında, uzun bir aradan sonra teknik heyet ve futbolcularla buluşan Aziz Yıldırım'ın soyunma odasında oyunculara yaptığı konuşma, kulübün internet sitesinde de yayımlandı.


"GURUR MÜCADELESİ YAPTINIZ"
Yeni transferlere ''Hoş geldiniz'' diyen Aziz Yıldırım, ''Öncelikle yeni sezonun hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Umarım sağlıklı olarak, hiçbir sakatlık olmadan, ailenizle ve Fenerbahçe camiası ile birlikte sezon sonunda şampiyon olarak tekrar bir araya geliriz'' dedi. Yıldırım, geçen sezon futbolcuların gurur mücadelesi yaptığını vurgulayarak, şunları söyledi:


"BU KADRO İYİ BİR KADRO"
''Geçen sene burada olan ve o kötü günlerde Fenerbahçe adına mücadele eden bütün oyuncularımıza, hem şahsım hem camiamız adına teşekkür ediyorum. Hiçbir ayrım yapmadan tüm çalışanlara ve en başta siz sporcular, kaptanınızdan kulübede oturan arkadaşlarımıza kadar herkese şahsım adına çok teşekkür ediyorum. Gurur mücadelesi yaptınız. Önümüzdeki dönemde yeni gelen arkadaşların da bu onur mücadelesine katılımı ile inşallah bu sezon şampiyon olacağız. Bunun başka noktası yok, buna mecburuz. Çünkü bu camia bunu hak ediyor. Şampiyonlar Ligi'nde de ben inanıyorum ki bu kadro iyi yerlere gidecek. Bu kadro iyi bir kadro. Önceki yılki kadro bozulmasaydı, sizlerle beraber daha da iyi olabilirdi. Ama biz yapılacak takviyelerle daha iyi bir ekip olacağız. Ekibi bozmayın, aileyi bozmayın. Bu aile ve ekip kimliği ile başarılı olacaksınız. Tekrardan hepinize teşekkür ediyorum. İnşallah sağlıklı, mutlu ve sonunda da arzu ettiğimiz yere ulaşmış bir takım bir aile olarak, burada mayıs ayında bir konuşma daha yaparız.''


ALEX: BAŞKANIM 1 YILINIZI ÇALDILAR
Başkan Yıldırım'ın konuşmasının ardından söz alan kaptan Alex'in ise ''Benim görüşüme göre yok yere hayatınızdan çalınan bir yıl yaşadınız. Ama umuyorum ki ailenizle, buradaki ailenizle hep birlikte kaybedilmiş bu bir yılı fazlasıyla telafi edeceğiz'' dediği bildirildi. Kaleci Volkan Demirel'in de Yıldırım'ı aralarında görmekten mutluluk duyduklarını söylediği kaydedildi.


SOW'UN OTOMOBİLİNİN LASTİĞİ PATLADI
Öte yandan idmanın başındaki bölümde takımda yer almayan Moussa Sow'un, stada gelirken otomobilinin lastiğinin patladığı bildirildi. Sow, antrenman başladıktan 15 dakika sonra stada gelerek takımın çalışmasına katıldı.


Kaynak:Habertürk

Resmen Beşiktaşlı oldu!

Kongre üyesi olan Beşiktaş'ın eski oyuncusu Pascal Nouma, üye kartını İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi'den aldı. Kongre üyesi olan Nouma, üye kartını almak için Akaretler'deki kulüp binasında İkinci Başkan Ahmet Nur Çebi'yle bir araya geldi. Sıcak diyalogların yaşandığı buluşmada Ahmet Nur Çebi, Nouma'ya kulübe verdiği destek nedeniyle teşekkür etti. Sohbetin ardından üye kartını alan Pascal Nouma, İkinci Başkan ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.

KOMBİNE KART VE FORMA ALDI
Kongre üyesi olduktan sonra BJK İnönü Stadyumu'nda bulunan Kartal Yuvası'na giden Nouma, kırmızı formalardan aldı ve taraftarlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Ardından da Kombine Kart Merkezi'nden yeni sezon kombine kartını satın aldı.


"BEŞİKTAŞ'A YÜREKTEN BAĞLIYIM"
Beşiktaş Kulübü'nun resmi internet sitesine açıklamalarda bulunan Pascal Nouma, Beşiktaş'ın kalbinde çok özel bir yeri olduğunu belirterek, "Beşiktaş'a yürekten bağlıyım. Kulübümüzün içinde bulunduğu zorluklardan çıkması için elimden geldiğince destekte bulundum. Elimde olsa sahaya çıkıp Beşiktaş'ın yeni zaferlerinde ter akıtmak da isterdim ama bundan sonra bana düşen görev sahaya çıkacak 11 kartal yürekliyi tribünden desteklemek" dedi.


"TÜRKİYE'YE 2000'DE ADIM ATMIŞTI"
Beşiktaş'ta ilk olarak 2000-2001 sezonunda forma giyen Nouma, 1 sezonluk ayrılıktan sonra 2002'de takıma dönmüştü. Ancak bir Fenerbahçe maçında attığı golün ardından elini şortunun içine soktuğu gerekçesiyle kulüpten gönderilmişti. Uğruna "Fransa'da doğdu Beşiktaşlı oldu" diye tezahürat yapılan Nouma, Türkiye'den kopamamıştı.


Kaynak:Habertürk

Fenerbahçe'ye ceza yolda mı?

 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

G.Saray'dan F.Bahçe'ye jet yanıt!

Galatasaray'ın resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:


"Fenerbahçe Kulübü’nün bugün yapmış olduğu cevabi açıklamanın soruşturma sürecinde de çok defa tanık olduğumuz gibi “mesnetsiz ithamlarla başkasını karalayarak kendini kurtarma” çaresizliğinin bir ifadesi olduğu açıktır. Camialar arasındaki ilişkilerin daha fazla yıpranmaması için ayrıntıya girme gereğini görmediğimizi ve konunun bizim açımızdan kapanmış olduğunu belirtiriz."


Kaynak:Habertürk

Eski M.Cityli Göztepe antrenmanında

Schalke, Hamburg, Manchester City gibi takımların formasini giyen Emile Mpenza TFF 1. Lig takımlarından Göztepe'de deneme antrenmanlarına çıkıyor.


57 kez A Milli Takım forması giyen Belçikalı oyuncu son olarak Azerbaycan'ın Neftchi Bakü takımında oynuyordu. Mpenza, Özellikle 2000-2002 arası Schalke'de gösterdiği performansla üç büyükler tarafından transfer edilmek istenmişti. Emile'in kardeşi Mbo Mpenza da Jardel karşılığında Sporting Lizbon'dan Galatasaray'a transfer olmuş ancak hiç forma şansı bulamamıştı.


Kaynak:Habertürk

TFF'den "havuz" açıklaması

TFF'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:


"Türkiye Futbol Federasyonu, esasen naklen yayın sözleşmesini de ilgilendiren ve bazı kulüp yöneticilerinin futbola zarar verebilecek karşılıklı beyanları hakkında açıklama yapma gereğini duymuştur.


Öncelikle şu gerçek net bir biçimde bilinmelidir:


Mevzuat gereği, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki tüm futbol müsabakalarının televizyon, radyo, internet ve her türlü teknik cihaz ve benzeri araçlarla yayınlanması, iletilmesi, yayınların düzenlenmesi ve programlanması Türkiye Futbol Federasyonu'nun uhdesindedir. Türkiye Futbol Federasyonu, bu yetkisinin yüklediği görevi yerine getirmeyi kararlılıkla sürdürecektir.


Futbol ailesinin, her şeyden önce huzura ihtiyacı ve sportif değerleri kamuoyuna yansıtma görevi bulunmaktadır.


Bu, öfkenin, tepkinin, nefretin körüklenmesiyle değil, saygının, hoşgörünün, ortak bir sinerji oluşturmanın devreye girmesiyle sağlanacaktır.

Sağduyuyla davranmak, duygusal çıkışlardan arınıp, ortak akılda buluşmak, futbolumuzun hak ettiği değerlerle buluşmasına yardımcı olacaktır.

Değerli kulüp yöneticilerimizin, temsil ettikleri camiaların saygınlıklarına yakışır tutarlılık, ciddiyet ve olgunlukla davranmaları bu sürecin hızlanmasına kuşkusuz büyük katkı yapacaktır.


Yönetimimizin futbola ve merkezi yayın sistemi dahil tüm yasal unsurlarına sonuna kadar sahip çıkacağından kimse şüphe duymamalıdır.

Öte yandan Türkiye Futbol Federasyonu, Yasası ve Talimatlarından aldığı yetkilerini, futbola zarar verebilecek her türlü girişim karşısında kullanmanın da asli görevi olduğunun bilincinde davranacaktır.


Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Türkiye Futbol Federasyonu"



Kaynak:Habertürk

Çek'eceğiniz var bizden!

Ayrıntılar birazdan


Kaynak:Habertürk

F.Bahçe'den G.Saray'a sert cevap

Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:


"Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın, Yüksek Divan Kurulu’nda yapmış olduğu açıklamaların birtakım çevreler ve kulüpler eliyle kamuoyuna yanlış aktarılmasını ibret ve endişe ile takip etmekteyiz.

Aşağıda yer alan açıklamaları, Başkanımız Aziz Yıldırım’ın tüm beyanlarının altına imza atan  Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Olarak, kamuoyunun bilgilerine sunarız…

Kamuoyunun öncelikle ve önemle bilmesi gereken husus; Sayın Başkanımızın yaptığı açıklamaların, Havuz ile ilgili olanlar saklı kalmak kaydıyla, tamamı belgelere dayanan ve tarafımızca kamuoyuna yeniden hatırlatılan birtakım "gerçeklerdi"

Bu nedenle; "söz konusu açıklamalara verilen ve verilecek cevapların muhatabı bizler değil; bu belge ve yazıların altında imzaları olan şahıs ve kurumlardır."

Öne sürülen iddialara, kamuoyu önünde cevap vermek yerine "Muhatap Olmamak", "Ciddiye Almamak" şeklindeki kamu vicdanından kaçmak yönündeki tasarruflar, bu tarzı tercih edenlerin genetik ve yapısal özellikleri ile ilgili olup; bu yönde fikir beyan etmemizin doğru olmayacağı kanaatindeyiz…

Sayın Aziz Yıldırım’ın, Havuz sistemi hakkındaki görüş ve açıklamalarının kamuoyuna "Aslına Muhalif" şekilde yansıtılmasının sebebi ise "Okuma ve Okuduğunu Anlama Yetersizliğinin" yanında, alışkanlık edinildiği üzere Aziz Yıldırım üzerinden yaratılmaya çalışılan, faturasının Kadıköy’e gönderilmesi düşünülen toplumsal kaos ve kargaşa yaratma çabalarından başka bir şey değildir.

Aziz Yıldırım’ın açıklamaları dikkatlice incelendiğinde; Sayın Başkanımızın, Havuz Sistemi ile ilgili beyanlarının "TEHDİT değil TESBİT ve TEKLİF" içerdiği kolaylıkla anlaşılabilecek niteliktedir. Açıklamaların ana hedefinin; aynı ligi, aynı kaderi ve aynı havuzu paylaşanların, süreç boyunca Fenerbahçe karşıtlığı ve düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerine rağmen aynı havuzda olma konusundaki ısrarlarının anlaşılmazlığı ile ilgilidir...

Yargı kararlarının kesinleşmesini dahi beklemeden Fenerbahçe’yi "Kirli" addedenlerin "Tertemiz" havuzlarının kirlenmesini istememeleri en doğal haklarıdır.

Sayın Aziz Yıldırım’ın söylediği de tam anlamıyla budur. Temiz havuz sahiplerinden, bu yönde gelecek ve bize göre gelmesi zaruri olan bu teklifin, tarafımızdan düşünülmeden kabul edileceği gerçeğinin açıklanmasıdır...

Aslında hayatın ve ahlakın olağan akışına uygun olan 3 Temmuz  "linç"ine ortak olanların, Fenerbahçe ile artık hiçbir konuda ortak olmaması gerekliliğidir.

Havuzdan ayrılmanın hukuki prosedürleri elbette ki bilgimiz dahilindedir.

Sitelerindeki ortak havuzdan başka havuz bilmedikleri dönemlerde, Havuz sistemini Türk futboluna kazandıran Aziz Yıldırım’a bu konuda ukalalık ve bilirkişilik taslayanlar, kamuoyu önünde komik duruma düşmektedirler.

Tüm camialara saygımız sonsuzdur; özellikle ebedi ve ezeli dostumuz Galatasaray’a. Fenerbahçe Spor Kulübü, bu camiayı ve dostunu rencide edecek açıklamalarda bulunma lüksüne ve saygısızlığına sahip değildir. Ancak unutulmamalıdır ki aynı haklar tarafımıza da aittir.

Bununla birlikte; dostluk anlayışında "Tarihi İhanet Modeli"ni benimseyenlerin dostluktan bahsetme hakları yoktur.

Hatta bu süreçte, "Sözde Dostumuz" un, Fenerbahçe ve Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşları yerine kimleri muhatap aldıkları düşünülürse Fenerbahçe’yi muhatap almama kararları bizler ve camiamız için şaşırtıcı ve üzücü olmamıştır...

Buna rağmen Galatasaray Spor Kulübü’nü kağıt üzerinde temsil ettiği düşünülen bazı haddini ve bulunduğu yeri bilmeyen "Zatlar" eliyle; Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı hakkında yapılan açıklamaları, Galatasaray’a mal etmeniz mümkün değildir. Bununla birlikte bu terbiyesizce ve hayasızca yapılan açıklamaların devam etmesi durumunda, en sert cevap, hiçbir zat ve kurum gözetilmeden tarafımızdan ivedilikle verilecektir.

Kendi kulüpleri üzerinden spekülatif ekonomik kazanç sağlama konusunda uzman olan bazı "Zat"ların, Türk sporuna sağladığı katkılar tartışmasız olan Aziz Yıldırım’ın adını ağızlarına alırken çok daha dikkatli olmaları, yegane tavsiyemizdir. Filozofun dediği gibi; "Savaşın sonunu yalnızca ölüler bilir"

Gelinen noktada Sayın Özhan Canaydın’ı özleyen sadece Galatasaray taraftarı değildir. Kamuoyu bilmelidir ki; futbol ve futbol yöneticiliği ciddi bir iştir. Tarlalardan kızgın kumlara ve denizlere atlamak ya da bir kupayı ruhundan ayırıp ikiye bölmek gibi şarlatanlıkların, futbolda yeri yoktur, olmayacaktır.

Ve hatta sportif başarısızlık ve beceriksizliği unutturmak ve gerçekleri kendi taraftarından kaçırmak için Fenerbahçe’ye saldırmak ya da sözde şike dosyasını hatırlatma durumu; "2 Temmuz 2012" tarihinde sona ermiştir.

Bütün bu açıklamalara rağmen; Sayın Başkanımızın, "Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’yi hedef alan 3 Temmuz zihniyetinin henüz sona ermediği" yolundaki tespitleri, henüz 48 saat içerisinde açıkça ortaya çıkmış ve Sayın Başkanımızın haklılığı bir kez daha teyit edilmiştir.

Başkanımızın açıklamalarında eksik kalan izaha muhtaç tek husus; "3 Temmuz zihniyetinin medyadaki bir kısım tetikçi ve işbirlikçileri" yönündeki beyanlarıdır.

Ancak Başkanımızın açıklamalarını takip eden ilk iki gün içinde yaşanan gelişmeler ışığında, bu kişilerin kimler olduğu konusunda, tarafımızdan ayrıca bir açıklama yapmaya gerek kalmadığı düşüncesindeyiz.

Unutulmamalıdır ki her soruna hazırlıklı bir Fenerbahçe Yönetim Kurulu Olarak, daima Başkanımız Aziz Yıldırım’ın yanındayız.

Bu ve bundan sonraki tüm kararlarında...

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ YÖNETİM KURULU"


Kaynak:Habertürk

Periler farkı açtı

A Milli Kadın Basketbol Takımımız, ilk yarıyı 31-19 önde kapadı.


Kaynak:Habertürk

Fenerbahçe'den 'havuz' açıklaması

Fenerbahçe'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:


"Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım’ın, Yüksek Divan Kurulu’nda yapmış olduğu açıklamaların birtakım çevreler ve kulüpler eliyle kamuoyuna yanlış aktarılmasını ibret ve endişe ile takip etmekteyiz.

Aşağıda yer alan açıklamaları, Başkanımız Aziz Yıldırım’ın tüm beyanlarının altına imza atan  Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Olarak, kamuoyunun bilgilerine sunarız…

Kamuoyunun öncelikle ve önemle bilmesi gereken husus; Sayın Başkanımızın yaptığı açıklamaların, Havuz ile ilgili olanlar saklı kalmak kaydıyla, tamamı belgelere dayanan ve tarafımızca kamuoyuna yeniden hatırlatılan birtakım "gerçeklerdi"

Bu nedenle; "söz konusu açıklamalara verilen ve verilecek cevapların muhatabı bizler değil; bu belge ve yazıların altında imzaları olan şahıs ve kurumlardır."

Öne sürülen iddialara, kamuoyu önünde cevap vermek yerine "Muhatap Olmamak", "Ciddiye Almamak" şeklindeki kamu vicdanından kaçmak yönündeki tasarruflar, bu tarzı tercih edenlerin genetik ve yapısal özellikleri ile ilgili olup; bu yönde fikir beyan etmemizin doğru olmayacağı kanaatindeyiz…

Sayın Aziz Yıldırım’ın, Havuz sistemi hakkındaki görüş ve açıklamalarının kamuoyuna "Aslına Muhalif" şekilde yansıtılmasının sebebi ise "Okuma ve Okuduğunu Anlama Yetersizliğinin" yanında, alışkanlık edinildiği üzere Aziz Yıldırım üzerinden yaratılmaya çalışılan, faturasının Kadıköy’e gönderilmesi düşünülen toplumsal kaos ve kargaşa yaratma çabalarından başka bir şey değildir.

Aziz Yıldırım’ın açıklamaları dikkatlice incelendiğinde; Sayın Başkanımızın, Havuz Sistemi ile ilgili beyanlarının "TEHDİT değil TESBİT ve TEKLİF" içerdiği kolaylıkla anlaşılabilecek niteliktedir. Açıklamaların ana hedefinin; aynı ligi, aynı kaderi ve aynı havuzu paylaşanların, süreç boyunca Fenerbahçe karşıtlığı ve düşmanlığı içeren eylem ve söylemlerine rağmen aynı havuzda olma konusundaki ısrarlarının anlaşılmazlığı ile ilgilidir...

Yargı kararlarının kesinleşmesini dahi beklemeden Fenerbahçe’yi "Kirli" addedenlerin "Tertemiz" havuzlarının kirlenmesini istememeleri en doğal haklarıdır.

Sayın Aziz Yıldırım’ın söylediği de tam anlamıyla budur. Temiz havuz sahiplerinden, bu yönde gelecek ve bize göre gelmesi zaruri olan bu teklifin, tarafımızdan düşünülmeden kabul edileceği gerçeğinin açıklanmasıdır...

Aslında hayatın ve ahlakın olağan akışına uygun olan 3 Temmuz  "linç"ine ortak olanların, Fenerbahçe ile artık hiçbir konuda ortak olmaması gerekliliğidir.

Havuzdan ayrılmanın hukuki prosedürleri elbette ki bilgimiz dahilindedir.

Sitelerindeki ortak havuzdan başka havuz bilmedikleri dönemlerde, Havuz sistemini Türk futboluna kazandıran Aziz Yıldırım’a bu konuda ukalalık ve bilirkişilik taslayanlar, kamuoyu önünde komik duruma düşmektedirler.

Tüm camialara saygımız sonsuzdur; özellikle ebedi ve ezeli dostumuz Galatasaray’a. Fenerbahçe Spor Kulübü, bu camiayı ve dostunu rencide edecek açıklamalarda bulunma lüksüne ve saygısızlığına sahip değildir. Ancak unutulmamalıdır ki aynı haklar tarafımıza da aittir.

Bununla birlikte; dostluk anlayışında "Tarihi İhanet Modeli"ni benimseyenlerin dostluktan bahsetme hakları yoktur.

Hatta bu süreçte, "Sözde Dostumuz" un, Fenerbahçe ve Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşları yerine kimleri muhatap aldıkları düşünülürse Fenerbahçe’yi muhatap almama kararları bizler ve camiamız için şaşırtıcı ve üzücü olmamıştır...

Buna rağmen Galatasaray Spor Kulübü’nü kağıt üzerinde temsil ettiği düşünülen bazı haddini ve bulunduğu yeri bilmeyen "Zatlar" eliyle; Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı hakkında yapılan açıklamaları, Galatasaray’a mal etmeniz mümkün değildir. Bununla birlikte bu terbiyesizce ve hayasızca yapılan açıklamaların devam etmesi durumunda, en sert cevap, hiçbir zat ve kurum gözetilmeden tarafımızdan ivedilikle verilecektir.

Kendi kulüpleri üzerinden spekülatif ekonomik kazanç sağlama konusunda uzman olan bazı "Zat"ların, Türk sporuna sağladığı katkılar tartışmasız olan Aziz Yıldırım’ın adını ağızlarına alırken çok daha dikkatli olmaları, yegane tavsiyemizdir. Filozofun dediği gibi; "Savaşın sonunu yalnızca ölüler bilir"

Gelinen noktada Sayın Özhan Canaydın’ı özleyen sadece Galatasaray taraftarı değildir. Kamuoyu bilmelidir ki; futbol ve futbol yöneticiliği ciddi bir iştir. Tarlalardan kızgın kumlara ve denizlere atlamak ya da bir kupayı ruhundan ayırıp ikiye bölmek gibi şarlatanlıkların, futbolda yeri yoktur, olmayacaktır.

Ve hatta sportif başarısızlık ve beceriksizliği unutturmak ve gerçekleri kendi taraftarından kaçırmak için Fenerbahçe’ye saldırmak ya da sözde şike dosyasını hatırlatma durumu; "2 Temmuz 2012" tarihinde sona ermiştir.

Bütün bu açıklamalara rağmen; Sayın Başkanımızın, "Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’yi hedef alan 3 Temmuz zihniyetinin henüz sona ermediği" yolundaki tespitleri, henüz 48 saat içerisinde açıkça ortaya çıkmış ve Sayın Başkanımızın haklılığı bir kez daha teyit edilmiştir.

Başkanımızın açıklamalarında eksik kalan izaha muhtaç tek husus; "3 Temmuz zihniyetinin medyadaki bir kısım tetikçi ve işbirlikçileri" yönündeki beyanlarıdır.

Ancak Başkanımızın açıklamalarını takip eden ilk iki gün içinde yaşanan gelişmeler ışığında, bu kişilerin kimler olduğu konusunda, tarafımızdan ayrıca bir açıklama yapmaya gerek kalmadığı düşüncesindeyiz.

Unutulmamalıdır ki her soruna hazırlıklı bir Fenerbahçe Yönetim Kurulu Olarak, daima Başkanımız Aziz Yıldırım’ın yanındayız.

Bu ve bundan sonraki tüm kararlarında...

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ YÖNETİM KURULU"


Kaynak:Habertürk

Sultanlar'ı Çin çarptı!

Ayrıntılar birazdan


Kaynak:Habertürk

Üçüncü seti aldık

Londra 2012'deki ilk maçında son şampiyon Brezilya'ya 3-2 mağlup olan A Milli Kadın Voleybol Takımımız'ın rakibi Çin ise Sırbistan'ı 3-1 yenmişti.


İLK SET: Çin ilk seti 25-20 kazandı.


İKİNCİ SET: Çin ikinci seti 25-20 kazandı.


ÜÇÜNCÜ SET: Sultanlar seti 31-29 kazandı.


Kaynak:Habertürk

"Hedefleri büyük"

ÖZEL RÖPORTAJ/Volkan KÖSE


Süper Lig’in yeni ve iddialı takımı Kasımpaşa’nın, PSV’den transfer ettiği İsveçli kaleci Andreas Isaksson, Lacivert-Beyazlı ekibi tercih sebebi ve Türk futbolu hakkındaki görüşleri hakkında HABERTÜRK’e özel açıklamalar yaptı. Ünlü kaleci, Kasımpaşa’yı neden tercih ettiği konusunda, “Bana teklifte bulunduklarında ileriye dönük hedeflerini anlattılar. Çok güzel bir temel yapmak istiyorlar. Buna da çok dikkat ettim. Yükselmek istediklerini anlattılar ve ben de bu yüzden Kasımpaşayı tercih ettim. Heyecanla liglerin başlamasını bekliyorum. Bir an önce resmi maçlarda oynamak istiyorum. Kasımpaşa tercihimden ve burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Takımdaki arkadaşlık da üst seviyede” diye konuştu.


‘BEŞİKTAŞ’TAN TEKLİF ALDIM’


İsveçli kaleci, Beşiktaş’tan teklif alıp almadığı sorusuna ise, “Sadece Beşiktaş değil başka bir çok takımdan teklif aldım, ama isimlerini açıklayamam. Ancak ben Kasımpaşayı tercih ettim. Daha önceki yıllarda da, birçok Türk takımından teklif almıştım” şeklinde yanıt verdi. Dev file bekçisi, “İlk maçımız Galatasaray gibi güçlü bir takımla. Üstelik deplasmanda oynayacağız. Ama biz oraya kazanmak için gideceğiz. Kazanıp lige iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz” ifadelerini


Euro 2012 nasıl geçti?


Çok şanssızdık, gereken puanları alamadık. Kazanabileceğimiz maçlardan puansız ayrıldık. Böylece turnuvaya üzgün veda ettik. Çok daha iyisini yapabilecek güçteydik.


Süper Lig’i nasıl buluyor?


“Avrupa’da Türkiye Ligi’ni çok takip edemiyordum çünkü maçlar yayınlanmıyordu. Ancak arkadaşlarımdan edindiğim bilgiler var. Mesela Elmander ile konuştum ve bilgi aldım. Bana oldukça pozitif şeyler anlattı ve kaliteli bir lig olduğunu, iyi futbolcuların bulunduğunu söyledi. Özellikle taraftarların çok tutkulu olduğunu belirtti. O da Türkiye’de olmaktan çok memnun olduğunu söyledi.”


İbrahimoviç ile arası nasıl?


“İbrahimoviç iyi arkadaşım. Kendisiyle 15 yaş altı milli takımdan beri beraberim. O kazanmak için doğmuş. Aslında çok iyi bir insan (gülerek) ama her zaman güzel şeyler yapmaz.”


Türkiye’den hangi kaleciyi tanıyor?


“Türk kalecilerden Rüştü’ye karşı bir kaç kez oynamıştım. Bunun haricinde Türk Milli Takımı formasıyla çıktığı maçları da takip etme şansı yakaladım. Gerçekten müthiş bir kaleci. Çok yetenekli biri ve örnek bir insan. Fenerbahçe’nin kalecisi Volkan’ı da tanıyorum. Fakat ne yazık ki onu çok fazla izleme fırsatı bulamadım.”


Kaynak:Habertürk

Aybaba eski öğrencisini istedi

‘BURSASPOR’DAN ÖĞRENCİM’


Beşiktaş’ta transfer çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, teknik direktör Samet Aybaba’nın listeye Trabzonspor’da forma giyen eski öğrencisi Volkan Şen’i aldığı ifade edildi. Deneyimli teknik adamın özellikle kanat oynayabilen bir futbolcuya ihtiyacı olduğunu yönetime belirttiği, Volkan Şen ismini önerdiği ve “Kanatlardan top getirebilecek ve santrforumuz Almeida’ya iyi ortalar yapabilecek bir oyuncu eksikliğimiz var. Trabzonspor’da oynayan Volkan Şen bize ilaç olur. Kendisini Bursa’da çalıştığım dönemden de çok iyi tanıyorum. Alırsak bize çok faydası olur. Almeida’ya çok gol attırır” dediği kaydedildi.


TRABZON’UN KARARI BEKLENİYOR


Aybaba’nın bu isteğinden sonra Beşiktaş yönetimi, derhal transfer için kolları sıvadı ve Bordo-Mavili takımın yetkilileriyle iletişime geçti. İlk görüşmede Beşiktaş’ın Volkan için sunduğu teklife karşılık Trabzon kanadı Mustafa Pektemek’i istedi. Ancak teknik direktör Samet Aybaba’nın Mustafa’yı bırakmak istememesi üzerine görüşmeler tıkandı. Bunun üzerine Siyah- Beyazlılar, gözden çıkarılan Filip Holosko ve genç oyuncu Sezer Özmen’i Volkan Şen’e karşılık önerdi. Bu teklif karşısında Trabzonsporlu yöneticilerin sessiz kaldığı ve Beşiktaş’ın gelecek habere göre transfere yön vereceği öğrenildi.


Kaynak:Habertürk

Sultanlar Çin önünde

Londra 2012'deki ilk maçında son şampiyon Brezilya'ya 3-2 mağlup olan A Milli Kadın Voleybol Takımımız'ın rakibi Çin ise Sırbistan'ı 3-1 yenmişti.


Kaynak:Habertürk

"Türkiye için de oynayacağım"

ÖZEL RÖPORTAJ/Esat YILMAER


Türkiye'den geldiğimiz anlayınca "Merhaba Şampiyon Beşiktaş” diyerek söze başlayan Deron Willams, “İstanbul’da güzel ve özel günlerim geçti. Çok destek mesajı alıyorum. Londra’da onlar için de oynayacağım. Bir gün dönmek isterim” diye konuştu


Londra’da madalyaya en yakın ekibi hiç kuşkusuz ABD Erkek Basketbol Takımı.... Kadrosunda Kobe Bryant, Lebron James, Kevin Durant, Carmelo Anthony ve Beşiktaş formasını da giyen Deron Williams gibi süper yetenekleri barından yıldızlar topluluğunun oyunlar başlamadan sadece bir kez yaptığı basın buluşmasını, Türk medyasından yalnızca HABERTÜRK takip etti.


“HEDEF ŞAMPİYONLUK”


Yüzlerce gazetecinin gözleri önünde tam bir şova dönen buluşmada ilk sözü ABD’nin coachu Krizewski aldı. Krizewski, “Son olimpiyat ve dünya şampiyonu olarak buraya geldik. Unvanımızı korumak istiyoruz” dedi. Krizewski’nin ardından salonun farkı köşelerinde birkaç dakika medyanın sorularını yanıtlamaya başlayan ABD Milli Takımı’nda hedefimiz Beşiktaş forması giyen Deron Williams oldu... Türkiye’den geldiğimizi anlayınca ilk sözü Türkçe “Merhaba” oldu, Deron Williams’ın... Ardından da ekledi: Şampiyon Beşiktaş!


“ZAMAN NE GÖSTERİR BİLİNMEZ”


Türkiye’den çok fazla mesaj aldığından söz eden yıldız basketbolcu, ‘sen ne cevap veriyorsun?’ sorusuna “Beni sürekli destekliyorlar. Bir daha gelmemi istiyorlar. Onları ve Türkiye’yi gerçekten çok seviyorum. İstanbul’da güzel ve özel günlerim geçti. Londra’da onlar için de oynayacağım” yanıtını verdi. Türkiye’ye dönme ihtimali için de kapıyı açık bırakan Williams, şöyle konuştu: İstanbul’da güzel günlerim geçti. Tabii ki bir gün yeniden Türkiye’de oynamak isterim. Zamanın ne göstereceği belli olmaz...”


“JORDAN’SIZ RÜYA TAKIMI OLMAZ”


20 yılın efsane kadrosunun ardından 2. Rüya Takım benzetmesi yapılan ABD için D.Williams aynı düşüncede değil. Bu sorular karşısında gülümsüyor ve “Rüya Takım mı, nerede? M.Jordan burada mı? Tek bir rüya takım vardı, o da 1992 Barcelona’daydı. Biz sadece iyi oynayıp basketbolu daha da sevdirmek istiyoruz” diyor. Esat YILMAER eyilmaer@htgazete.com.tr 0212 3136741 Türkiye’den geldiğimizi anlayınca “Merhaba. Şampiyon Beşiktaş” diyerek söze başlayan Deron Willams, “İstanbul’da güzel ve özel günlerim geçti. Çok destek mesajı alıyorum. Londra’da onlar için de oynayacağım. Bir gün dönmek isterim” diye konuştu


Kaynak:Habertürk

Fener'i nasıl almazsınız?

Formasındaki Sarı-Lacivert renkleri işaret edip “Ben hala F.Bahçeliyim” diyen ‘dünya voleybolunun Mourinhosu’, Meyer’e şöyle çıkışmış: Fenerbahçe gibi yıldızlarla dolu bir takımı Şampiyonlar Ligi’ne nasıl almazsınız? Bu karar Avrupa voleyboluna darbe!


Londra’daki ilk grupmaçında Filenin Sultanları’nı yenen Brezilya’nın hocası Ze Roberto, zorlumücadele sonrası, HABERTÜRK’e konuştu. F.Bahçe ile Avrupa ve dünyada kupalar kaldıran dünya voleybolunun Mourinhosu, “Ben hala Fenerbahçeliyim. Türkiye’de çok dostumvar. Oradaki günlerimi özlüyorum. Bakın üzerimdeki forma hala sarılacivert. Umarımbirgün tekrar F.Bahçe’ye ve Türkiye’ye geri dönebilirim” dedi.


“NE YAPTIN SEN”


F.Bahçe’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılması için wild card (davetiye) verilmemesini de ‘skandal’ olarak nitelendiren Ze Roberto, Avrupa Voleybol Birliği (CEV) Başkanı AndreMeyer’e ateş püskürdü. Meyer ile konuyu görüştüğünü söyleyen Kanarya’nın eski hocası, “Ona ‘Ne yaptın sen? F.Bahçe gibi yıldızlardan kurulu bir takımı nasıl Şampiyonlar Ligi’ne almazsınız’ dedim. O da bana, “F.Bahçe zaten hak etmedi, biz istediğimize wild card veririz” cevabını verdi. Bence bu karar Avrupa voleybolu için büyük bir darbe. F.Bahçe o ligi sonuna kadar hak ediyor. Kişisel sorunlar bu işe karıştırılmamalıydı” diye konuştu.


‘Türkiye’yi destekliyorum’


Brezilya’nın önceki gece Türkiye’ye karşı 3-2 aldığı maçı da değerlendiren Ze Roberto, “Böyle zorlu bir maç oynayacağımızı zaten bekliyordum. Türkiye güçlü ve son dönemde son derece forma bir ekip. Naz, Eda gibi benim çok iyi bildiğim yıldızları var. Ancak maçta biz daha az hata yaptık. Umarım Türkiye madalya kazanır. Buna yakınsınız. Brezilyalı olsam da Türkiyeyi yürekten destekliyorum” dedi.


‘Yıldırım nasıl hapis yatar?’


Aziz Yıldırım’ın şike davasıyla ilgili olarak cezaevine girmesine çok şaşırdığını ve anlam veremediğini ifade eden Ze Roberto, “Başkanı gayet iyi tanıyorum ve ona sonuna kadar güveniyorum. Böyle bir kişinin hiçbir delil yokken hapis yatması anlaşılır şey değil. Onun için gerçekten üzülüyorum” yorumunu yaptı.


Kaynak:Habertürk

Burak Yılmaz’dan Çeşme kaçamağı

Soluğu Marrakech Beach Club’da alan ve arkadaşlarıyla birlikte iskelede yatıp güneşlenen Burak, görüntü vermemek için bir hayli uğraştı. Bir süre sonra gazetecileri unutan milli futbolcu, Demet Akbağ’ın eşi Zafer Çika ve Sinan Engin’in oğlu Oğulcan Engin’i görünce, onlarla konuşmak için ayağa kalktı. Ancak fotoğraflarının çekildiğini anlayan Yılmaz, tekrar içeri girdi.


Kaynak:Habertürk

‘Yolcular’ belli oluyor

Aslan’da yeni sezon önesi Milan Baros, Albert Riera, Colin Kazım, Serkan Kurtuluş, Mehmet Batdal, Anıl Dilaver ve Mercan Caner Öztürk’ün takımdan gönderileceği öğrenildi.


Kaynak:Habertürk

Ağır cezalar gelebilir

HTSPOR/Yavuz BARLAS


1) Kulübe ilk ihlalde para cezası,


2) 2.’de para cezası ve 2 maç saha kapatma cezası verilir. 3 ve üstü ihlallerde ise yine para cezası ve 3 puan silme cezası verilir


3) İhlal devam ederse TFF işi ilgili kulübün tescilinin iptaline kadar götürebilir


Bu konu eminim dün her kesimin kafasında soru işaretine neden olmuştur. Aziz Yıldırım’ın açıklamalarının ardından konuyu taraflarına sordum. Önce TFF ardından da Digitürk yetkililerinin görüşünü aldım. Federasyon tüm futbol maçlarının televizyondan yayınlanmasında hak sahibi. TFF, bu yetkiyi ve bu hakkı 5894 sayılı TFF Kanunu’ndan alıyor. Ligdeki takımların da bu hükümlere aykırı davranmaması gerekiyor. Peki oldu ya ‘havuzdan çıkarım’ sözünde ısrar eden Fenerbahçe, Lig TV kameralarını stadına sokmaz, yayını engelemeye kalkarsa ne olacak? Bu yasada açıkça ifade edilmiş ve puan silmeden saha kapatmaya, hatta daha ileri gidilirse kulübün tescilinin iptaline kadar bir süreç ilgili takımı bekliyor olabilir.


TAKIMIN 3 PUANI SİLİNİR


 Burada hukukçuların yaptığı açıklama şöyle: “Futbol Disiplin Talimatı’nın 42.maddesi; ‘Yayının engellenmesi halinde ev sahibe kulübe ilk ihlalde para cezası, ikinci ihlalde para cezası ve iki maç saha kapatma cezası, üç ve üstü ihlallerde ise yine para cezası ve üç puan silme cezası’ da öngörmektedir. Ayrıca TFF’nin yasadan kaynaklanan bu hakkının herhangi bir kulüp tarafından açıkça ihlal edilmesi söz konusu kulübün tescilinin iptaline de gidebilecek ağır bir sonuç da doğurabilecek nitelikte ağır bir ihlaldir. Bütün bu bilgiler ışığı altında Digiturk ve TFF arasında halen devam etmekte olan sözleşmeye, gerek TFF’nin ve gerekse Spor Toto Süper Lig’de yer alan bütün futbol kulüplerinin uyması zorunluluğu yasadan kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir kulübün havuzdan ayrılmak istemesi mevcut kanunlara açıkça aykırı bir harekettir. Digiturk ve TFF arasında Spor Toto Süper Lig karşılaşmalarının yayınlanmasına ilişkin Yayın Hakları Sözleşmesi hukuka ve statüye uygun bir sözleşme olup halen yürürlüktedir.”


GELİRLER TEMLİK ALTINDA


Süper Lig takımları geçen yıl yayın geliri olarak kasalarına 550 milyon lira koydu. 18 takımın paylaştığı bu havuzdan geçen yıl en yüksek geliri 69 milyon lira ile Galatasaray, 64 milyon lira ile de Fenerbahçe elde etti. Ya havuzun dağılması konusunda taraflar anlaşmalı olarak karar verirse? İşte iş o zaman değişebilir ve havuz problemi büyüyebilir. Ancak o zaman da takımlar bankalara verdikleri krediler için yeni teminatlar isteyebilir. Lakin Fenerbahçe’nin yayın hakları karşılığı elde ettiği gelirler geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Denizbank’ın temliki altında. Rakamlar 40-50 milyon lira seviyesinde. Külüp o paraları çoktan harcamış bile olabilir. Bu rakamlar elbette rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş’ta çok daha yüksek tutarlarda.


Kaynak:Habertürk

29 Temmuz 2012 Pazar

Baklavalar Başbakan'dan

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, millileri olimpiyat köyünde ziyaret ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sporculara gönderdiği baklavaları kendi eliyle ikram etti.

Oyunların üçüncü gününde bir kez daha olimpiyat köyüne giderek milli sporculara moral aşılayan Bakan Kılıç, Başbakan Erdoğan'ın isteğiyle alınan 5 tepsi baklava ve çeşitli tatlıları sporculara kendi eliyle yedirdi.

Başbakan Erdoğan'dan voleybolculara moral

Başbakan Erdoğan'ın ''Filenin Sultanları''na gönderdiği özel mesaj da herkesi duygulandırdı.

A Milli Kadın Voleybol Takımı'nın dün gece oynadığı maçın ardından kafile otobüsünde konuşan Bakan Kılıç'ın, ''Türkiye gece yarılarına kadar ayakta. Başbakan ailesi ile birlikte sizi izliyor. Ülkemizde herkesin gözü kulağı sizinle, duaları sizinle. Başaracaksınız, bundan kuşkumuz yok'' dedikten sonra telefonla Başbakan Erdoğan'a bağlandığı ve sesi dışarı verdiği bildirildi.

Başbakan Erdoğan'ın da sporculara, ''Üzülmeyin, moralinizi sağlam tutun. Brezilya son olimpiyat şampiyonu. Ufak tefek hatalara rağmen çok iyi oyun çıkarttınız. Önünüzdeki maçlara bakın, kızımla ve eşimle birlikte maçı izledik. Sizi sadece izlemiyoruz, size dua da ediyoruz'' ifadelerini kullandığı kaydedildi.



Kaynak:Habertürk

‘Sen ne terbiyesiz adammışsın!..’

HTSPOR / Murat AĞCA - Cem AKYÜZ

Olympic Basketball Arena’daki maç sonrası Başbakan Erdoğan ayrılırken işgüzar bir İngiliz görevli kriz çıkardı. VIP tribününden TRT’nin röportaj isteği üzerine arka taraftaki koridor kapısından mikson’a geçmek isteyen Erdoğan ve beraberindeki heyete “Hayır geçemezsiniz, burayı sadece sporcular kullanabilir” denildi.

Erdoğan sükunetini koruyup krizin aşılmasını beklerken, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın da yer aldığı beraberindeki heyet İngiliz görevliye sert tepki gösterdi. Bu sırada korumaların da müdahalasiyle kargaşa çıktı. Yaklaşık 5 dakika yaşanan “kapı krizi” Türk yetkililerin diğer görevlilerden yardım istemesinin ardından çözüldü. Diğer yetkililer gelince, pişkin güvenlikçi geri adım attı. Sabrı taşan Başbakan Erdoğan da artık dayanamadı ve “Buyrun geçin” dendikten sonra ellerini açıp görevlinin yüzüne bakarak iki kez Türkçe “Sen ne terbiyesiz adammışsın” diyerek tepkisini dile getirdi.


Kaynak:Habertürk

Şener'den Yıldırım'a cevap!

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın açıklamalarıyla ilgili konuşan Şener, "Bence yapılmaması gereken bir koşuma tipi. Okuduğum kadarıyla Aziz Bey’in 20 tane duruşmada söylediklerini aynen kopyası gibi. Özel ve orijinal bir şey göremedik. Cevap vermek istemezdim ama bizim de ismimiz geçmiş. Suçladığı şeyler yine aynı. Sadri Şener ve Trabzonspor kulübü olarak polise, savcıya, hukuka devamlı saygı gösterdik. Hukukun verdiği kararları tartışırsan, yanlış olduğunu söylemeye başlarsan devlet olma özelliğini kaybedersin" diye konuştu.

"MÜRACAAT YERİ YARGITAY"
Doğrusuyla, günahıyla, yanlışıyla hukukun verdiği kararlara saygı göstermek gerektiğini belirten Şener, "Mahkemenin verdiği karardan sonra insanların müracaat edeceği yer Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu değil, Yargıtay. Orada haklarını savunacaksın. Yargıtay’dan çıkan sonuca göre suçlu veya suçsuz olacaksın. Söylemleri bana göre doğru değil. Kendisine ve kulübüne çok faydası olacağı inancında değilim" şeklinde konuştu.

"HAVUZU BOZMAK FENERBAHÇE’NİN GÖREVİ DEĞİL"
Aziz Yıldırım'ın havuz sistemiyle ilgili açıklamalarına değinen Şener, "Havuzu bozmak, bir araya getirmek, ikiye bölmek Fenerbahçe’nin görevi değil. Bu kanunlarla belirlenmiş. Çok incelemedim, çıkar mı çıkamaz mı bilemiyorum. Ama yanlış tipte konuşmalar, tehditler bunlar. Bana göre doğru değil. Bu sene bir şey olacağını zannetmiyorum. Ha bozulursa da Trabzonspor kulübü için çok fazla bir önem arz etmez. Çünkü Trabzonspor, albenisi olan bur kulüptür. Digitürk, Lig TV bu işleri kar amacıyla yaparlar. Doğrudur Fenerbahçe’den, Galatasaray’dan, Beşiktaş’tan ve bizden büyük pay alırlar. Bunlardan sonra büyük uçurum vardır. Bugün Lig TV’ye dersen ki, ‘Havuza hangi kulüpleri alırsın?’ Adam der ki sana, ‘4 kulüp bana yeterli’. Bu bir realite ama biz öyle yapmıyoruz, herkesin bir pay almasına çalışıyoruz. Bizim için çok fark eden bir şey olmaz" açıklamasında bulundu.

4 tane transfer yaptıklarını hatırlatan Şener, "Yabancı sayımız çok fazla doğrudur. Kamp sonrası hocanın raporu doğrultusunda onlarda da azaltmaya gidilecek. Bir iki tane oyuncu almak için uğraş veriyoruz. Bu hafta sonu daha da netleşir bu işler. Yerli yok gibi. Bize yarayan bizde oynayabilecek yerli oyuncular yok gibi. Yıllardır bizim de kabahatimiz oldu. Yabancıya fazla önem vermek yerliyi köreltti. Seneye 5’e düşüyor. Herkesin tedbirini alması lazım” dedi.

"LOKOMOTİV'İN İMKANLARI BİZDE YOK"
N'Doye transferinin olumsuz neticelenmesini değerlendiren Sadri Şener, "N'Doye ile konuştuk, kendisi ile anlaştık. 1.1 milyon Euro'ya futbolcu ile, 6 milyon Euro'ya kulübü ile anlaştık. Lokomotiv Moskova 7.5 milyon Euro kulübüne, 1.8 milyon Euro futbolcuya para önermiş. Lokomotov'in imkanları bizde yok. Dolayısı ile o paraları veremezdik" diye konuştu.

"COLMAN'A TEKLİF YOK, OLSADA VERMEYİZ"
İsmi Benfica ile geçen Colman'a bir teklifin olmadığını belirten Şener, "Olsa da verme gibi bir niyetimiz yok. Trabzonspor'a layık 1 veya 2 oyuncu almayı planlıyoruz. Tanınan bilinen bir oyuncu ile görüşmelerimiz var. Bu hafta görüşmelerimiz bir noktaya gelir diye düşünüyorum. Yerli oyuncu istiyoruz ama bizim takımımızda oynayabilecek şu anda yerli oyuncu yok. Almış olmak için yerli oyuncu transferi yapmanın bir anlamı yok" diye kaydetti.

"İSTANBUL'UN CAZİBESİNİ YENEMİYORUM"
Trabzonspor'dan giden oyuncuların İstanbul takımlarını değil, İstanbul'u tercih ettiklerini ifade eden Sadri Şener, "Ben İstanbul takımlarını yenebiliyorum ama şehrin cazibesini yenemiyorum. Ben buna çare bulamıyorum. Bulacağımızı da zannetmiyorum ama Trabzonspor her zaman gidenlerin yerine oyuncu bulmuştur. Hiç bir zaman sahaya eksik çıkmamıştır. Gidenler gitmiştir ama gönül isterdi ki hepsi sempatik gitsin. Karşılaşınca selam verelim. Türkiye'de profesyonelliği sadece para olarak değerlendiriyorlar. Profesyonellik sadece para değildir. Bunun içinde his vardır, takım tutma vardır. Bizim gidenler sadece para yönüne bakıyorlar. Burak Yılmaz takımdan daha şık gidebilirdi" şeklinde kaydetti.


Kaynak:Habertürk

G.Saray'dan Yıldırım'a sert cevap

Sarı-Kırmızılı ekibin resmi internet sitesinde yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Aziz Yıldırım’ın 28 Temmuz 2012 tarihli Fenerbahçe Divan Kurulu toplantısında yapmış olduğu mesnetsiz iddia ve ithamlarla dolu açıklamalarını ibretle izledik.

Yüz yıllık dostumuz Fenerbahçe camiası dahil bütün kulüplerimizle sporda kardeşlik ve barış ortamını sahalarımıza yeniden geri döndürmeye ve fanatizmin izlerini silmeye çalıştığımız bu dönemde böylesi bir saldırıyı kabul edilemez buluyor ve şiddetle kınıyoruz.

Havuzdan çekilme gibi sözüm ona tehditlerle Anadolu kulüplerine şantaj yapan, kendi kulübüne ve camiasına yıllarca silinemeyecek bir lekeyi sürme cüretini göstermiş ve güvenilirliğini bütünüyle kaybetmiş bir yöneticinin bu talihsiz ve son derece tehlikeli çabalarının Türk sporunu daha fazla zarara uğratmasına izin vermeyeceğiz.

Bu vesile ile ülkemizin ve sporumuzun bütün ilke ve değerlerini hiçe saymış ve kontrolünü tamamen yitirmiş bu zatı bundan sonra hiçbir şekilde Galatasaray Spor Kulübü olarak muhatap almayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz."


Kaynak:Habertürk

Biz havuzdan çıkar, denize gireriz!

Adnan Öztürk, sarı-kırmızılı kulübün kurucusu ve ilk başkanı Ali Sami Yen'in Feriköy Mezarlığı'ndaki kabri başında gerçekleştirilen anma töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın dün yaptığı açıklamalarla ilgili yöneltilen sorular üzerine, sadece sarı-lacivertli kulübün yayın havuzundan çıkabileceği yönündeki sözlere değinen Öztürk, şunları kaydetti:

''Ben o açıklamalara cevap vermek istemiyorum. Temcit pilavı gibi hep aynı konular. Biz cevap vermekten sıkıldık, sanırım kamuoyu da sıkıldı. (Aziz Yıldırım'ın) Havuzla ilgili mesajı herhalde bize değildi. O mesajı verdiği kurumlar belli. O kurumlar gerekli cevapları verirler. Ama benim en son hatırladığım, o kurumlarla araları gayet iyiydi. Herhalde aralarında konuşurlar. Galatasaray açısından bakarsanız, biz havuzdan çıkar, denize gireriz. Bizim için problem değil.''

Aziz Yıldırım'ın, Galatasaray Kulübü'ne yönelik kullandığı ifadelerin tekrar hatırlatılması üzerine ise Öztürk, ''Sayın başkanımız gerekli görürse cevap verir. Aynı konular, aynı sorular... Ben söyleyeceğimi söyledim'' demekle yetindi.

MELO İÇİN TEKLİF YAPILDI

Adnan Öztürk, Brezilyalı futbolcu Felipe Melo'nun durumuyla ilgili olarak, son teklifin yapıldığını aktarırken, oyuncunun sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yaptığı açıklamalara da göndermede bulundu.

Melo'nun durumuyla ilgili olarak, yeni yapılanmada futbol direktörü olarak görev verilen Fatih Terim'le görüştüğünü dile getiren Öztürk, şunları söyledi:

''Galatasaray; Avrupa'daki, dünyadaki ve Türkiye'deki ekonomik gerçeklerin hepsini göz önüne alarak, çok ciddi bir teklif sunmuştur. Galatasaray'ın teklifi bugün Avrupa'da veya diğer kulüplerde kolay kolay bulunacak teklif değildir. Teklif 3 seneliktir. Bu teklif için fazla 'tweet'e gerek yok. Bu saatten sonra 'tweet'ler sıkıntı yaratır. Burada sadece 'evet' veya 'hayır' denecek. Galatasaray söyleyeceğini söylemiştir. Koskoca Galatasaray Kulübü'nden bahsediyoruz. Kimse Galatasaray'ın üzerinde değildir. Kendileri bilirler. Biz teklifimizi verdik. Bu teklif de yadsınacak teklif değildir. O 'tweet'lerden birinde söylendiği gibi, hayat devam ediyor ve zaman çabuk geçiyor. Koskoca Galatasaray'dan bahsediyoruz. Bu saatten sonra 'evet' veya 'hayır' cevabı gerekir, fazla 'tweet' de sıkıntı yaratır.''


Kaynak:Habertürk

Gomis an meselesi!

Maddi anlamda zor günler geçiren Lyon, Fenerbahçe'nin Bafetimbi Gomis için yaptığı teklifi kabul etme noktasında.

Tuttomercato'da yer alan habere göre, sarı-lacivertli takım Senegal asıllı Fransız golcünün transferini bitirmeye çok yakın. Gomis için Rubin Kazan'ın teklifini reddeden Fransız kulübü, Fenerbahçe'nin yaptığı 5 Milyon Euro'luk teklifi yükseltmek için pazarlıklarını sürdürüyor. Tarafların önümüzdeki günlerde orta yol bularak bu transferi bitirmesi bekleniyor.

Öte yandan orta saha için transfer arayışındaki Fenerbahçe, Wolfsburglu Diego ve Interli Snejder'den yüksek maliyeti sebebiyle vazgeçti. Tino Costa konusunda yeniden girişimler başlayacak. Stoper hattında ise sarı-lacivertli kulübün ilk sırasında Yobo bulunuyor.


Kaynak:Habertürk

Trabzonspor'u istiyor!

HTSPOR / ÖZEL HABER / Haluk AYYILDIZ


Geçtiğimiz sezon attığı gollerle takıma hayat veren Burak Yılmaz’ın G.Saray’a transfer olmasının ardından, hücuma takviye arayışlarını tüm hızıyla sürdüren Trabzonspor, N’Doye ve Randon gibi yabancı isimlerden sonuç alamayınca rotayı yerli forvetlere çevirmişti. Bu doğrultuda başta G.Antep’in genç yıldızı Cenk Tosun olmak üzere Süper Lig’de görev yapan Türk oyunculara yönelen Bordo-Mavili ekibin gündemine sürpriz bir isim geldi.

Geçen sezonun ortalarında kulübü Kayserispor ile yollarını ayıran Gökhan Ünal’ın, Trabzonspor’a geri dönmek istediği öğrenildi. Tecrübeli golcünün Bordo-Mavili ekibe gelmeye sıcak bakmasında, Trabzon kentinde bir kızla nişanlanması da önemli bir rol oynadı. Bir dönem Fırtına’da görev yapan Gökhan Ünal konusunda son kararı teknik direktör Şenol Güneş’in vereceği öğrenildi.

BURAK’LA TAKAS EDİLMİŞTİ!
Profesyonel futbol yaşantısına G.Birliği’nde başlayan Gökhan Ünal, çeşitli kulüplerde oynadıktan sonra 2003’te yıldızının parladığı Kayserispor’a transfer oldu. Sarı-Kırmızılı forma altında gol krallığı yaşayan 30 yaşındaki Gökhan Ünal, 2008-09 sezonu öncesinde yaklaşık 6 milyon Euro’ya Trabzonspor’a geçmişti. Bordo-Mavili formayı 1.5 yıl terleten deneyimli golcü, Burak Yılmaz + 3 milyon Euro karşılığında F.Bahçe’ye gitmişti. Geçen sezon başında yeniden eski takımı Kayserispor’a dönen Gökhan Ünal, yedek kalması sebebiyle teknik direktör Şota ile sorun yaşamış ve sezon ortalarında sözleşmesi karşılık olarak feshedilmişti.


Kaynak:Habertürk

Bizi topa tutarlar!

HTSPOR / Kartal YİĞİT


Kartal’ın Quaresma konusundaki yaşadığı olayın özeti: Atsan atılmıyor satsan satılmıyor. Bonservisine 7.3 milyon Euro verilen yıllık da 3 milyon 750 bin Euro garanti para kazanan Portekizli oyuncu operasyon kapsamında kapı önüne konmuştu.

Teknik direktör Samet Aybaba, Q7’yi istemediğini açık açık söylemiş, başkan Fikret Orman da ünlü oyuncuyu gerekirse maddi fedakarlık yapıp takıma almayacaklarını belirtmişti. Ancak bu sert rüzgar biraz kırıldı gibi. Önceki gün yapılan yönetim kurulu toplantısındaki görüşler ve çıkan sonuç havanın yumuşadığını gösteriyor. Yöneticiler, Quaresma’nın gözden çıkarılmasıyla ilgili olarak başlarına iş açılabileceği görüşünde.

SON KEZ GÖRÜŞÜLECEK
Seyit Ateş, Levent Erdoğan, Yalçın Kaya Yılmaz ve Berkay Gocay gibi isimler başkan Fikret Orman’a “Başkan bu konu bizi yıpratabilir. Taraftarlar her ne kadar Quaresma’ya zaman zaman kızsalar da seviyorlar. Allah korusun takım kötü giderse tribünler bizi topa tutar. Ayrıca Quaresma’nın tekrar takıma dönmesi az da olsa kombine ve forma satışını canlandırabilir. Bir orta yol bulalım” dedi.

Orman ise “Biz daha önce yıllık 2 milyon Euro'yu kabul etmesi halinde sözleşme yenileme teklifi yaptık. Bunu kabul ederse kapımız açık” diyerek Querasma’ya şartlı onay verdi. Q7 ve menajeri Mendes ile bir görüşme yapılacağı ve bu gelişme sonrası yıldızın takımda kalacağı belirtildi.


Kaynak:Habertürk

Hamit’in F.Bahçe hayali!

HTSPOR / Erhan TELLİ

Galatasaray’da bu sezonun en flaş transferlerinden biri olan gurbetçi yıldız Hamit Altıntop, 12 Ağustos’ta Fenerbahçe ile oynanacak Süper Kupa finalini herkesten daha büyük bir sabırsızlıkla bekliyor.

Transfer dönemi boyunca adı sıkça Kanarya ile de anılan ve son anda Sarı-Kırmızılı kulübe imza atarak Cimbom forması giyen yıldız oyuncunun, Erzurum’da oynanacak kupa mücadelesinde ezeli rakiplerine karşı forma giyerek hem iyi bir başlangıç yapmayı arzuladığı, hem de G.Saray’ın yeni kaptanı olarak çıkacağı ilk resmi maçında kupa kaldırıp unutulmaz bir güne imza atmayı amaçladığı öğrenildi.

Amerikalı performans uzmanı Scott Piri ile Avusturya kampından bu yana kendisi için hazırlanan özel programla ekstra çalışan Hamit, bu sezon iyi bir çıkış yaparak, geçtiğimiz yıl Real Madrid’te oynayamayarak geçirdiği yılın acısını çıkarmaya hazırlanıyor. Hamit için F.Bahçe maçı, aynı zamanda kaptanı olarak çıkacağı ilk resmi sınav olması nedeniyle de, ayrı bir önem de taşıyor. Hamit Altıntop, ayrıca transferi sonrasında yaşananlar yüzünden ve F.Bahçe cephesinden ortaya atılan iddialara da yanıtını sahada vermek istiyor.


Kaynak:Habertürk

Dünya şampiyonluğu başka bahara

Selçuk Aydın ve Meksika asıllı Robert Guerrero arasında tarihi WBC Welterweight Dünya Şampiyonluk boks maçı 12 raundun sonunda Guerrero'nun oldu.


Selçuk Aydın ve Robert Guerrero arasındaki kapışma aslında ringe çıkmadan saatler önce başladı.

Dünyanın en önemli promotörleri arasında yer alan, Muhammed Ali ve Mike Tyson gibi dev isimlerin menajerliğini yapmış DON KING de tartıdaydı ve Türk bayraklarını elinden hiç düşürmedi. Çıkan kavga sırasında King de oradaydı ve Selçuk Aydın tarafında yer alıyordu.


 Video izlemek için tıklayınız...

KAVGA TARTININ SONUNDA ÇIKTI
Selçuk Aydın ve rakibi Robert Guerrero son tartıda bir kez daha yüz yüze geldi. Ama bu kez söz tarışmaları yerini kavgaya bıraktı ve olanlar oldu. Taraflar güçlükle sakinleştirilirken Selçuk için Trabzon'dan gelen yakınları da kavgaya karıştı. Sonunda tartıya çıkıldı ve ünlü anonsör Jimmy Lennon'ın anonsları ile tartı bitirildi.
 
HAKEM KRİZİ!
Dev maçtan önce bir de hakem krizi yaşandı. Selçuk Aydın'ın rakibi Robert Guerrero California'lı ve maça atanan 3 hakem California'lıydı. Ancak Selçuk Aydın ve organizatör Ahmet Öner bu durumda maça çıkmayacakları tehdidinde bulununca hakemler değiştirildi.


TWITTER'DA TRENDING TOPIC
Dev maç, başlamadan saatler önce sosyal medyanın da gündemine oturdu. "Balyoz Gibi Vur Selçuk" başlığı, Twitter'da kısa bir sürede "trending topic" oldu. 



Kaynak:Habertürk

Phelps hayal kırıklığı yaşıyor

2004 Atina Olimpiyatları'nda 6 altın, 2 gümüş, 2008 Pekin Olimpiyatları'ndan ise 8 altın madalyayla ülkesine dönen Phelps, 2012 Londra Olimpiyatlarındaki ilk yarışında büyük hayal kırıklığı yaşadı.

400 metre erkekler bireysel karışık seçmelerinde sekizinci olarak finallere kalan ABD'li yüzücü, altın madalya kazanan vatandaşı Ryan Lochte'nin gerisinde kalırken, kürsüye çıkma başarısını da gösteremedi.

Phelps, yarıştan sonra yaptığı açıklamada, ''Diğerlerinin bu kadar hızlı gideceğini tahmin etmedim. Bu sabah, dört yıl önceye göre daha yavaştım, sanırım tek fark buydu. İlk 200 metrede iyi hissediyordum ama ondan sonra olmadı. Finale kaldığım için şanslıydım. İyi bir şansım vardı ancak bunu kullanamadım'' diye konuştu.

Geçen yıl Dünya Şampiyonası'nda 400 metre bireysel karışıkta altın madalya alan 27 yaşındaki Lochte ise, ''Şu an şoktayım ama kazanacağımı biliyordum. Başardığım için çok mutluyum. Taraftarların ve ailemin desteği kazanmama yardımcı oldu. Phelps'in elinden geleni yaptığını biliyorum, onunla konuşacağım ve yarıştan sonra nasıl olduğuna bakacağım'' ifadelerini kullandı.

Phelps'in antrenörü Bob Bowman da ABD'li yüzücünün aldığı sonuca şaşırdığını, ancak bunu arkada bırakıp yollarına devam edeceklerini söyledi.


Kaynak:Habertürk

ABD Hırvatistan'ı rahat geçti

A Grubu'ndaki ilk maçında Hırvatistan ile karşılaşan ABD, salondan 81-56 galip ayrıldı ve grup liderliğine yükseldi.

Grupta günün diğer maçlarında Türkiye, Angola'yı 72-50, Çin de Çek Cumhuriyeti'ni 66-57 mağlup etmişti.

A Milliler, gruptaki ikinci maçlarında 30 Temmuz Pazartesi günü Çek Cumhuriyeti ile karşılaşacak.



Kaynak:Habertürk

Dünya şampiyonluğu için ringe çıkıyor!

Selçuk Aydın ve Meksika asıllı Robert Guerrero arasında gerçekleşecek tarihi WBC Welterweight Dünya Şampiyonluk boks maçına saatler kala, son yapılan tartıda taraflar birbirine girdi.

DON KING ELİNDEN TÜRK BAYRAKLARINI DÜŞÜRMEDİ
Dünyanın en önemli promotörleri arasında yer alan, Muhammed Ali ve Mike Tyson gibi dev isimlerin menajerliğini yapmış DON KING de tartıdaydı ve Türk bayraklarını elinden hiç düşürmedi. Çıkan kavga sırasında King de oradaydı ve Selçuk Aydın tarafında yer alıyordu.


 Video izlemek için tıklayınız...

KAVGA TARTININ SONUNDA ÇIKTI
Selçuk Aydın ve rakibi Robert Guerrero son tartıda bir kez daha yüz yüze geldi. Ama bu kez söz tarışmaları yerini kavgaya bıraktı ve olanlar oldu. Taraflar güçlükle sakinleştirilirken Selçuk için Trabzon'dan gelen yakınları da kavgaya karıştı. Sonunda tartıya çıkıldı ve ünlü anonsör Jimmy Lennon'ın anonsları ile tartı bitirildi.

TARİHİ KAPIŞMA BU SABAH SAAT 05.00'TE AMERİKA'DA
Amerika Birleşik Devletleri'nde California eyaletine bağlı San Jose şehrinde Pavillion Arena'da yapılacak karşılaşma ABD, İngiltere, Almanya ve Rusya'nın yanı sıra bir çok ülkeden canlı olarak yayınlanacak. Saat farkından dolayı mücadele Türkiye saati ile 05.00'te başlayacak.

ROBERT GUERRERO : "BEN O TÜRK'Ü DEĞİL FLOYD'U DÜŞÜNÜYORUM"
Basın toplantısında konuşan Amerikalı Guerrero Selçuk Aydın'dan " O Türk" diye bahsederken " Ben o Türk'ü değil sonrasında karşılaşacağım Floyd Mayweather'ı düşünüyorum" açıklamasında bulundu.

SELÇUK AYDIN : "GUERRERO SİYASETİ BIRAK! ÇENENİ KIRARIM!"
Selçuk Aydın yapılan son basın toplantısına katılmadı ve sadece Skype'tan bağlanıp rakibi Robert Guerrero'ya "Politika yapma. Çeneni çalıştır iyi çalıştır. Yoksa maçta o çeneni kıracağım" dedi...

2 MİLYON DOLARLIK MAÇ
Selçuk Aydın'ın menajeri Ahmet Öner ise bu tür kavgaların her zaman yaşandığını dile getirirken buna benzer bir kavganın Lennox Lewis ve Mike Tyson maçı öncesi çıktığını dile getirdi. 2 Milyon dolarlık bir gece için çıkan tartışmaların ve çıkan kavganın normal olduğunun altını önemle çizerken asıl kavganın Selçuk'un kazanması durumunda çıkacağını iddia etti. Öner çünkü bir Türk 30 milyon dolarların konuşulduğu daha büyük maçlarda boy gösterecek ifadesini kullandı.

HAKEM KRİZİ!
Dev maçtan önce bir de hakem krizi yaşandı. Selçuk Aydın'ın rakibi Robert Guerrero California'lı ve maça atanan 3 hakem California'lıydı. Ancak Selçuk Aydın ve organizatör Ahmet Öner bu durumda maça çıkmayacakları tehdidinde bulununca hakemler değiştirildi.


TWITTER'DA TRENDING TOPIC
Dev maç, başlamadan saatler önce sosyal medyanın da gündemine oturdu. "Balyoz Gibi Vur Selçuk" başlığı, Twitter'da kısa bir sürede "trending topic" oldu.


SELÇUK AYDIN
"Mini Tyson" lakabı ile tüm dünyada tanınan bir boksör haline gelen Selçuk Aydın, 23 maçta 23 galibiyetle federasyonun sıralamasında 1 numaralı boksör durumunda. Bu maç öncesinde son şampiyon Floyd Mayweather Jr. idi...  Ancak Mayweather şoke eden bir haberle cezaevine girince kemer boşa çıktı ve bu kemer için sıra bekleyen hak sahipleri Selçuk vs Guerrero uzun süren bir hazırlık devresi sonunda maç saatini beklemeye başladı. Bu maçın galibi ile Floyd Mayweather'a karşı kemerini korumak zorunda olacak.


Kaynak:Habertürk

Adem Kılıççı 2.tura yükseldi

2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'yi boksta temsil eden 75 kilo boksörümüz Adem Kılıççı, Türkmen rakibi Nursahat Pazziyev'i 14-7 yenerek 2. tura yükseldi.



ExCeL Spor Salonu'nda yapılan ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan'ın da izlediği karşılaşmada 75 kilo boksörümüz Adem Kılıççı, ilk turda Türkmenistan'dan Nursahat Pazziyev ile karşı karşıya geldi.



Adem Kılıççı, Türkmen rakibi karşısında ilk raundu 4-2 önde tamamladı. İkinci raundu da 10-5 üstün tamamlayan milli boksörümüz maçtan da 14-7 galip ayrılmayı başardı.



Adem Kılıççı, 2. turda Sırp Aleksandar Drenovak - Ekvatorlu Marlo Suarez Delgado maçının galibiyle 2 Ağustos Çarşamba TSİ 00.00'da çeyrek finale yükselmek için karşı karşıya gelecek.


Kaynak:Habertürk

İkinci günde zirvede Çin var

Madalya klasmanında, Çin Halk Cumhuriyeti 4 altınla ilk sırada yer aldı.

Madalya tablosu şöyle oluştu:



Ülkeler Altın Gümüş Bronz TOPLAM

--------------------------------------------------------

1. Çin Halk Cumhuriyeti 4 0 2 6

2. İtalya 2 2 1 5

3. ABD 1 2 2 5

4. Brezilya 1 1 1 3

4. Güney Kore 1 1 1 3

6. Avustralya 1 0 0 1

6. Kazakistan 1 0 0 1

6. Rusya 1 0 0 1

9. Japonya 0 2 1 3

10. Kolombiya 0 1 0 1

10. Hollanda 0 1 0 1

10. Polonya 0 1 0 1

10. Romanya 0 1 0 1

14. Belçika 0 0 1 1

14. Macaristan 0 0 1 1

14. Norveç 0 0 1 1

14. Kuzey Kore 0 0 1 1

14. Sırbistan 0 0 1 1

14. Özbekistan 0 0 1 1


Kaynak:Habertürk

"Umarım iki ülkem de kazanır"

Daha önce de kendini Türk gibi hissettiğini söyleyen Alex de Souza, twitterdan "Brezilya-Türkiye Kadın Voleybol! İki tarafa dostlar ve umarım iki ülkem de madalya kazanır. Bol şanş" diyerek Türkiye ve Brezilya'ya başarı dileğinde bulundu.



Kaynak:Habertürk

Grubumuzda favoriler kazandı

Earls Court Salonu'nda gerçekleştirilen voleybol maçlarında Çin, Sırbistan karşısında 16-25, 25-18, 25-13 ve 25-12'lik setlerle 3-1 galip ayrıldı.

ABD ise 1 saat 54 dakika süren maçta Güney Kore'yi 25-19, 25-17, 20-25 ve 25-21'lik setlerle 3-1 geçti.


Kaynak:Habertürk

Arda A.Lima'yı boş geçmedi

 Video için tıklayınız...


Fenerbahçe'den Atletico Madrid'e transfer olan Emre Belözoğlu'nun ilk defa takımının formasını giydiği maçta Arda Turan Atletico'yu öne geçiren golü kaydetti.


Kaynak:Habertürk

Göztepe'den Aziz Yıldırım'a tepki

Göztepe'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada,


"Bugün köklü bir kulübümüzün başkanının yaptığı konuşmasının bir kısmında,


Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da öncü şekilde başarılara imza atmış Cumhuriyet tarihi kadar köklü olan kulübümüz ile ilgili bir köşe yazarının kendine göre yaptığı yorumlara dayanarak söylediği ifadeler bizi son derece üzmüştür.
Şu bilinmelidir ki; böyle bir köklü camia hakkında konuşurken kim olursa olsun herkesin dikkatli olması gerekir.
Camiamız şuna emin olmalıdır ki eğer gerekiyorsa cevap en uygun şekilde verilecektir. Göztepemiz’in tarihi ya da geleceği kimsenin yorumları ya da söylemleriyle değişmez ve değişmeyecektir." denildi.


 






Kamuoyuna Duyuru
28.07.2012


Bugün köklü bir kulübümüzün başkanının yaptığı konuşmasının bir kısmında,






 



Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da öncü şekilde başarılara imza atmış Cumhuriyet tarihi kadar köklü olan kulübümüz ile ilgili bir köşe yazarının kendine göre yaptığı yorumlara dayanarak söylediği ifadeler bizi son derece üzmüştür.
Şu bilinmelidir ki; böyle bir köklü camia hakkında konuşurken kim olursa olsun herkesin dikkatli olması gerekir.
Camiamız şuna emin olmalıdır ki eğer gerekiyorsa cevap en uygun şekilde verilecektir. Göztepemiz’in tarihi ya da geleceği kimsenin yorumları ya da söylemleriyle değişmez ve değişmeyecektir.











Kaynak:Habertürk

Vaslui 'Petrol'ul çıkardı

Vaslui'nin golleri 21. dakikada Sanmertean, 71. dakikada Sborlea ve 84. dakikada Niculae'den geldi


Kaynak:Habertürk

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Yıldırım: G.Saray teşvik primi göndermiş

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, yaptığı "tarihi" konuşmada Galatasaray'a da sert mesajlar gönderdi.

Rigobert Song'un geçen hafta İstanbul'a gelmesini değerlendiren Yıldırım, "Galatasaray 1.5 Milyon Euro'yu Song'a verdiğini iddia ediyor. Ama ortada evrak yok. Fransa'ya gidip Song'u buluyorlar. Geçen hafta İstanbul'a getiriyorlar; makbuz almak için. Galatasaray, Denizli'ye teşvik primi göndermiş" dedi.

Kendisine Denizlispor'un bir amigosu tarafından bir mektup yazıldığını belirten Aziz Yıldırım, "Denizlispor amigosu Ali Demirkaya bana mektup yazdı. Mektupta 'Ali İpek ve Yusuf Şimşek inkar etse de Sebat Döviz Bürosu'nda bu para geçti. Konfetiler ve meşaleler alındı. Ben o yıllarda amigoluk yapıyordum. Ben vicdanen rahatsız olduğum için size bir mektup yazdım' diyor. Mektubu mahkemeye verdik ama işlem yapılmadı" şeklinde konuştu.


Galatasaray'ın kayıp parayı hala belgeleyemediğinin altını çizen Yıldırım, "Denizli'deki bir memur 2006 yılında oynanan maç ile ilgili olarak vicdan azabı çektiğini belirterek Savcı Mehmet Berk'e mektup yazıyor. Belediye Başkanı'nı şikayet ediyor, 1 milyon dolar açıkta yok ancak dosya kapanıyor" ifadesini kullandı.


Kaynak:Habertürk

Uluç'un yazısıyla Terim'e gönderme

İşte Yıldırım'ın okuduğu, Uluç'un 1976'da yazdığı "Hakemler ve şikeler kümede kaldı" başlıklı yazısı:


"Geçen hafta İzmir'de olup da, Göztepe-Galatasaray maçını izleyen Galatasaraylıların tümü, Galatasaraylılıklarından utandılar. Gözleri önünde oynanan oyunu (Ama futbol değil oyundan kastımız) bütün çıplaklığı ile anladıkları için… Göztepelilerin tümü değilse de, yürekten Göztepeli bir kısmı, Göztepeliliklerinden utandılar. Böyle kümede kalmaktansa, düşmeyi yeğledikleri için…

Geçen hafta sonu ben de İzmir'deydim. Bir ay önce, kulüplerin taa içinden haber alması gayet kuvvetli dostlarımın bana açıkladıkları çirkin bir iddianın son ayağını yakalayabilmek için. Şöyle demişlerdi: Göztepe ve Giresun, kendilerine deplasmana gelecek Trabzon'a birer puan bırakacaklar. Bu birer puana karşılık Galatasaray'dan ikişer puan alacaklar. Galatasaray’a ligde verilen puanların bedelini Trabzon ödeyecek. Yani Trabzon, Galatasaray sayesinde ulaşacağı lig şampiyonluğuna karşılık kupayı Galatasaray'a bırakacak.

Trabzon ligi, Galatasaray kupayı almıştı. Giresun kümede kalmıştı. Şimdi geriye iddia edilen dörtlü anlaşmanın bir ayağı kalmıştı. Göztepe'nin Galatasaray'ı yenerek kümede kalması.

Saat beşe on kala tribündeydim. Galatasaray sahada ısınma hareketleri yapıyordu. Her zamanki parçalı formasını çıkarmış, düz beyaz forma giymişti. Yanımda İzmirli arkadaşım Çetin Esen Kaftan vardı. "Boşuna bekleme. Bu maç 17.00'de değil, 17.10'da başlayacak. Göztepe beyaz formayla çıkacak. Hakem onları formlarını değiştirmeleri için içeri yollayacak ve böylece usulüne uygun bir gecikme sağlanacak" dedi.

Esen Kaftan'ın dedikleri aynen çıktı. Maç 17.10'da başladı. Stat hoparlörleri, bu sırada gümbür gümbür Zonguldak–Adana Demirspor maçını veriyordu.

10 dakikadan ne fayda var, diye düşündüm önce. Puan cetveline şöyle bir baktım. Balıkesir, Adana’da, Adanaspor’u yenerse, Ankaragücü ile birlikte küme düşecek takım ya Göztepe olacaktı ya Zonguldak… İkisi de kendi sahasında oynuyordu. İkisi de kazanırsa, küme düşecek takımı averaj belirleyecekti. Öyle olunca maçı geç bitiren takım, rakibini geçecek avantajı sağlama şansına sahip olacaktı.

Göztepe, ilk yarım saatte iki gol atıp, skoru 2-0 yapınca durdu. Adana, Balıkesir’e goller sıralayınca da averaja ihtiyacı kalmadı. Ya kalsaydı? Son 10 dakika içinde Galatasaray kaç gol daha yiyecekti kim bilir?

"Maç başladı, bir de baktık ki, Galatasaray’ın rakip sahaya geçmek gibi bir sıkıntısı yok. Futboldan önce atletizm yapan 100 metreci Şevki (Şenlen), önüne atılan toplata yetişmemek için yavaşlatılmış film gibi koşuyor.

Peki ama ya Fatih (Terim)? O niye devamlı kendi defans çizgisinin beş metre gerisinde durup Göztepe forvetlerinin ofsayta düşmesini önleme çabası içinde… Belki de kademeli liberolukta bu yeni bir taktik! İşte ikinci gol... Sabahattin, Galatasaray defans hattından üç metre ileride bomboş. Ofsayt değil ama. Zira Fatih, taa sahanın öteki ucunda gene beş metre geride. Allah Allah…

… İşte o zaman İzmir seyircisi, "Artık bu kadarı olmaz" dedi ve kararını verdi. Oyunun sonuna kadar Göztepe lehine tek tezahürat duymadık. Tribünler "Cim Bom Bom" diye inledi durdu. Maç bittiği zaman alkışlanan yine Cim Bom Bom’du. Zaten ikinci devrenin yarısına doğru seyirci sahayı boşaltmaya başlamıştı. Ortada futbol olmadığını anlamayan kalmamıştı ki!


Ama elimizi vicdanımıza koyup düşündük ve kümede Balıkesir’in mi, yoksa Siyah-Beyaz formalı hakemlerin mi kaldığına pek karar veremedik. 17’si kendi sahasında olmak üzere, oynadığı 30 maçın sadece 5’ini kazanan Beşiktaş’ın kümede kalmak hakkı var mıydı"


Kaynak:Habertürk