31 Temmuz 2011 Pazar

Button fırtınası!

Macaristan'da kariyerinin 200. yarışına çıkan Jenson Button, damalı bayrağı gören ilk pilot oldu. Button kariyerinin 2. dalgasını zaferle taçlandırırken, Macaristan'da ikinciliği Red Bull pilotu Sebastian Vettel elde etti. Vettel pole pozisyonda başladığı yarışı ikinci sırada tamamlamasına karşın genel klasmanda 234 puanla açık ara liderliğini sürdürdü ve yaz arasına rahat bir pozisyonda girdi. Vettel'i 149 puanla takım arkadaşı Mark Webber takip etti.

Macaristan'da bu iki pilotu Ferrari sürücüsü Fernando Alonso takip etti. İspanyol sürücü üstüste 4. podyumunu gördü.

Mclaren'in diğer pilotu Lewis Hamilton ise yarışı dördüncü sırada tamamladı.


 


 


Kaynak:Habertürk

2. Terim vakası! VİDEO

TRT muhabiri İbrahim Kırkayak, 2014 Dünya Kupası grup elemeleri kura çekimi sırasında Milli Takım teknik direktörü Guus Hiddink'le İngilizce röportaj yapmak istedi. Ancak Kırkayak'ın İngilizce'yle imtihanı izleyenleri güldürdü.

İbrahim Kırkayak, Hiddink'e soru sormaya çalışmasının yanısıra Hiddink'in açıklamalarını da Türkçe'ye çevirememesi de dikkat çekti!

İbrahim Kırkayak'ın İngilizcesi, Fatih Terim'in uzun süre konuşulan İngilizce basın toplantısını hatırlattı.


 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

"Ben de F.Bahçeliyim ama!.."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, futbolun kirlenmemesi gerektiğini söyledi.

Siyaset dünyasının önemli ismi, Kılıçdaroğlu sporvitrini.com'un yayın yönetmeni Erden Aktoğu'nun sorularını cevapladığı röportajda, futbol dünyasında yaşanan şike ve teşvik primi tartışmalarının yapıldığı ortamı ve sürece dair ilginç cevaplar verdi.

Hükümet kanadından birçok isim şike ve teşvik konusuna dair görüş ve düşüncelerini dile getirirken, muhalefetin, özellikle de ana muhalefetin bu konudaki düşüncelerini merak edenlere de ilginç cevaplar veren Kemal Kılıçdaroğlu'nun röportajının ayrıntıları şöyle:

- Sayın Kılıçdaroğlu ülke siyasetinin önemli bir siması olmanıza karşın, size politika kulvarının dışından, birkaç soru sormak istiyorum. Öncelikle, son dönemde futbol arenasında yaşanan gelişmeler için neler düşünüyorsunuz?

Tüm bu yaşananlar adeta bir şaka gibi. Spor gibi etik değerlerin, büyük önem taşıması gereken bir konuda önümüze çıkan tablo son derece dehşet verici. Bu tablo dehşet verici olmasının yanında ayrıca düşündürücü de. Çünkü, milyonları arkasından sürükleyen bir olgu olan futbolun kirlenmesi gerçekten üzüntü verici. Zira spor, hele hele de futbol kesinlikle kirlenmemeli. İlk duyduğumda inanmadım. İnanamadım.

Evet ortada hiç de iç açıcı olmayan bir durum var. Bu durumdan daha da kötüsü, medyanın önemli bir kesiminin, halen yargı sürecinde olan bu olaydaki yargısız infaz girişimi. İnanın şu sıralardaki gelişmeler, olayın kendisinden daha ilginç.

- Peki bu görünümün nerelere dek ulaşabileceğini ve de nasıl bir sonuç çıkacağını düşünüyorsunuz?

Bu görüntünün nerelere kadar ulaşabileceğini, önümüze daha neler çıkabileceğini şu anda kestirmek güç. Aslına bakılırsa şu aşamada bu konuda çok fazla fikir beyan etmek de doğru değil. İnanıyorum ki, kamuoyunun kafasını meşgul eden bu konu ivedilikle çözüme ulaşır ve toplumun kafasında oluşan tüm sorular da yanıtını alır.

- Sayın genel başkan, kuşkusuz sizi toplumda tanımayan yoktur. Ancak hep siyasi platformda, yani politik yanınızla gündeme gelirsiniz. Bir spor gazetecisi olarak sormak isterim. Sporla ilginiz nedir, hangi takımı tutarsınız?

Hemen söyleyeyim, Fenerbahçeliyim. Sarı - lacivert renklere gönül verişimin en önemli nedeni sevgili Lefter Küçükandonyadis olmuştur. Öyle fanatik falan değildir Fenerbahçe taraftarlığım. Zaten karakter yapıma terstir fanatiklik. Bir insan bir şeyi sevebilir. Ancak bu sevgi o insanı gerçeklerden uzak kılamaz. Kılmamalı.

Konuya da bu mantıkla bakıyorum zaten. Biraz daha açayım. Gelişen olaylara da baktığım gözlüğün renkleri asla sarı - lacivert değil. Tamamen şeffaf ve reel.

Bu özellik yay burcu insanı oluşumdan da kaynaklı olabilir. Bu arada yay burcu olduğumu da belirtmiş oldum laf arasında.

Dediğim gibi futbola olan ilgim ve düşünce doğrultum böyle. Sporun tüm branşlarını da izlemekten keyif alırım. Zaten sporun içindeki dinamik değil mi insanı cezbeden. Fırsat bulabildiğim zamanlarda yüzerim. Bireysel sporlardan ziyade, takım sporlarına olan ilgim daha fazladır.

Bu durumun nedeni yaşam felsefemle doğru orantılı diye düşünüyorum. Hemen her konuda bireysellikten öte, ekip çalışmasını tercih ederim.

Her işte olduğu gibi, sporda da aklın ve akılcılığın öne çıkması gerektiği görüşündeyim. Çünkü akıllı insan sakin insandır. Ben de, "Kızmayan, eleştirileri sabırla dinleyen, ondan sonra kararlı bir iradeyle sorunlara kilitlenip o sorunları çözen, sakin yapıda bir insanım.

- Sayın Kılıçdaroğlu son olarak spor kamuoyuna ne söylemek, neler önermek istersiniz?

Her şeyden önce sükunet öneririm. Her ne kadar toplumsal tansiyon çeşitli nedenlerle yüksek olsa da, en azından spor kamuoyunun bu noktada sakin olmasını diliyorum. Halen konu yargıda ve mutlak surette çözüme ulaşacak. Bu süreç içinde, olayın tüm unsurlarının akıllı ve mantıklı hareket etmesi gerek. Amaç dışında davranışlar ve medyanın konuya hakim edasıyla yaklaşması doğru olmasa gerek. Sanırım böyle davranarak konunun çözümü anlamında daha kolay sonuca ulaşırız.


Kaynak:Habertürk

"Bende F.Bahçeliyim ama!.."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, futbolun kirlenmemesi gerektiğini söyledi.

Siyaset dünyasının önemli ismi, Kılıçdaroğlu sporvitrini.com'un yayın yönetmeni Erden Aktoğu'nun sorularını cevapladığı röportajda, futbol dünyasında yaşanan şike ve teşvik primi tartışmalarının yapıldığı ortamı ve sürece dair ilginç cevaplar verdi.

Hükümet kanadından birçok isim şike ve teşvik konusuna dair görüş ve düşüncelerini dile getirirken, muhalefetin, özellikle de ana muhalefetin bu konudaki düşüncelerini merak edenlere de ilginç cevaplar veren Kemal Kılıçdaroğlu'nun röportajının ayrıntıları şöyle:

- Sayın Kılıçdaroğlu ülke siyasetinin önemli bir siması olmanıza karşın, size politika kulvarının dışından, birkaç soru sormak istiyorum. Öncelikle, son dönemde futbol arenasında yaşanan gelişmeler için neler düşünüyorsunuz?

Tüm bu yaşananlar adeta bir şaka gibi. Spor gibi etik değerlerin, büyük önem taşıması gereken bir konuda önümüze çıkan tablo son derece dehşet verici. Bu tablo dehşet verici olmasının yanında ayrıca düşündürücü de. Çünkü, milyonları arkasından sürükleyen bir olgu olan futbolun kirlenmesi gerçekten üzüntü verici. Zira spor, hele hele de futbol kesinlikle kirlenmemeli. İlk duyduğumda inanmadım. İnanamadım.

Evet ortada hiç de iç açıcı olmayan bir durum var. Bu durumdan daha da kötüsü, medyanın önemli bir kesiminin, halen yargı sürecinde olan bu olaydaki yargısız infaz girişimi. İnanın şu sıralardaki gelişmeler, olayın kendisinden daha ilginç.

- Peki bu görünümün nerelere dek ulaşabileceğini ve de nasıl bir sonuç çıkacağını düşünüyorsunuz?

Bu görüntünün nerelere kadar ulaşabileceğini, önümüze daha neler çıkabileceğini şu anda kestirmek güç. Aslına bakılırsa şu aşamada bu konuda çok fazla fikir beyan etmek de doğru değil. İnanıyorum ki, kamuoyunun kafasını meşgul eden bu konu ivedilikle çözüme ulaşır ve toplumun kafasında oluşan tüm sorular da yanıtını alır.

- Sayın genel başkan, kuşkusuz sizi toplumda tanımayan yoktur. Ancak hep siyasi platformda, yani politik yanınızla gündeme gelirsiniz. Bir spor gazetecisi olarak sormak isterim. Sporla ilginiz nedir, hangi takımı tutarsınız?

Hemen söyleyeyim, Fenerbahçeliyim. Sarı - lacivert renklere gönül verişimin en önemli nedeni sevgili Lefter Küçükandonyadis olmuştur. Öyle fanatik falan değildir Fenerbahçe taraftarlığım. Zaten karakter yapıma terstir fanatiklik. Bir insan bir şeyi sevebilir. Ancak bu sevgi o insanı gerçeklerden uzak kılamaz. Kılmamalı.

Konuya da bu mantıkla bakıyorum zaten. Biraz daha açayım. Gelişen olaylara da baktığım gözlüğün renkleri asla sarı - lacivert değil. Tamamen şeffaf ve reel.

Bu özellik yay burcu insanı oluşumdan da kaynaklı olabilir. Bu arada yay burcu olduğumu da belirtmiş oldum laf arasında.

Dediğim gibi futbola olan ilgim ve düşünce doğrultum böyle. Sporun tüm branşlarını da izlemekten keyif alırım. Zaten sporun içindeki dinamik değil mi insanı cezbeden. Fırsat bulabildiğim zamanlarda yüzerim. Bireysel sporlardan ziyade, takım sporlarına olan ilgim daha fazladır.

Bu durumun nedeni yaşam felsefemle doğru orantılı diye düşünüyorum. Hemen her konuda bireysellikten öte, ekip çalışmasını tercih ederim.

Her işte olduğu gibi, sporda da aklın ve akılcılığın öne çıkması gerektiği görüşündeyim. Çünkü akıllı insan sakin insandır. Ben de, "Kızmayan, eleştirileri sabırla dinleyen, ondan sonra kararlı bir iradeyle sorunlara kilitlenip o sorunları çözen, sakin yapıda bir insanım.

- Sayın Kılıçdaroğlu son olarak spor kamuoyuna ne söylemek, neler önermek istersiniz?

Her şeyden önce sükunet öneririm. Her ne kadar toplumsal tansiyon çeşitli nedenlerle yüksek olsa da, en azından spor kamuoyunun bu noktada sakin olmasını diliyorum. Halen konu yargıda ve mutlak surette çözüme ulaşacak. Bu süreç içinde, olayın tüm unsurlarının akıllı ve mantıklı hareket etmesi gerek. Amaç dışında davranışlar ve medyanın konuya hakim edasıyla yaklaşması doğru olmasa gerek. Sanırım böyle davranarak konunun çözümü anlamında daha kolay sonuca ulaşırız.


Kaynak:Habertürk

Lugano noktayı koydu!

İtalya'nın Juventus kulübüne yakınlığıyla bilinen Tuttosport gazetesinde görüşleri yer alan 30 yaşındaki başarılı stoper, takımı hakkında devam eden şike soruşturmasının zor bir süreç olduğunu belirterek, ''Takımım düşerse, giderim'' dedi.

Lugano'nun menajeri Juan Figer ile siyah-beyazlı takım yöneticilerinin prensip anlaşmasına vardıkları ancak Juventus'un da Lugano gibi Fenerbahçe'nin durumunu beklemeyi tercih ettiği ifade edildi. Juventus'un Lugano'yu transfer etmek için şu an 3,5 milyon avroyu gözden çıkarması gerektiği fakat Fenerbahçe'nin küme düşmesi durumunda oyuncuyu bedelsiz alma seçeneğini de göz önünde bulundurduğu kaydedildi.

Haberde, Türkiye'deki şike soruşturması nedeniyle Fenerbahçe'nin küme düşme riskiyle karşı karşıya olduğu ve böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde tüm oyuncuların serbest kalacağı belirtildi.


Kaynak:Habertürk

Beşiktaş'a Sloven eldiven!

/ Erdem KELEŞ

İtalyan medyası, Beşiktaş'ın Udineseli file bekçisi Samir Handanovic'i istediğini yazdı.

2012 yılında sözleşmesi sona erecek 26 yaşındaki Sloven eldivenin Manchester United ve Atletico Madrid tarafından da istendiğini belirtilen haberde, Udinese'nin 10 milyon Euro'luk bir teklife 'evet' diyebileceği kaydedildi.

Haberde son olarak, Beşiktaş'ın İtalyan ekibinin belirlediği bonservis bedelini vermekte istekli olduğu ifade edildi.


Kaynak:Habertürk

Fatih’in sihirli değneği!

UZUN bir aradan sonra keyifle bir Galatasaray maçı izledim.

Geçen yıl gittiğim maç sayısı bir elin parmaklarını bulmaz herhalde.

Gittiğim her maç ise gerçek bir ıstırap olarak futboldan soğumama neden olmuştu.

TT Arena’yı ise bu nedenle olsa gerek hiç sevememiştim.

Liverpool karşısındaki Galatasaray’ı izleyince, sorunun statta değil, takımda olduğunu anladım.

Terim nasıl yaptıysa yapmış, takıma sihirli bir dokunuşta bulunmuştu.

Allah biliyor ya, benim pek umudum yoktu.

Geçen sene kaybetmeye alışan ve “Looser” olan bir kadronun dikiş tutacağını hiç zannetmiyordum.

Tutmuş.

Inter’den sonra Liverpool karşısında da enfes oynadılar.

Kazanmayı bilen bir takıma dönüşmüşler.

Geçen sene ligin en alt sıradaki takımları karşısında bile dökülen takım, Avrupa devinin karşısında şahane bir futbol oynadı.

Kimse bana Liverpool’un tam kadro sahada olmadığını söylemesin. Liverpool’un bu yıl sahaya çıkacak oyuncuları bunlar. Bir eksik iki fazlasıyla bu kadro.

Dedim ya, Galatasaray, Sivasspor’la oynarken zorlanıyordu. Liverpool’un B takımını rahatça yenmesi bile önemli ki, bu takım B takımı da değildi.

En ilginci ise takımın en iyilerinin yeni gelen iki oyuncu olmasıydı.

İki gün önce takıma katılan Melo, sanki 2 yıldır bu takımda oynuyormuşçasına rahat, yararlı ve etkiliydi. Keşke kiralık değil, Galatasaray’ın malı olsaydı.

Trabzon’dan gelen Selçuk ise Galatasaray’a uzun yıllar ilaç olacak nitelikte bir oyuncu.

Ujfalusi yeni bir Bülent Korkmaz. Üstelik tekniği çok daha iyi ve ilk iki golün hazırlanışında en önemli etkendi.

Baros ve Elmander varken, hâlâ niye golcü arıyorlar onu anlamadım.

Tek eksiği sol bekte ve Sabri’nin oynadığı pozisyonda gördüm.

Buna rağmen bu yıl lig için yeterli görünen bir ekip.


Kaynak:Habertürk

Böyle şampiyona görülmedi!

Dünya Şampiyonası'nın düzenlendiği spor salonunda oluşturulan basın merkezinde, şampiyonanın ilk gününde teknik aksaklıklar gazetecileri adeta canından bezdirdi. Basın merkezinde yiyecek ve içecek ikramı konusunda cömert davranan Rumen Güreş Federasyonu yetkililerinin, internet bağlantısı, bilgisayar, elektrik prizi gibi teknik detayları atladığı görüldü. Basın mensuplarının şikayetleri üzerine söz konusu sorunlar birer birer çözüldü.

Şampiyonanın yapıldığı salonda bir diğer önemli sorun ise basın mensuplarının, kendilerine ayrılmış bir tribün oluşturulmaması yüzünden seyircilerle birlikte müsabakaları izlemek zorunda kalmaları oldu. Akredite foto muhabirlerinin de minder kenarından fotoğraf çekmeleri engellenmek istendiği için zaman zaman gazetecilerle görevliler arasında sert tartışmalar yaşandı.

DOPİNG TESTİ İÇİN BİRA
Dünya Şampiyonası'nda tartışma yaratan bir diğer konu ise doping kontrolü için numune vermesi gereken sporcuların adeta saunayı andıran bir salonda uzun süre bekletilmeleri, bu yüzden numune veremeyen sporculara ise bira içmelerinin telkin edilmesi oldu.

Özellikle bazı Müslüman sporcuların bira içmeyi reddetmeleri üzerine, sporcuların uzun süre beklemek durumunda kalan doping görevlileriyle zaman zaman tartışmalar yaşadıkları öğrenildi.

BİSİKLET KORNASIYLA UYARI
Dünya Gençler Güreş Şampiyonası, zaman zaman komik görüntülere de sahne oldu.

Müsabakalar sırasında sporcusunun haksızlığa uğradığına inanan teknik adamlar itirazlarını mindere kırmızı ya da mavi renkli ''sünger'' atarak yaparken, itirazı kabul etmek istemeyen hakemlerin süngeri aynı şekilde antrenöre atması, itirazında ısrarlı olan hakemin ise süngeri tekrar mindere yollaması, seyircilerin ilgiyle izlediği ve ''eğlendiği'' anlar arasında yer aldı.

Hakemlerin, müsabakaların bitişini duyurmak için ''bisiklet kornası'' kullanması hem komik hem de sempatik bir görüntü oluştursa da, bu konuda herhangi bir standardın bulunmaması düşündürücüydü.


Kaynak:Habertürk

Dev maçta kazanan THY oldu!

Futbolda dünyanın iki dev kulübü FC Barcelona ve Manchester United, ABD'nin başkenti Washington'da Türk Hava Yollarının (THY) sponsor olduğu maçta kozlarını paylaştı.

Manchester United, Washington'daki FedEx Stadyumu'nda oynanan maçı 22. dakikada Nani ve 76. dakikada Michael Owen'ın attığı gollerle 2-1 kazanarak, bir anlamda Şampiyonlar Ligi finalinin rövanşını almış oldu. Maçta FC Barcelona'nın tek golü 70. dakikada Thiago'dan geldi.

Son zamanlarda kaydettiği büyüme ve atılımlarla dünyada adından gittikçe daha fazla söz ettiren, geçen yılın sonlarında başlattığı Washington-İstanbul doğrudan uçuşlarını ağustos ayı sonunda haftada 6 sefere çıkarmaya hazırlanan THY, bu dev maça da sponsor olarak dünya markası olma konumunu iyice pekiştirdi.

Sponsor firma THY'nin renkli tanıtımına sahne olan maçta, sadece maç anları değil devre araları da eğlenceli geçti.

''ABD Turu'' kapsamında düzenlenen maçın devre arasında, THY'nın marka elçisi dünyaca ünlü NBA yıldızı Kobe Bryant sahada top sektirdi ve basketbol kadar futbolda da ne kadar maharetli olduğunu gösterdi. Ardından Bryant ve Hürriyet gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök arasında penaltı yarışı yapıldı. Penaltıyı gole çevirerek yarışı kazanan Bryant, seyircilerden büyük ilgi gördü.

 Galeri için tıklayınız...

Devre arasında sahada dev THY posteri açıldı. Anonslarda, stadı dolduran yaklaşık 82 bin izleyiciye THY'nin dünya genelindeki ve ABD'deki uçuşlarıyla ilgili bilgi verildi.

Maç sırasında, sahanın kenarındaki ışıklı panolarda sık sık THY reklamları gösterildi.

Maçın ardından Bryant, galibiyetlerinden dolayı Manchester United takımı oyuncularına kupa verdi. Bryant'ın bu sırada üzerinde ''Turkish Airlines'' yazan kırmızı tişört giydiği görüldü.


Kaynak:Habertürk

TT Arena Liverpool’a rol-model olacak!

Kırmızılar’ın genel müdürü Ayre, G.Saray maçı öncesi Arena’da inceleme yaptı. İngiliz yöneticiler ise Ada medyasına “Akustiği, Anfield’in tutkulu taraftarları için biçilmiş kaftan. Yenildik ama önemli bilgiler aldık” dedi.


AKUSTİK ETKİLEDİ
Galatasaray’ın, Ali Sami Yen Stadı’nın arsası karşılığında üst kullanım hakkını devraldığı Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Stadı, Avrupa kulüplerine parmak ısıtırken, bunlardan sonuncusu, geçtiğimiz günlerde Sarı-Kırmızılılar’ın karşılaştığı köklü İngiliz kulübü Liverpool oldu.

Cimbom’un 3-0 galip geldiği karşılaşmada tribünleri dolduran taraftarların oluşturduğu estetik ve akustik şölenden etkilenen ‘Kırmızılılar’, mabedleri olan Anfield’in restorasyonunda Arena’yı örnek alacak. İngiliz medyasında öne çıkan haberlere göre, daha maçtan önce ünlü stadın methini duyan İngiliz yöneticiler, stat müdüründen bilgi aldı.

DETAYLI BİLGİ EDİNDİ
Liverpool Kulübü Genel Müdürü Ian Ayre’nin bu konuyla yakından ilgilendiği ve stadın teknik özelliklerini hem görsel, hem de planlar üzerinde incelediği bildirildi.

TT Arena’ya sponsor olan Türk Telekom, Pegasus ve Ülker gibi şirketler hakkında da detaylı olarak bilgi aldı. 52 bin 695 kişilik kapasitesiyle, muhteşem bir akustiğe sahip olan stadın Liverpool’un tutkulu taraftarı için biçilmiş kaftan olduğu belirtildi.

Yöneticilerin bile “Maçı kaybettik ama stadla ilgili önemli bilgiler elde ettik” görüşünde olduğu vurgulandı. Arena’nın, Liverpool Kulübü’ne bu konuda iyi bir rol-model olacağı da belirtiliyor.

HTSPOR / NECATİ METE


Kaynak:Habertürk

Uğur Boral dayak mı yedi?

Fenerbahçeli futbolculardan Emre, Selçuk, Özer ve Uğur Boral, verilen 10 günlük izinde tatil yaptıkları Çeşme'de bir bara gittiler.

Bu dört futbolcudan 3'ü bardan erken çıkarken, Uğur Boral geceye devam etti. Bu sırada sarı-lacivertli futbolcunun barda bir kişiyle şike tartışması yaşadığı ve çıkan kavgada darbe aldığı ileri sürüldü.


Kaynak:Habertürk

İstifa edecek mi?

Beşiktaş camiası başta olmak üzere futbolseverlerin büyük çoğunluğunun tutuklanmasına şaşırdığı teknik direktör Tayfur Havutçu, hem yönetime hem camiaya mesaj gönderdi. Basında istifa ettiği haberleri çıkan ve bu duruma üzüldüğünü vurgulayan Havutçu’nun ziyaretçilerine “Ben hala görevimin başındayım. Suçsuz olduğuma inanıyorum. Neden istifa edeyim? İnşallah en kısa zamanda takımın başına döneceğim. Bu tür iddialar beni çok üzüyor” dediği belirtildi.

‘PROGRAMI BEN YAPTIM’
Takımın başına geçmek için sabırsız olan Tayfur Havutçu’nun şu anda yardımcı antrenör Ronald Koch’un uyguladığı programı da kendisinin yaptığı ifade edildi. Tayfur hocanın cezaevinden gelişmeleri takip ettiği kendisini ziyarete gelenlere tek tek futbolcuların durumunu sorduğu da öğrenildi.

'Michel gelmeye hazır'
İspanya’da yaşayan FIFA Menajeri Marco Kırdemir, Michel olarak bilinen ve Getafe’yi çalıştıran Jose Miguel Gonzalez Martin del Campo’nun Beşiktaş’a gelmeye sıcak baktığını söyledi. Beşiktaş’a öneride bulunduklarını belirten Kırdemir “Michel, Türkiye’ye gelmek istediğini bana ve ortağım Juanma Lopez’e söyledi. Zaten Beşiktaş’taki futbolcular, menajeri olduğum Guti ya da Simao, Michel’i çok iyi tanır. Başkan Demirören isterse, biz seve seve Michel’i Beşiktaş’a getiririz” dedi.


HTSPOR / KARTAL YİĞİT


Kaynak:Habertürk

BBC'ye şok açıklama!

F.Bahçe’den sürpriz bir şekilde Spartak Moskova kulübüne transfer olan Emenike, Türkiye’de ‘mental işkence’ gördüğünü savundu.

BBC’ye konuşan Nijeryalı golcü, “Dürüst olmak gerekirse Türkiye’de bana yapılanlar psikolojik işkenceydi. Türkiye’yi, Fenerbahçe’yi ve taraftarlarını seviyorum ancak başıma gelenleri kaldırmak kolay bir şey değil. Başım dertten hiç kurtulmadı ve bu fiziksel olarak da beni çok etkiledi. Bir şekilde Fenerbahçe’yle yollarımız yine kesişecek, bu kez daha olumlu bir yönde. Türkiye’ye genç bir oyuncu olarak geldim ancak kendimi yaşlanmış hissediyorum. Bütün bu mental işkenceden Rusya’da kurtulmak istiyorum” dedi. Kickoff dergisinin Nijerya versiyonuna da
konuşan Emenike, “Hiçbir fikrimin olmadığı bir konuyla ilgili beni tutuklamaya kalktılar. Türkiye’de yaşadıklarımdan sonra, bir sonraki gün başıma ne geleceğini bilmiyordum. Ben de bu korkuyla yaşamak istemedim” ifadesini kullandı.


HTSPOR / NECATİ METE


Kaynak:Habertürk

Son bir şans istiyor!

HTSPOR

Disiplinsiz hareketleri sebebiyle Eşkisehirspor’un yeni sezonda kadrosunda düşünmediği ve sezon başı hazırlıklarına katılmayan Batuhan Karadeniz, bir şans daha istiyor.

Takımla birlikte çalışmalara başlayan genç golcünün, asbaşkan Mesut Hoşcan ile yaptığı görüşmede, “Bana son bir şans daha verin, artık düzeleceğim ve kendimi futbola vereceğim. Bu konuda merak etmeyin” dediği, Hoşcan’ın ise “Önemli olan söz vermen değil, bu sözlerin uygulanması. Ancak o şekilde ikna olabiliriz” şeklinde yanıt verdiği öğrenildi.

Alman teknik adam Michael Skibbe’nin, Batuhan’ı antremanlarda izledikten sonra genç yıldız hakkında karar vereceği bildirildi.


Kaynak:Habertürk

Top artık Arsenal'de!

HTSPOR

Aslan, Fildişi Sahilli Emmanuel Eboue ve Rus Andrei Arshavin için İngiliz ekibi Arsenal’den haber bekliyor.

‘Topçular’a 2 oyuncu için toplam 20.5 milyon Euro’luk teklif yapan Cimbom, menajer Arsene Wenger’in de ‘olur’ vermesi üzerine transferi bitirme konusunda umutlu.

Teknik direktör Fatih Terim’in, defansın sağındaki sıkıntıyı Eboue ile giderip forvete Arshavin takviyesiyle yeni sezonda güçlü bir kadroyla mücadele etmeyi planladığı ve
yönetime bu konuda baskı yaptığı belirtildi.


Kaynak:Habertürk

Demirören'e sert çıktı!

Şike operasyonunda tutuklanan Beşiktaşlı yönetici Serdal Adalı, başkana olan sitemini kendisini ziyaret eden yakınlarına anlattı: Vefasızlık ortada. Yıldırım Demirören bir daha sakın buraya gelmesin

Beşiktaş Asbaşkanı Serdal Adalı, Metris Cezaevi’nde kendisini ziyarete gelen yakınlarına dert yandı: Çok büyük bir vefasızlık var. Biz bu yola Yıldırım Demirören ile beraber çıktık ancak yalnız bırakıldık. Hem haksız yere burada olmamıza üzülüyoruz hem de yol arkadaşlarımızın tavrına.

Şike operasyonunun ikinci dalgasında Beşiktaş’tan Tayfur Havutçu, Serdal Adalı ve Ahmet Ateş tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Avusturya kampını bırakıp ifade vermek için İstanbul’a gelen Havutçu ve Adalı, tutuklanmaları üzerine büyük şok yaşamıştı. Serdal Adalı böyle bir süreçte yalnız bırakıldığı eleştirisini yapmış, başkan Yıldırım Demirören’i hedef alarak en azından ifade vermeye giderken yanında olması gerektiğini belirtmişti. Metris Cezaevi’nde bulunan Beşiktaşlı yöneticinin kendisini ziyarete gelen yakınlarına söylediği ise çok sert ifadelerdi. Adalı’nın yakınlarına “Yıldırım Demirören bir daha buraya sakın gelmesin. Çok büyük vefasızlık var. Biz bu yola beraber çıktık ancak yalnız bırakıldık. Hem haksız yere burada olmamıza üzülüyoruz hem de yol arkadaşlarımızın tavırlarına” diye yakındığı belirtildi.

‘YETER Kİ ÇIKAYIM’
Yıldırım Demirören’in yönetimine girmesinin ardından futbol komitesinin başına getirilen ve transfer görüşmelerini birebir yapan Adalı’nın kafasında yöneticiliği bitirdiği ifade edildi. Kulüpten alacağı bulunan Adalı’nın şu anda tek düşüncesinin bu durumdan kurtulmak olduğu öğrenildi.


HTSPOR / KARTAL YİĞİT


Kaynak:Habertürk

Alex’ten son nokta!

HTSPOR
Yaşanan şike skandalı nedeniyle Fenerbahçe’de bir çok yabancı futbolcu birer ikişer ayrılmanın yollarını arıyor...

Özellikle küme düşme iddialarının ortaya çıkmasının ardından yıldız oyuncular kendilerine kulüp aramaya başlarken yönetim de mali sıkıntıyı aşmak için bazı isimleri elden çıkardı.

Emenike, Spartak Moskova’ya verilirken Lugano için de Juventus ile el sıkıştı. İşte
böylesine bir görüntüde kaptan Alex’den son derece anlamlı bir karar verdi. “Gidecek, kalacak”- söylentilerine twitter’dan son noktayı koyan Alex’in mesajı netti: 2013’e kadar sözleşmem var. Fenerbahçe’de kalıyorum.


Kaynak:Habertürk

Serbest bırakıldılar!

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınan Fenerbahçe İdari Menajeri Hasan Çetinkaya, Gençlerbirliği eski Genel Müdürü Zafer Önder İpek, İstanbul BŞB'li futbolcu Can Arat ve Sivasspor kalecisi Korcan Çelikay'ın ağabeyi futbolcu İlhan Çelikay Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi.


Adliyede savcı Mehmet Berk tarafından sorgulanan 4 isim de serbest bırakıldı.

İLK OLARAK CAN ARAT SERBEST BIRAKILDI

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen futbolcu Can Arat, savcılık sorgusunun ardından saat 15.45 sularında serbest bırakıldı.

Gözaltına alındıktan sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edilen Arat, soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Berk'e ifade verdi. Arat, sorgusunun ardından serbest kaldı.

"HER ŞEY ORTADA"
Kendisini bekleyen ailesiyle adliyeden ayrılan Can Arat, basın mensuplarının soruları üzerine, ''Söyleyecek bir şey yok, her şey ortada'' dedi.

ÇETİNKAYA VE ÇELİKAY DA SERBEST
Can Arat'ın ardından, Fenerbahçe İdare Menajeri Hasan Çetinkaya ile kaleci Korcan Çelikay'ın ağabeyi İlhan Çelikay saat 17.00 sularında savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldılar. 

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen Fenerbahçe Spor Kulübü İdari Menajeri Hasan Çetinkaya ve futbolcu İlhan Çelikay, savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldı.

Gözaltına alındıktan sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edilen Çetinkaya ve Çelikay, soruşturmayı yürüten savcı Mehmet Berk'e ifade verdi. Çetinkaya ve Çelikay, sorgularının ardından serbest kaldı.

SON İSİM DE SERBEST

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen eski hakemlerden Zafer Önder İpek, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

Gözaltına alındıktan sonra Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine sevk edilen İpek, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk'e ifade verdikten sonra serbest kaldı.


Kaynak:Habertürk

İşte rakiplerimiz!

Türkiye (A) Milli Futbol Takımı, Brezilya'da düzenlenecek 2014 Dünya Kupası elemelerinde Hollanda, Macaristan, Romanya, Estonya ve Andorra ile (D) Grubu'nda mücadele edecek.

Rio De Janeiro'da yapılan kura çekiminde, takımların 2014 Dünya Kupası elemelerindeki grupları belirlendi.

Brezilyalı efsanevi futbolcu Ronaldo'nun çektiği kuraya 2. torbadan giren Türkiye, ilk torbadan seri başı olarak kuraya giren Hollanda ile eşleşti.

Türkiye, kurada 3. torbadan Macaristan, 4. torbadan Romanya, 5. torbadan Estonya ve 6. torbadan Andorra ile aynı grupta yer aldı.


Kura çekiminin ardından 2014 Dünya Kupası Avrupa elemelerinde gruplar şöyle oluştu:



A Grubu: Hırvatistan, Sırbistan, Belçika, İskoçya, Makedonya, Galler

B Grubu: İtalya, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan, Ermenistan, Malta

C Grubu: Almanya, İsveç, İrlanda, Avusturya, Faroe Adaları, Kazakistan

D Grubu: Hollanda, Türkiye, Macaristan, Romanya, Estonya, Andorra

E Grubu: Norveç, Slovenya, İsviçre, Arnavutluk, Kıbrıs Rum kesimi, İzlanda

F Grubu: Portekiz, Rusya, İsrail, Kuzey İrlanda, Azerbaycan, Lüksemburg

G Grubu: Yunanistan, Slovakya, Bosna, Litvanya, Letonya, Liechtenstein

H Grubu: İngiltere, Karadağ, Ukrayna, Polonya, Moldovya, San Marino

I Grubu: İspanya, Fransa, Belarus, Gürcistan, Finlandiya


Ev sahibi Brezilya'nın elemelerde mücadele etmeden doğrudan katılacağı 2014 Dünya Kupası'nda maçlar 12 Haziran-13 Temmuz'da oynanacak.

Dünya Kupası'na Avrupa elemelerinden gelen 13 takım katılacak. Takımlar 9 grupta mücadele edecek ve grupların 8'inde 6, birinde 5 takım yer alacak. Takımlar birbirleriyle biri kendi sahasında biri deplasmanda olmak üzere 2 kez karşılaşacak.

9 grubu ilk sırada tamamlayacak takımlar Dünya Kupası'na katılma hakkı kazanacak. Gruplarını 2. sırada tamamlayan takımlardan en iyi 8'i play-off turuna kalacak ve bu 8 takımdan 4'ü de Dünya Kupası bileti alacak.

Gruplarda eleme maçları 7 Eylül 2012 - 15 Ekim 2013 tarihleri arasında oynanacak.






Kaynak:Habertürk

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Aşk adamı Kaka!

/ DIŞ HABERLER

Milan'dan 69 milyon Euro bedelle geldiği Real Madrid'de yaşadığı sakatlıklar nedeniyle bir türlü istenen performansı gösteremeyen Kaka, eşi Carol Celico ile klip çekti.

'Presente de Dues' isimli şarkıda eşi ile düet yapan Kaka, futbol dışında da yetenekleri olduğunu gösteriyor.


 Video için tıklayınız...


Kaynak:Habertürk

F.Bahçe 'Belediye' olur mu?

GAZETE HABERTÜRK / POLEMİK

Gülin YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com

RADİKAL Gazetesi’nin haberine göre; şike iddialarıyla zor günler geçiren Fenerbahçe, ‘küme düşme’ riskiyle karşı karşıya.

Ancak Fenerbahçe’nin en kötü senaryoya dahi formülü hazır. Hiç arzu etmemelerine rağmen, Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararı Fenerbahçe’yi küme düşürme yönünde olursa, yöneticiler iki seçenekli bir formül üzerinde yoğunlaşma hazırlığında.

Birinci şık Fenerbahçe’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile birleşmesi. Fenerbahçe’nin adı İBB, İBB’nin adı Fenerbahçe olarak sadece kâğıt üzerinde değiştirilebilir ya da ‘İBB Fenerbahçe’ adıyla sahaya çıkabilir. Fenerbahçe borsaya açık şirket olduğu için Sermaye Piyasası Kurulu birinci seçeneğe karşı çıkar ve ‘vize’ vermezse, bu kez ikinci formül devreye sokulabilir. 

İkinci formüle göre ise Fenerbahçe’nin yabancı futbolcuları bir yıllığına İBB’ye kiralanabilir. Bir yıl Bank Asya Ligi’nde oynayacak Fenerbahçe, gelecek sezon Süper Lig’e yükseldiğinde bu futbolcuları geri alabilir.

TFF yönetiminin kararı küme düşme şeklinde olursa bilhassa isim değiştirerek lige dahil olması mümkün mü? Bu, TFF’nin kararını hiçe saymak mı olur yoksa Fenerbahçe için bir çözüm yolu mu?

Spor yazarlarına ve hukukçularına sorduk, işte farklı görüşler...

'KANUNUN ARKASINDAN DOLANMAK OLMAZ'
Spor Hukuku Enstitüsü Genel Sekreteri Av. Hüseyin Alpay Köse:
Böyle bir uygulama hukuken mümkün değil. Çünkü bu açıkça kanunun arkasından dolanmak olur. Buna Federasyon’un izin vermesi düşünülemez bile. Böyle bir şey yapmaya kalkışmak insanların gözünün içine baka baka onları aldatmak olur. Dolayısıyla böyle bir şey yaparak, iki takımı da değiştirerek, sadece isme bir ekleme yaparak bir şey yapmak dediğim gibi kanunun arkasından dolanmak olur. Eğer böyle bir şey yapılırsa, bu durum Federasyon’un aldığı kararın hiçe sayılması anlamına gelir. Fenerbahçe elindeki yabancı oyuncuları kiraya verebilir, bunda bir sakınca yok ve tamamen hukuka uygun. Zaten Fenerbahçe 3 yabancı futbolcu oynatabileceği için diğer yabancı futbolcular fuzuli olacak, kiralatması mantıklıdır. Çünkü takımda yer alıp oynamayan adam durmak istemeyebilir, bu açıdan akla yatkın görünüyor. Ama isim değişikliği değil.

'FENERBAHÇE İBB FORMÜLLERİ ETİK DEĞİL, DAHA BÜYÜK KAOS YARATIR'
Habertürk Gazetesi Spor Yazarı Atilla Türker:
Bu konuyu tartışmak için biraz erken olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe’nin durumunun hiç iç açıcı olmadığı kamuoyunun malumudur. Bu paralelde İBB için de bir süre beklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Halen tutuklu bulunan İbrahim Akın, İskender Alın ve ifadeye çağrılan Can Arat da İBB futbolcusudur. Kaldı ki olası İBB Fenerbahçe, ya da Fenerbahçe İBB formülleri etik dışıdır. Kim kimi kandırıyor? Bu uygulamalar çözüm değil. Daha büyük kaos yaratır. Kimse içine sindiremez. Bu işin en doğru yolu, kongrelerde alınan kararlar değil, yeşil sahalarda verilen mücadelelerdir.

'ALTIN ÇAMURA DÜŞSE DE YİNE ALTINDIR AMA...'
Bugün Gazetesi Spor Yazarı Engin Verel:
Fenerbahçe eğer küme düşerse İBB de düşebilir, çünkü şikeyle ilgili kulüpler içerisinde Eskişehirspor, Sivasspor ve İBB de var. Onun için böyle bir birleşme ile ilgili, kimlerin küme düşüp kimlerin düşmeyeceği somut olarak ortaya çıktıktan sonra yorum yapmak lazım. Ama diyelim Fenerbahçe küme düştü, İBB düşmedi. Kayseri Erciyes’te olan görüntü 104 yıllık Fenerbahçe’ye yakışmaz. Altın çamura düşse, çıkarılıp yıkandığı zaman yine altındır ama böyle bir küme düşme durumuna gelirse, onu düşürenlerin yapmış olduğu yanlışı tekrarlayacaklarını tahmin etmiyorum. Zaten buna Fenerbahçe kongre üyeleri de izin vermez.

'FENERBAHÇE MAHALLE TAKIMI MI, TARİHİNE YAKIŞIR MI?'
Türkiye Gazetesi Spor Yazarı Kemal Belgin:
Şike soruşturmasında henüz karar çıkmadı, daha bilmiyoruz ama böylesine şüphelerin, delillerin bulunduğu bir mevzudan sonra ceza alacaksa, kendisini kurtarmak adına 104
yıllık kulüp Fenerbahçe, başka kulüplerle birleşip ligde kalmayı nasıl tercih eder? Bu tarihine yakışır mı? Mahalle takımı mı bu? Böyle bir şey olamaz.

'BUNLAR KOMPLO TEORİSİ'
Sabah Gazetesi Spor Yazarı Gürcan Bilgiç:
Fenerbahçe için konuşulan iki senaryo var: İlki İBB ile birleşme, ikincisi oyuncu kiralama konusu. Ben bunlara farazi konular olarak bakıyorum, komplo teorisi sadece! Beşiktaş da küme düşerse ne olacak peki, onun birleşeceği takım yok. Böyle bir şeye başvurulacağını
zannetmiyorum, böyle bir plan olduğunu bile zannetmiyorum. Bunlar tamamen söylenti.


Kaynak:Habertürk

2. ayakta Galatasaray da olabilir!

BARANSU: TARAFTARLAR ÇOK DİKKATLİ OLSUN 2. AYAKTA GALATASARAY DA OLABİLİR

Şike soruşturması başladığından beri ismi en çok konuşulan takım Fenerbahçe. Israrla “Biz bu işte yokuz” deseler de Trabzon da Beşiktaş da soruşturma dahilindeki kulüpler olmasına rağmen küme düşme cezası alması hasretle beklenen bir tek Fenerbahçe var.

Soruşturmanın başından beri bu tip davalarla ilgilenen ve Ergenekon-Balyoz gibi soruşturmalarda almadığı kadar tepki alan Taraf muhabiri ve yazarı Mehmet Baransu, Fenerbahçeliler’in en çok tepki koyduğu isim.

Mehmet Baransu, telefonda yaptığımız röportajda hem kendisine yönelik eleştirileri hem de soruşturmanın geleceğiyle ilgili öngörüsünü anlattı.

İşte madde madde Baransu’nun anlattıkları...

1- FENERBAHÇE DÜŞMANI MISIN?:
Galatasaray taraftarıyım. Ama asla Fenerbahçe veya Beşiktaş düşmanı değilim. Böylesine bir soruşturma başlatılıyor ve 20-25 milyon taraftarı olduğu söylenen bir kulübün başkanı
tutuklanıyorsa soruşturma haberciliği de ağırlıklı olarak Fenerbahçe üzerinden gidiyor. Ama ben ve gazetem bu tip şeylere alışığız. Bize “TSK düşmanı” da dediler; yeri geldi “AK Parti düşmanı” da dediler. Yapacak bir şey yok.

2- BU SORUŞTURMANIN FARKI NE?:
Ben Ergenekon ve Balyoz’u da takip ettim. Bu soruşturmanın farkı teknik takip dışında fiziki takip de olmasıdır.

3- FUTBOLA ÖZEL YETKİLİ MAHKEME
BAKAR MI?: Hatırlarsanız kapkaç olaylarının önü kesilemiyordu. Sonra hükümet bir yasa çıkardı ve ‘Organize suç örgütü’ kapsamını belirledi. 3 kişilik bir çete dahi organize kapsamına alındı. Bundan sonra kapkaç ve oto hırsızlığı bıçak gibi kesildi. Bu soruşturma da organize suç kapsamında başlatılıp futbola sirayet etmiş bir soruşturmadır. O yüzden bu mahkemeler bakıyor. Aziz Yıldırım’a yapılan suçlamalardan biri de Organize Suç Örgütü Liderliği zaten.

4- TEMİZLİK Mİ OPERASYON MU?:
Bence futbol temizlenir. Bir Anadolu kulübü ile ilgili bir telefon aldım. Anadolu kulübünün halen görevde olan başkanının 360 bin TL’lik bir hesabı kendi üzerine geçirdiği ile ilgili. Telefon açan şahıs savcı bey ile görüşmek istiyor. Bundan sonra bana, sana, etraftakilere anlatılanlar savcılara anlatılacak. Futbol ortamı hukuktan ari gibi görünen bir yer olmaktan çıkacak. Eskiden de insanlar rahatsız oluyor ama ‘burada devlet yok’ fikri ile susuyorlardı. Şimdi kimse susmayacak işte.

5- SORUŞTURMA NE ZAMAN BİTECEK?:
Bugün (Dün) gözaltına alınanlara bir 40-50 kişilik yeni ifade ve gözaltı listesi daha eklenir ve soruşturmanın bu ayağı biter. Savcı Bey 3. dalga bitiminde iddianameyi yazmaya başlayacak. O da herhalde 1.5-2 ay sürer. Sonra 2. ayak başlayabilir.

6- 2. AYAK NASIL BAŞLAR?:
Bence öncelikle kulüplerin muhasebesine girilmeli. Muhasebe kayıtlarında şikeden çok daha büyük skandallarla karşılaşacağımızı düşünüyorum. Bence savcılık MASAK’a SPK’ya yazılar yazıp araştırmalar isteyebilir. Burada biraz kulüplerin yapısının da değişmesi gündeme gelebilir. Dernekler Statüsü ile değil de daha kontrole matuf bir yapıya geçilebilir. (Araya girip soruyorum: Yani futbola BDDK-EPDK benzeri bir denetim mekanizması mı bahsettiğin? diyorum) Evet benzeri bir kontrol mekanizması getirilebilir.

7- 2. AYAKTA SADECE MALİ BÖLÜM MÜ OLUR?:
Bugün (Dün) gazetelere yansıdı. 2009’da Ankara’da açılan bir dava var ve Galatasaray’la ilgili. Savcılık o belgeyi istedi. Bence 2. ayakta Galatasaray’la ilgili belge de incelenecektir. Tabii ki dava konusu ciddiyse, delil içeriyorsa.

8- G.SARAY DA DAHİL OLURSA ÜZÜLMEZ MİSİN?:
Hayır neden üzüleyim? Ben hukukun yanındayım. İyi bir Galatasaraylı’yım evet. Ama şu kadarını söyleyeyim: G.Saray formasında 3 yıldız var. O yıldızların herhangi birinde leke varsa hepsi formadan çıkarılsın. Benim sevdiğim forma ‘lekesiz’ forma. Leke varsa 3 yıldız da çıkarılsın, tertemiz forma kalsın.

9- PEKİ “MUHASEBE KAYITLARI İNCELENMELİ” DEDİN. “İNCELENECEK” DEDİĞİN BİR ALAN VAR MI?:
Bundan sonra sıra taraftarlar ile taraftarları kendi lehlerine kullanan yöneticiler arasındaki ilişkiler ortaya dökülecek. Tribün şiddetini körükleyen, kendi başarısızlıklarını örtmek için taraftarı sokağa döken yöneticiler ile bazı tribün liderlerinin ilişkileri çıkacaktır. Tüm taraftarlara sesleniyorum dikkatli olsunlar. Yöneticilerinin kendilerini kullanmasına izin vermesinler.

10- “F.BAHÇE’Yİ CEMAAT ELE GEÇİRİYOR” AÇIKLAMALARINA NE DİYORSUN?:
Cemaat 7-8 takımı da mı ele geçirmeye çalışıyor? Ayrıca yönetimi kim seçiyor, kongreler. Kongre üyeleri ile soruşturmanın ne ilgisi var. Bu iddiayı dile getiren yöneticiler var. Asıl onlar hangi kamu ihalelerini nasıl aldılar? Kulüp başkanı ya da yöneticisi olmasalar o ihaleleri alabilirler miydi? Onu cevaplasınlar. Bazılarının halen süren ihale soruşturmaları var mesela taraftarlarına onları açıklasınlar.

11- BAŞKA BİR MESAJIN VAR MI?:
Benim için “Topu görse karpuz sanır” diyenler varmış. Kimse bilmez ben spor yayıncılığı yaptım. RAI için de Fransız Canal + için de maç çektim. Sergen’i; Alex’i izlemeye gitmiş bir futbolseverim. Hatta bugün bana kızanlardan biri olan Beşiktaş taraftarının 2-1’lik Liverpool maçını ben çektim. O maçtan o kadar çok keyif aldık ki 8 dakika taraftarı çektik. Fransız kanalı için çekim yapıyorduk. Tüm çekim ekibi taraftardan o kadar etkilendik ki 1 şişe viski bitirdik yayın aracında... O yüzden bana “Şu takımın düşmanı” denmesi çok umurumda değil ama hiçbir takımın düşmanı olmadığımı biliyorum. Ben hukukun yanındayım sadece.

TOROĞLU: YILDIRIM'DAN ŞİKAYETÇİ OLMAMIN DIGITURK'LE İLGİSİ YOK! HERKES 'BEN DE OLURDUM' DER
Fenerbahçeliler’in Baransu ile birlikte en çok tepki gösterdiği 2. isim Erman Toroğlu ile de konuştum.

Kendisine “Erman Abi, sen yıllar evvel bir G.Birliği maçında polis tarafından tartaklanan bir vatandaşa ‘Bu polis seni haksız yere tartakladı. Şikayetçi olursan şahidin olurum’ demiş adamsın. Senin fikirlerinin yüzde 90’ına katılmam ama o polise karşı vatandaşın tarafında olduğun görüntü ile tanıdığım Erman Abi imajına bu şikayet yakıştı mı? Şimdi herkes senin için ‘düşene bir tekme atan adam’ diyorlar” şeklinde girizgah yaptım. Yanıtını aynen aktarıyorum:

“Benim Aziz Yıldırım hakkındaki şikayetimin Digiturk olayıyla uzaktan yakından ilgisi yok. Pazar günü geniş bir şekilde yazacağım. Ama okuyan herkes ‘Ben de olsam
şikayetçi olurum’ diyecek.”

Israrlarıma rağmen anlatmadı ancak Toroğlu’nun Yıldırım’dan şikayetçi olma sebebinin ‘tehdit’ olduğunu duydum. İstihbaratımın ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu
pazar günü okuyacağız.

Toroğlu gelinen nokta ile ilgili de şunları söyledi: “Yıldırım’ın Fenerbahçe için yaptığı çok iyi şeyler de var ama bu derin yara çok fazla oldu. Fenerbahçe’ye yazık oldu. Ben gezen adamım. Bodrum’da 100 Fenerli’yle karşılaştım 1’i hariç herkes Aziz Yıldırım’a tepkili...”


Kaynak:Habertürk

Kocaman'dan tarihi karar!

HTSPOR

Fenerbahçe’deki gergin ve sıkıntılı bekleyiş sürüyor... Şike operasyonu kapsamında en çok sarsılan kulüp olan Sarı-Lacivertliler’de kimsenin yüzü gülmez oldu.

KARARINDAN DÖNDÜ
Bunların başında da teknik direktör Aykut Kocaman geliyor. Topuk Yaylası’nda yapılan konuşmalarda küme düşme olayı olması halinde, “Bank Asya da olsa takımdan ayrılmam” diyen Kocaman’ın psikolojikman yıkıldığı ve bu kararından geri adım attığı iddia edildi.

"F.BAHÇE DÜŞERSE FUTBOL YAŞANTIM BİTER"
Teknik Direktör Aykut Kocaman’ın yakın çevresine Sarı-Lacivertli takımın küme düşürülmesi halinde aktif futbol yaşantısını noktalayacağını söylediği öğrenildi. Genç hocanın yakın çevresine sık sık, “Fenerbahçe’nin küme düşmesi benim de futbol yaşantımın sonu demek olacaktır” cümlesini tekrarladığı ortaya çıktı.

ARTIK ÇOK MORALSİZ
Sarı-Lacivertliler’in başarılı hocası Aykut Kocaman’ın artık yorulduğu ve son derece moralsiz olduğu da gelen haberler arasında. Fenerbahçeli yöneticiler Aykut Kocaman’ı aktif futbol yaşantısını bitirme kararından vazgeçirmeye çalışsa da bunda pek başarılı olamayacaklar gibi görünüyor.


Kaynak:Habertürk

"F.Bahçe, Trabzon'dan 4 şampiyonluk çaldı"

HTSPOR

Türkiye’de ve Avrupa’da hedefi olan bir takımın Emenike’yi satmaması gerektiğini belirten ve ileride doğacak sıkıntılar nedeniyle bunun gerçekleştiğini belirten Hacıosmanoğlu “Bu sene Trabzonspor’un elinden şampiyonluk ilk defa çalınmadı. Trabzonspor’un elinden Fenerbahçe’nin çaldığı 4. şampiyonluk. 1995-96 sezonunda Trabzonspor’un elinden şampiyonluğun nasıl alındığını Türk spor kamuoyu gördü. Vanspor’un kalecisi Stancu’nun menajeri Usta Otel’e gelip 20 bin Dolar para istedi mağdur kaldık takımımız küme düştü evimize gidemiyoruz diye. Bizim yöneticilerimiz para vermediler. En doğrusunu yaptılar bize böyle şampiyonluk lazım değil” dedi.


Kaynak:Habertürk

Emenike imza atmadı!

HTSPOR


Rus kulübü yetkilileri yıldız isim için iki kulübün anlaştığını ancak futbolcunun henüz sağlık kontrolünden geçmediğini, çıkabilecek bir sağlık problemi nedeni ile transferin olmama ihtimalinin de bulunduğunu belirtti.

Spartak Moskovalı yetkililer Emenike’nin kesin olarak transfer edildiğini söylemek için imza atması gerektiğini vurguladı. Rus kulübü bunun da 11 Ağustos’tan sonra gerçekleşeceğini ve Emenike’nin milli takım kampından sonra Moskova’ya gelerek sağlık kontrolünden geçeceğini açıkladı.


Kaynak:Habertürk

"Evet, şike teklif edildi"

Türkiye’yi etkisi altına alan ve dün 3. dalgası patlayan şike operasyonunda dün yeni gözaltılar ve ifadeler vardı. 3. dalga hareketliliğin önceki akşam A.Gücü kalecisi Stefan
Senecky ve oyuncu Uğur Uçar ile başladı.

Ankara’dan uçakla İstanbul’a gelen ve Emniyet Müdürlüğü’nde ifadelerine başvurulan ikili daha sonra serbest bırakıldı. Peki ikili hakkındaki iddialar nelerdi, bunlara ne cevap verdiler?

İDDİALAR: F.BAHÇE A. GÜCÜ: 6-0 (15 MAYIS 2011)
Tutuklu bulunan Aziz Yıldırım’a sorulan soruda maç için İlhan Ekşioğlu’na şike talimatı verdiği Cemil Turan aracılığıyla girişimlerde bulunulduğu futbolculara verilmek üzere 400 bin dolar paranın Ankara’ya götürüldüğü, Uğur Uçar’a şike teklif edildiği Uçar’ın kabul etmediği Şekip Mosturoğlu’nun ise Sami Dinç aracılığıyla kaleci Senecky’ye şike teklif ettiği ve bu futbolcunun da kabul etmediği vardı.

CEVAP: G.Saray’dan A.Gücü’ne giden Uğur Uçar’ın emniyetteki ifadesinde “Bana 6-0 yenildiğimiz Fenerbahçe maçından önce şike teklif edildi. Ancak ben kabul etmedim”
dediği öne sürüldü. Kaleci Senecky’nin de benzer bir ifade verdiği iddia edildi.

SONUÇ: İki futbolcu da ifadelerinin alınmasının ardından serbest kaldı ve emniyetten ayrıldı.

HTSPOR / Muharrem ÇAĞLAR - Nihat ULUDAĞ


Kaynak:Habertürk

Tayfur'a güvenoyu!

Beşiktaşlı yöneticiler, şike soruşturması kapsamında tutukluluk hali devam eden teknik direktör Tayfur Havutçu’ya bir kez daha güvenoyu verdi. Genç hocaya sahip çıkan yöneticiler, yabancı hoca alternatiflerine karşın bekleme kararı aldı.

Beşiktaş yönetiminin dün yapmayı planladığı toplantı başkan Yıldırım Demirören’in yurt dışında olması sebebiyle ertelenirken yöneticiler teknik adamkonusunda acele karar vermemeleri gerektiğinin altını çizdi. Teknik direktör Tayfur Havutçu’nun tutukluluk itirazının reddedilmesiyle sıkıntıya giren Siyah- Beyazlılar, Havutçu’nun şu an takımın başında olmayacak oluşundan dolayı bütün planlarını hazırlamaya başladı.Mustafa Denizli, Flores ve Zico’nun isimleriyle temasa geçtiği belirtilen yönetimönceliği Tayfur Havutçu’nun durumuna verdi. Her ne kadar başkan Demirören, Portekiz ve İspanya’da hoca arasa da yöneticiler Havutçu’ya destek vermek ve 2-3 ay da olsa beklemek istiyor. Başkan Yıldırım Demirören’siz önceki gün kulüp binasında bir değerlendirme yapan Fahrettin Curoğlu, Metin Keçeli, Engin Baltacı, Sinan Vardar, Ertunç Soğancıoğlu gibi isimler acele karar almanın yanlış olacağını savundular.

VAZGEÇMİYORLAR
Tayfur Havutçu, Serdal Adalı ve Ahmet Ateş’in tutukluluk haline itiraz eden ancak olumsuz yanıt alan Siyah-Beyazlı yönetim hukuksal mücadeleyi sonuna kadar kullanma niyetinde. Yönetim hukuk kurulunun tutuklu bulunan 3 isimiçin şimdi de tahliye talebinde bulunacağı öğrenildi. İddianamenin hazırlanışına kadar bu haktan yararlanmak isteyen ve bir bakıma son umut olarak gören Beşiktaş yönetimi Havutçu, Adalı ve Ateş için önümüzdeki hafta tahliye talebinde bulunacak.

HTSPOR / KARTAL YİĞİT


Kaynak:Habertürk

Appiah, Arabistan yolcusu!

Fenerbahçe’de bir döneme damgasını vuran Appiah, Suudi Arabistan’ın Al Ettifaq takımına gidiyor. Yıldız oyuncu, “Görüşmeler sonuçlanmak üzere. Kısa süre içerisinde sonuca gideceğiz” dedi.


 


Kaynak:Habertürk

Özaydınlı ve Şakar serbest!

Futbolda yürütülen "şike operasyonu" kapsamında 3'üncü dalga erken saatlerde başladı. Emniyete gelen ve gözaltına alınan isimlerden biri olan Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Murat Özaydınlı, savcılıktaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

NEVZAT ŞAKAR DA SERBEST
Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında savcılıkta ifade veren Trabzonspor Asbaşkanı Nevzat Şakar, adliyeden ayrıldı.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen Şakar, burada futbolda şike iddialarına yönelik soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk'e yaklaşık 2 saat süresince ifade verdi.

''Şüpheli'' sıfatıyla ifade verdiği öğrenilen Şakar, daha sonra adliyeden ayrıldı.

Nevzat Şakar, soruşturma kapsamında Atatürk Havalimanı'nda 11 Temmuz'da gözaltına alınmış, 12 Temmuz'da rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırılmıştı. Şakar, gözaltı süresinin dolmasının ardından 15 Temmuz'da hastaneden taburcu edilmişti.


Kaynak:Habertürk

29 Temmuz 2011 Cuma

HSYK'dan açıklama!

AYRINTILAR BİRAZDAN


Kaynak:Habertürk

"Dilim varmıyor ama sanırım..."

HTSPOR

Emenike'nin Rus ekibi Spartak Moskova'ya satılması Sarı-Lacivertli taraftarların tepkisini çekti. İşte taraftar yorumları...

* Bu nereden çıktı ki şimdi? Belki ülkenin bu durumundan korktu ve kalmak istemiyor. Suçsuz olmasına rağmen başına neler gelebileceğini gördü.

* Bu işte bir terslik var.

* Acayip bir ülkedeyiz ve acayip şeyler olmaya başladı.

* Bu ne ya... Bu resmen biz bir şeyleri kabul ettik demek. Niye satıyorsun kardeşim?

* Dilim varmıyor ama sanırım düştük anlamına da geliyor.

* Ne oluyor yahu? Emenike neden satılsın? Yoksa takım düşecek diye haberler mi aldılar?

* Küme düşeceğimiz kesin‚ zarar etmeyelim mi diye yapıyorlar?

* Adamı bize yar etmediler. Bu adam dünya yıldızı olursa Baransu Nijerya’ya tayinini istesin.

* Anlaşılan yönetim küme düşmeyi kabullendi.. Yoksa böyle bir hamlenin mantıklı açıklaması yok.

* Şu dakikaya kadar korkum yoktu ama şu haberden sonra ligden gidiyoruz galiba dedim..

* Oyuncuları tek tek satacağız mı yani?

* Kendisi gitmek istemese görüşmelere başlanmazdı zaten. Adamı tıktılar polis arabasına götürdüler‚ 3 gün içeride tutup sonra pardon
dediler gönderdiler. Adama kızmaya hakkımız yok.


Kaynak:Habertürk

Ali Sami Yen anıldı!

Ali Sami Yen'in Feriköy Mezarlığı'ndaki kabri başında gerçekleştirilen anma törenine, Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Ali Dürüst, başkan yardımcısı Adnan Öztürk, yönetim kurulu üyeleri Semih Haznedaroğlu, Celal Gürcan, Sedat Doğan, Necati Demirkol, Emir Sarıgül, Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar ile eski başkanlardan Selahattin Beyazıt katıldı.

İrfan Aktar, anma töreninde yaptığı konuşmada, Ali Sami Yen ve arkadaşlarının Galatasaray Lisesi'nde kurdukları Galatasaray Kulübü'nün uluslararası bir boyuta ulaştığını belirterek, ''Galatasaray Spor Kulübü, büyük Galatasaray camiasının ve ailesinin en önemli noktalarından biridir. Onun için bu geniş ufuklu Galatasaraylı'yı anmak için buradayız. Ruhu şad olsun'' dedi.

Anma töreni, okunan dualarla sona erdi.

Bu arada, törene katılan Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Ali Dürüst ile başkan yardımcısı Adnan Öztürk arasındaki soğukluk dikkati çekti. Mezarlığa gelişleri sırasında selamlaşan Dürüst ile Öztürk'ün daha sonra birbirlerinden uzak durmaları gözlerden kaçmadı.


Kaynak:Habertürk

İki futbolcu daha şike sorgusunda!

Başkent temsilcisinin Slovak kalecisi Senecky ve geçen sezon Galatasaray'dan transfer edilen Uğur Uçar, ifadelerine başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne çağrıldı.

Bunun üzerine iki futbolcu da dün akşam saatlerinde uçakla İstanbul'a gitti. Uğur Uçar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde alınan ifadesinin ardından sabah uçakla tekrar Ankara'ya dönerek, takımının idmanına katılırken, kaleci Senecky'nin ise sorgusunun devam ettiği ifade edildi.


Kaynak:Habertürk

F.Bahçe 'Belediye' mi oluyor?

Radikal gazetesinin haberine göre; Şike iddialarıyla zor günler geçiren Fenerbahçe, ‘küme düşme’ riskiyle karşı karşıya. Ancak Fenerbahçe’nin en kötü senaryoya dahi formülü hazır.

Hiç arzu etmemelerine rağmen, Türkiye Futbol Federasyonu’nun kararı Fenerbahçe’yi küme düşürme yönünde olursa, yöneticiler iki seçenekli bir formül üzerinde yoğunlaşacak.

Birinci şık Fenerbahçe, İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile birleşecek. Fenerbahçe’nin adı İBB, İBB’nin adı Fenerbahçe olarak sadece kâğıt üzerinde değiştirilecek. Ya da ‘İBB Fenerbahçe’ adıyla sahaya çıkacak.

TFF ve Fenerbahçe borsaya açık şirket olduğu için Sermaye Piyasası Kurulu birinci seçeneğe karşı çıkar ve ‘vize’ vermezse, bu kez ikinci formül devreye sokulacak.

İkinci formüle göre ise Fenerbahçe’nin yabancı futbolcuları bir yıllığına İBB’ye kiralanacak.

Bir yıl Bank Asya Ligi’nde oynayacak Fenerbahçe, gelecek sezon Süper Lig’e yükseldiğinde bu futbolcuları geri alacak.

Böylece yabancı futbolcuların sözleşmesinde ‘takım küme düşmesi halinde futbolcu serbest kalır’ şartı varsa, bu şekilde geçersiz kalacak ve fiyatları yaklaşık 100 milyon Euro'yu bulan futbolcular külüpte kalmış olacak.

Fenerbahçeli yöneticilerin İBB ile bu konuda temas kurdukları da öğrenildi. Tabii bu formülü devreye sokabilmek için TFF’nin resmi kararından önce kiralamanın gerçekleştirilmesi gerekiyor.

TFF'NİN KARARI BEKLENİYOR
İki formül de masada... Elbette Fenerbahçeliler, düşmeyeceklerini düşünüyor. İddialara karşı da hem yerli hem de yurtdışından futbol hukuku konusunda uzman isimlere rapor hazırlatıyor.

İlk iş bu iddialara karşı yapılacak hukuksal mücadele şeklinde olacak. Ancak TFF yönetiminin kararı küme düşme şeklinde olursa diğer iki formülden bir çıkış yolu aranacak.

'KAYSERİ İŞİ' BİRLEŞMELER
Türk futbolunda bundan önce üç önemli birleşme veya isim hakkı satın alma olayı (kamuoyunda hülle olarak yorumlanan) gerçekleştirildi.

2003-04 sezonunda Süper Lig’den düşen Kayserispor, aynı sezon Süper Lig’e yükselme hakkı elde eden Erciyesspor ile isim değişikliği yapıp, Süper Lig’de oynamaya devam etti.
Büyük bir çöküş yaşayıp amatör kümeye kadar düşen Türk futbolunun çınarlarından Göztepe AŞ de 2008’de Aliağa Belediyespor’un yarışma haklarını satın alarak 3. Lig’de mücadele etmeye başladı.

Federasyonun, 2007-08’de Süper Lig’de oynayan Gençlerbirliği Oftaşspor’un Gençlerbirliği ile ‘organik bir bağı olduğu’nu bildirmesi üzerine, kulüp, 2008’de ismini Hacettepespor olarak değiştirip 2008-09 sezonunda ligde yoluna devam etti.

'TFF İZİN VERMEMELİ'
Peki Fenerbahçe ile İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un olası birleşmesi hukuken mümkün mü? Spor hukukçusu Kemal Kapulluoğlu, böyle bir adıma Türkiye Futbol Federasyonu’nun izin vermemesi gerektiğini savunuyor:

“TFF, kendi yaptırımını boşa çıkartacak bir uygulamaya izin vermemeli. Çünkü siz bir ceza veriyorsunuz ama cezayı alan bunu boşa çıkartacak bir işlem yapıyor, bu normal değil.”

2004’te Kayserispor ile Erciyespor arasında yapılan isim değişikliğini de yorumlayan Kapulluoğlu, “O zaman taraflar, Süper Lig’e çıkan takımın ismine şehrin adının verilmesini talep ettiler. Bu da masum bir talep olarak değerlendirilip kabul edildi. Gizli bir niyet görülmedi yani” diye konuştu.

FENER'İN KADERİNİ SPK ÇİZER
Türkiye Futbol Federasyonu’nun izniyle, amatör ve profesyonel tüm futbol faaliyetlerini halka açık şirketi Sportif AŞ’ye devreden Fenerbahçe’ye Sermaye Piyasası Kurulu’ndan bu konuda henüz onay çıkmadı.

SPK yetkilileri, federasyonun izninden önce yaptıkları açıklamalarda, Fenerbahçe Futbol Takımı’nın, Sportif AŞ’ye devrinin soruşturmadan etkilenebileceğine dikkat çekerek, “TFF, futbolcu değerini etkileyen karar alırsa devir zorlaşır. Belirlenen değerlerden oyuncular Sportif AŞ’ye alınmayabilir” değerlendirmesinde bulunmuştu.

SPK’nın bu konudaki incelemesi sürerken, Fenerbahçe Sportif AŞ, Volkan Babacan’ın ardından Emenike’nin de transferini borsaya bildirdi.

Sportif AŞ, futbol takımını 134.1 milyon değer üzerinden devralmıştı. Fakat, TFF’nin şike soruşturması sonunda takımı küme düşürmesi, şampiyonluğunu alması ve Şampiyonlar Ligi’ne katılmasına izin vermemesi yönünde kararlar alması halinde takımın belirlenen değeri karşılamasını neredeyse imkânsız kılacak. SPK’nın bu birleşmeye onay vermemesi durumunda, Fenerbahçe’nin Sportif AŞ’nin bünyesinden çıkacak olan futbolcularını, şike soruşturması sonuçlanana kadar başka bir kulübe devretmesinin önü açılacak.

BAŞKA KULÜBE DEVRİ ZOR
SPK’nın birleşmeye onay vermesi halinde ise futbolcuların başka bir kulübe devredilmesi teknik olarak güçleşecek. Çünkü futbolcuların başka bir kulübe verilmesi, malvarlığını azaltma olarak yorumlanacak.

Birleşmenin onaylanması durumunda ayrıca şike soruşturması sonuçlanana kadar Fenerbahçe’nin futbol takımının başka bir takımla birleştirilmesi de çok zor. Zira, böyle bir birleşmenin gerçekleşmesi için halka açık şirketin ortaklarına çağrı yapılması gerekliliği var.

Birleşmenin onaylanmaması durumunda takımın başka bir takımla birleşmesi için yine SPK’nın izni gerekecek. Çünkü halka açık şirket gelirinin tamamını futbol takımından sağlıyor.


Kaynak:Habertürk

F.Bahçeli yöneticiler gözaltına alındı!

Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Murat Özaydınlı, idari menajer Hasan Çetinkaya ile İstanbul BŞB'li futbolcu Can Arat ve eski hakem Zafer Önder İpek gözaltına alındı.

ÖZAYDINLI SAĞLIK KONTROLÜNDE
Futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma kapsamında ifade vermek üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gelen Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi Murat Özaydınlı, sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü.  

İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gelen Özaydınlı, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.


Kaynak:Habertürk

'Kulüpler seyircisine sahip çıksın'

"Şike operasyonu sonrası Futbol Federasyonu’nun duruşunu takdir ediyorum. Shakhtar Donetsk maçında olay çıkaran Fener seyircisinin tavrı hoş değil. Demek ki hala olanlardan ders çıkarılmamış. Burada kulüplerin başkanları seyircilerine sahip çıkacaklar. Çıkmazlarsa bedeli ödemek zorunda kalacaklar”

Hürriyet'ten Metehan Demir'in haberine göre; Türkiye’yi sarsan şike operasyonu konusunda düşünceleri en çok merak edilen isimlerin başında geliyordu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Taraftarı olduğu Fenerbahçe’nin yaşadığı zorlu döneme dair ne tavır takınacağı da merak ediliyordu.

Şike operasyonuna destek veriyor muydu?
- Fenerbahçeli, dahası kongre üyesi bir Fenerbahçeli olarak neler düşünüyordu? Shakhtar Donetsk maçında çıkan olayları nasıl değerlendiriyordu?
- Federasyona alacağı her türlü kararda destek olacak mıydı?

Bu soruların tümü hatta daha fazlası yanıt buldu. Başbakan Erdoğan resmi ziyaret için gittiği Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den dönüşünde birlikte olduğu gazetecilere bu konuda ilk kez konuştu;

BU SÜREÇTE F.BAHÇELİLİK YAPAMAM
Bir Fenerbahçeli Başbakan olarak kalkıp da, bu süreçte burada Fenerbahçelilik yapamam.

Şike operasyonunu, “Bu süreci arınma temizlenme süreci olarak değerlendiriyorum” diye değerlendiren Başbakan, Futbol Federasyonu’na da, “Federasyonun duruşunu takdir ediyorum. Doğrusu federasyon yönetimi şu anda hakikaten kılı kırk yararak süreci götürüyor” diyerek destek verdi.

BEDELİNİ HERKES ÖDEMEK ZORUNDA
Fenerbahçe’nin Shakhtar Donetsk ile oynadığı maçta çıkan olaylara da değinen Başbakan Erdoğan şöyle konuştu;

Mesela son Shakhtar Donetsk maçında yapılanlar... Maçta Fener seyircisinin tavrı hoş değil. Demek ki hala olanlardan ders çıkarılmamış. Burada kulüplerin başkanları seyircilerine sahip çıkacaklar. Çıkmazlarsa bedeli ödemek zorunda kalacaklar.

ARTIK KİMSENİN TUTTUĞU TAKIM YOK
Erdoğan, “Olabilecek her kararı almaları yönende desteğiniz var yani” sorusuna da şu yanıtı verdi;

Yasal düzenlemeyle önleri çok açık. Bütün mesele bu noktada. Artık orada kimsenin takımı yok. Bu Federasyon yönetiminde herkes takımsız. Tabii ben de, bir Fenerbahçeli Başbakan olarak kalkıp da, bu süreçte burada Fenerbahçelilik yapamam. Bulunduğum nokta buna müsait değil. Bu sözleri takım yönetimleri dahil benimle görüşen herkese söyledim, söylüyorum. Federasyon kararlarını peyder pey alıyor. Malum ligler ertelendi. O zamana kadar yargıdan ne gelir bilmiyoruz. Ama burada da tabii ki medyanın yaklaşımları önem arz ediyor.

Başbakan daha önce ne demişti?
“Yargının vermiş olduğu bir karar. Bu karar üzerinde herhangi bir yoruma girmem doğru olmaz. Bunların gerekçesinde ne var ne yok bilmiyorum. Tabii ki burada özellikle F.Bahçe sevdalılarının, taraftarların bu tür yargıya intikal etmiş kararları olgunlukla karşılamaları bana göre özgürlükler noktasında demokratik parlamenter sistem içerisinde F.Bahçe camiasına yakışan bir tavır olmalıdır. Ben de bir F.Bahçeliyim. Ama bunu olgunlukla karşılamamız lazım.”

Shakhtar maçında ne olmuştu?
Fenerbahçe ile Shakhtar Donetsk takımları arasında 21 Temmuz’da Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanan özel karşılaşmada sarı lacivertli taraftarlar, şike operasyonu nedeniyle sorumlu tuttukları TFF ve basına tepki göstermiş, sahaya yabancı madde atmışlar ve büyük tepki göstermişlerdi. Bununla da yetinmeyen, foto muhabirleri ve basın tribününde oturan gazeteciler dışarıya çıkartılmış ardından sarı lacivertli taraftarlar sahaya inerek maçın yarıda kalmasına neden olmuşlardı.


Kaynak:Habertürk

Özaydınlı Emniyet'te

Şike soruşturması kapsamında Fenerbahçe yöneticisi Murat Özaydınlı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne geldi.


Kaynak:Habertürk

Yıldızlardan Koch'a veto!

HTSPOR

Beşiktaş idmanlarında kimsenin gözünün yaşına baklayan Alman antrenör için Quaresma, Portekizli oyuncular ve Guti’nin “Koch ile çalışamayız. Bize uymuyor. Bu sıcak havada bu kadar çalıştırılmaz. Umarız Koch takımın başında kalmaz” dedikleri biliniyor.


Kaynak:Habertürk

Herkes haddini bilecek!

HTSPOR


"Kol kırılınca yenin dışarıda kaldığı anladık. 30 yaş ufaklara ‘siz’ diyebilecek kadar futbol ailesini tanıyan erdemde bir insanım. Dolayısıyla herkes haddini bilecek. Herkes rahatça arkasını dönebilmeli"

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Liverpool maçı sonrası mücadeleyi bir kenara bırakırken, hafta başında Sarı-Kırmızılı yönetimde ismi üzerinde yaşanan tartışmalara değindi ve ‘bazı yöneticilere’ mesaj yollayarak “Herkes haddini bilecek” dedi.

Terim’in camiada ve futbol kamuoyunda çok ses getirecek açıklamaları şöyle:
“Geldiğimiz günden beri Aslan yuvasında G.Saraylılık ruhu önderliğinde gurur duyulacak bir takım yapmaya çalışıyoruz. Bu yolun uzun ve sıkıntılı olacağını ifade ediyorum. Hepimizin ortak paydası G.Saray. Galatasaraylılık terbiyesi çizgisinde davranmak zorundayız. Bu terbiye gereği bütün iç sorunlarımızı kendi içimizde halletmeliyiz. Eğer sorunun bir parçası olacaksak biz olmalıyız. Hayatta isteyeceğim en son şey G.Saray’a zarar vermek olacaktır. Böyle bir atmosferde G.Saray’ın bana ihtiyacı olduğu dönemde buradayım. Bize yakışan sorunları kendi içimizde halletmeliyiz. Birinin sorunu varsa benim yerim orada, gelsinler çözelim. Yönetim kurulu masasına 15-20 kişi oturursa yapacak bir şey yok. Yönetim masasında birkaç gazeteci oturuyor gibi duruyor. Kol kırılınca yenin dışarıda kaldığı anladık.

‘G.Saraylı doğruyu bilmeli’
Yönetim içinde ve dışarıya söylenen şeyler doğru olmalı, abartılı olmamalıdır. 30-35 milyon G.Saraylı doğru bilgilendirilsin. G.Saray’da görev yaptığım sürece başkanlarımın ve yöneticilerimin haberi olmadan hiçbir bir iş yapmadım. Yetki alanım belli. Ben işin teknik kısmından anlarım. O zaman Melo’nun aldığı parayı liret ile çarpsınlar daha pahalıya çıkar. Transfere stopaj eklenir mi? Bazıları yalan söylüyor. Kahramanlığı başka yerde yapalım. Başkanın haberi yok mu? Başkan kime talimat vermiştir. Ali Dürüst’e. O kimdir. 2.Başkan. Ben, Hasan, Ümit, Taffarel, transfer yapmak için geberiyor. 23 milyona alınmış bir adamı 1.5’a getiriyor bir de hakaret görüyor. Bu nasıl bir anlayıştır. Sonradan olabilecek hadiselere ben ‘Pardon’ demiştim, bunlar çok eskide kaldı.

‘Diarra randevusunu iptal ettirdim’
Felipe Melo 1.5 bonservisi. Biz 3.3 veriyoruz, orada 3.7 alıyordu. İyi bir oyunca ve İtalya’da transfer rekortmeni. Ne kadar iyi oyuncu alırsanız alın tutmaz. Ama o da hırslandı. O da okuyor bu gelişmeleri. G.Saray’a zarar veriyoruz. Felipe, G.Saray’da önemli işler yapacaktır. İyi bir ön libero aldık. Galatasaray’a geldiğimde ‘Yabancı istemiyorum’ diyebilirdim. ‘Baros’u istemiyorum’ da diyebilirdim. Yerli, yabancı almak istiyorum, bu benim fikrim. Kaliteli kadroya ihtiyacımız var. Seyircilerin istediği takımı hallederken istikbali de düşünmek zorundayız. Bu nedenle genç oyuncular almak için arkadaşlarımız uğraşıyor. 8 kişilik bir komitemiz var. Son günlerde biraz daha genişledi. Başkan ve yönetim karar verecek, rakamı veren onlar. Alma yetkim yok ama söyleme yetkim var. Almanya’da gece saat 01.30’da Ali Dürüst aradı. ‘Başkan Lass Diarra için talimat verdi. Rakamı budur’ dedi. Kendisine rakamların fazla olduğunu söyledim. Randevu alınmasına rağmen iptal edildi.

‘Dalgalanma doğal’
“Biz yeri gelirse dikiliriz. Sadece teknik direktör değilim. G.Saray’da divan üyeliğini hak etmiş biriyim. Yuvama gelmişim. 30 yaş ufaklara ‘siz’ diyebilecek kadar futbol ailesini tanıyan erdemde bir insanım. Dolayısıyla herkes haddini bilecek. Eboue sadece bir bek değil. Önde solda orta sahada oynayan bir isim. Başkan arkadaşlara yetki verirse olur. Olmazsa başkasıyla görüşürüz. Şu hesabı yapıyorlar mı? Selçuk sıfır mı, Ceyhun sıfır mı, Elmander sıfır, Melo 1.5 mu, Muslera’ya 4 milyon veriyoruz? Ujfalusi’ye verdik 1.5. Ne etti 7... Benim öyle bir kaderim var. 20’ler 30’lar verilir bir şey olmaz. G.Saray’a zarar verecek son insan benim. Olağanüstü şartlarda gelen bir yönetim ve teknik heyetiz. Bu şartlarda dalgalanma doğal. Dalgalandıktan sonra durulmamız da esastır. Umarım bu tip şeyler tekrarlanmaz. G.Saray’ın, vizyonu da misyonu da hiç bitmez. Sıkıntılı günlerin sıkıntılı geçmesi doğaldır. 3-4 senenin hangi şartlarda geçtiğini bilen G.Saraylılar, bu günleri düşünmelidir. Herkes görevi dahilinde taşın altına elini sokmalı. Herkese kendi alanlarında görev düşüyor. Resme bakma yerine, çerçeveye bakmamalıyız. Resme bakacağız, o yüzden büyük fotoğraf da G.Saray her şeyini inşaa ederek yoluna devam edecektir. Kendi aramızda hangi derdimiz varsa orada konuşup, kolkola çıkmalıyız. Herkes rahatça arkasını dönebilmeli."


Kaynak:Habertürk

Paralar geri verilecek mi?

ŞİKE meselesinde bir şeyin yanıtını bir türlü öğrenemiyorum.

Biliyorsunuz, takımların naklen yayın gelirleri başarılarına göre şekilleniyor.

Ligdeki sıralama, alınan galibiyet geliri etkiliyor.

Şimdi Federasyon şike konusunda bir karar verecek.

Peki şike yaptığı iddia edilen takımların şike yaptıkları Federasyon tarafından kabul edilirse, bu takımların geçen yıl elde ettiği gelirler
ne olacak?

Maç başına primler, şampiyonluk primleri ne olacak?

Bunlar geri alınacak mı?

Alınırsa kime verilecek, nasıl pay edilecek?

Doğrusu merak ediyorum.


Kaynak:Habertürk

'Kümede kal Fenerbahçe'

Galatasaraylı taraftarlar, adı şike iddialarına yönelik soruşturmada geçen ezeli rakipleri Fenerbahçe’ye göndermede bulundu.

Ligin ikinci yarısında ezeli rakiplerinin kendilerine yönelik bestesini misilleme olarak kullanan taraftarlar, Bank Asya’ya düşme olasılığı bulunan Kanarya için “Kümede kal Fenerbahçe’’ tezahüratı yaptı.

INSUA RAKİP OLDU
Liverpool’un Galatasaray maçı için sahaya sürdüğü 11’inde, tanıdık bir isim de yer aldı. Sarı-Kırmızılılar’ın geçen sezon Liverpool’dan kiraladığı ve sezon sonunda takımına geri dönen Arjantinli oyuncu Emiliano Insua, bu kez Cimbom’a karşı TT Arena’da sahaya çıktı. Insua mücadele öncesi eski takım arkadaşlarıyla hasret giderdi.

ŞAŞIRTAN KADRO
Karşılaşma öncesi basın mensuplarına dağıtılan takım kadrolarında Galatasaray’ın yedekte olan bir çok oyuncusunun ilk 11’de, ilk 11’de olan isimlerin de yedek kulübesinde gösterilmesi dikkat çekti. Hatalı liste, basın mensuplarının tepkisine neden oldu.


Kaynak:Habertürk

Süreç nasıl başladı?

Sarı-Lacivertliler, aylarca süren çabalar sonucu, 9 Milyon Euro bonservis bedeli ile transfer edilen Nijeryalı’yı Rus ekibi Spartak Moskova’ya sattı.

SÜREÇ NASIL BAŞLADI?
3 Temmuz’da Aziz Yıldırım’ın gözaltına alınmasıyla başlayan süreç kulübe maddi olarak büyük zarar vermeye başladı. Tedbirler arttırıldı ve yüksek harcamaların kesilmesi için düğmeye basıldı. Bir alt lige düşürülme tehlikesiyle karşı karşıya olan Sarı-Lacivertliler’de yönetim bu dönemde Emenike için Spartak Moskova’dan gelen teklifi değerlendirme kararı aldı.

9 MİLYON EURO ÇÖPE GİDEBİLİRDİ
Alt lige düşme cezası alırsa yönetim hem bu bonservis bedelini Karabükspor’a ödemek zorunda hem de futbolcuyu bedelsiz kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktı. Yani 9 milyon Euro çöpe atılmış olacaktı.

ÖDEME YAPILMADI
Nijeryalı için bugüne kadar hiçbir ödeme yapılmadı. Bu ayın sonunda Sarı-Lacivertli takımın Karabükspor’a 500 bin Euro olan ilk transfer taksitini ödemesi gerekiyor. Yönetim de Emenike’den zarar etme tehlikesini göze alamıyor.

10 MİLYON EURO PEŞİN ALINIYOR
Yönetiminin istediği rakam 14 milyon Euro’ydu. Böylece 9 milyon Euro’ya alınan Emenike’de önemli ölçüde kar edilecekti ve rahat nefes alınacaktı. Ancak Spartak Moskovalı yöneticiler bu rakamı çok bulup 10 milyon Euro’yu peşin olarak vermeyi teklif etti. Bu da Fenerbahçe’nin işine gelince transferde anlaşma sağlandı.

MEN CEZASI ALABİLİR
Emenike’nin şike soruşturması kapsamında savcılık tarafından serbest bırakılmasına rağmen Türkiye’de futbol oynaması şüpheliydi. Belgeleri inceleyen Etik Kurul, TFF’ye raporunu sunacak. Ancak gelen bilgiler Emenike için pek iç açıcı değildi. Nijeryalı’nın geçen sezon Sarı-Lacivertli takıma karşı bilerek sahaya çıkmadığı ve bu yüzden men cezası alabileceği yönünde. Yani Emenike’nin gelecek sezon Türkiye’de futbol oynaması bile şüpheli olduğu için yöneticiler onu hemen elden çıkardı.

KARABÜK PARAYI ALACAK
Emenike’yi Fenerbahçe’ye satan Karabük ise her koşulda parasını alacak. İster Sarı-Lacivertliler küme düşsün ister Emenike’ye men cezası verilsin Karabük 9 milyon Euro’yu tahsil edecek.

İSMİ ÇOK YIPRANDI
Yıldız oyuncunun elden çıkartılmasının bir de psikolojik nedeni var. Haliyle bu da yaşanan son olaylarla ilgili. Emenike’nin satılmasında etkili olan bir diğer durum ise isminin fazlasıyla yıpranması ve şike iddialarında adının geçmesi.

İLGİNÇ BİR İDDİA DAHA
Emenike’nin Spartak Moskova’ya verilmesinin ardından bazı iddialar da gündeme geldi. Bunların en önemlisi ise Fenerbahçe yönetiminin, kulübün bir alt lige düşürüleceğine dair bilgi aldıkları iddiası. Bu yüzden de yönetimin para edecek futbolcuları elden çıkaracağı belirtildi.

GELEN BAŞKA TEKLİF YOK
Şirket birleşmesini geçtiğimiz hafta tamamlayan Sarı-Lacivertliler, bundan sonra transferler ile ilgili borsaya ve kamuya bildirim yapmak zorunda. Emenike için bildirimi yapan yönetim, diğer futbolcular içinde teklif alması durumunda yine aynı şekilde bunu borsayla paylaşacak. Ancak şu anda Emenike dışında başka bir futbolcu için teklif gelmiş değil.

SIRADA DANİEL GÜİZA VAR
Yönetim Daniel Güiza ile de yolları ayırmanın hesaplarını yapıyor. Toplam maliyeti 30 milyon Euro’yu bulan İspanyol futbolcunun, alacağı 3 milyon Euro karşılığında bonservisi bedelsiz olarak verilecek.


Kaynak:Habertürk

Yayın paraları tehlikede!

HTSPOR


Dalgalar halinde gelen ve Türkiye’yi etkisi altına alan şike soruşturmasında her geçen gün yeni bir pencere açılıyor.

Futbol Federasyonu yeni yönetiminin kucağında bulduğu ateş topu, her geçen gün yeni boyut kazanıyor. Şimdi de gündeme gelen konulardan biri yayın paraları.

Şike soruşturmasında adı geçen kulüplerden her hangi birinin küme düşmesi halinde Futbol Federasyonu’nun o kulübün geçen sezon elde ettiği yayın gelirini geri alma hakkının olduğu öğrenildi. Olası küme düşme cezalarında en fazla zararı ise Fenerbahçe’nin görmesi muhtemel. Eğer Sarı-Lacivertliler, soruşturma kapsamında küme düşürülürse geçen sezon yayından elde ettiği yaklaşık 65 milyon TL’den olacak. Soruşturmada adı geçen Trabzonspor aynı durumla karşılaşırsa kaybı yaklaşık 40 milyon TL’yi bulacak. Olası durumda Beşiktaş da 35 milyon TL’ye yakın gelir kaybı yaşayacak.


Kaynak:Habertürk

"Transfer benim yetkim değil"

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Liverpool karşısında takımının aldığı 3-0'lık galibiyetten dolayı memnun olduğunu belirterek, takımın bu kadar sürede üstüne koyarak gidişinin, ilerisi için önemli bir mesaj olduğunu söyledi.

Karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Fatih Terim, hem kendisi için hem de bazı oyuncular için Liverpool maçının Türk Telekom Arena'da bir ilk olduğunu anlatırken, ''Oyuncularım güzel bir gece yaşattılar. İnanıyorum ki burada. Ali Sami Yen'deki başarılarımızı yakalayacağız'' dedi.

Galatasaray takımının kısa zaman içinde yükselen bir grafik yakalamasıyla ilgili yöneltilen sorular üzerine Terim,''Çok demoralize olmuş, morali bozuk, hırpalanmış bir takım olduğu açık. Ancak bütün arkadaşlarımın olağanüstü çabasıyla ve oyuncuların buna istekli oluşuyla bugüne geldik. Takımın bu kadar kısa sürede üstüne koyarak gidişi, ilerisi için önemli bir mesaj. Ancak her şey olmuş değil. Mükemmel değiliz. Daha çok sıkıntılı günler bekliyor bizi. Güzel günler de gelecek. İnsan kendi yuvasına gelince daha coşkulu, şevkli oluyor. İnanıyorum ki üstüne koyarak gidecekler'' ifadelerini kullandı.

''GALATASARAY'IN BANA İHTİYACI OLDUĞU GÜNLERDE BURADAYIM''
Terim, yönetimde Felipe Melo'nun transferi nedeniyle oluşan görüş ayrılıkları sonrası istifa kararı aldığı şeklinde basına yansıyan haberlerin hatırlatılması üzerine, özellikle yönetim toplantılarında konuşulanların abartılarak medyaya yansımasından şikayet etti.

Galatasaray'ın kendisine ihtiyacı olduğu günlerde görevinin başında olduğunu aktaran Terim, şöyle devam etti:

''Benim hayatımda isteyeceğim en son şey Galatasaray'a zarar vermektir. Hangi konumda olursam olayım, bugün olduğu gibi, Galatasaray'a zarar vermemek için uğraş vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Böyle bir atmosferde, Galatasaray'ın bana ihtiyacı olduğu günlerde, ben buradayım. Benim ağzımdan duymadığınız sürece de bu tip haberlere itimat etmeyin. Bu sıkıntılar olacaktır ama bize yakışan, sorunları kendi içimizde halletmektir. Yönetim kurulu masasına 15-20 kişi oturursa yapacak bir şeyimiz yok. Yönetim masasında toplantılar devam ederken, birkaç gazeteci var gibi. Kendi içimizde halletmeliyiz bazı şeyleri.''

''TRANSFER YAPMAK BENİM YETKİM DEĞİL''
Basına yansıyan şeylerin, yalan ve abartılı olmaması gerektiğini savunan Terim, 25-30 milyonluk Galatasaray camiasına doğru haber verilmesi gerektiğini vurgularken, Melo'nun transferine kendisinin karar veremeyeceğini aktardı.

Melo'nun 1,5 milyon avro kiralama bedeli olduğunu, oyuncunun İtalya'da 3 milyon 100 bin Avro kazanırken, Galatasaray'a da 3 milyon 300 bin avro'ya geldiğini söyleyen Terim, ''Ben Galatasaray'da hocayken, 1996'dan itibaren başkanlarımın haberi olmadan bir tek şey yapmadım. Benim yetki alanım açık. Transfer yapmak benim yetkim değil. Bana sorarlarsa müdahale ederim. Onun dışından anlamam'' dedi.

Terim, bazılarının doğru söylemediğini, kahramanlığın başka yerlerde yapılması gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu:

''Ücretleri dolara çevirirseniz daha etkileyici rakamlar çıkabilir. Eski İtalyan Lireti'ne de çevirebilirsiniz. Bugüne kadar transfer rakamlarını yorumlarken stopaj vergisini ekleyeni ise hiç görmemiştim. Kahramanlığı başka yerlerde yapalım. Doğrularda yapalım, yalanlarda, yanlışlarda değil. Başkanın transferden haberi yok mu!. Ali Dürüst'e talimatı kendisi vermiştir. İkinci başkandır kendisi. 23 milyon Avro'ya alınmış oyuncuyu 1,5 milyon Avro'ya alıyor, üstüne bir de hakaret görüyor. Bu nasıl bir anlayış.''

''MELO DA GAZETELERİ OKUYOR''
Felipe Melo'nun iyi bir oyuncu olduğunu düşündüğünü dile getiren Terim, 2010 Dünya Kupası'nda Brezilya Milli Takımı'nda forma giymiş, son 4 yılında 130'a yakın maça çıkmış bir isimden bahsedildiğini anlattı.

Melo'nun geçen sezon İtalya'da en kötüler içinde seçildiğini ancak böyle dönemler yaşanabileceğini hatırlatan Fatih Terim, ''İtalya'da transfer rekortmeni oldu. İyi bir oyuncu. Ne kadar iyi oyuncu alırsanız alın, tutacak diye bir kaide yok. Hepimiz hata yapabiliyoruz. Bence bugün o mevkide oturacağını göstermiştir. İyi bir oyuncudur. O da hırslanmıştır. O da gazeteleri okuyor. Daha itidalli ve sakin transferlerimizi takip edelim. İnanıyorum ki sezon sonuna kadar Galatasaray'da önemli işler yapacaktır. Çok faydalı olacak bir ön libero aldığımız kanaatindeyim'' diye konuştu.

''(HİÇBİR YABANCIYI İSTEMİYORUM) DİYEBİLİRDİM''
Melo üzerinde yapılan eleştirilerin, bundan sonraki transferleri etkileyip etkilemeyeceği yönündeki bir soru üzerine, Terim, ''Ben Galatasaray'a geldiğim gün, (Hiçbir yabancıyı istemiyorum) diyebilirdim. Buna hakkım vardı. Kimse bana kızmazdı. Ama bazılarını denemek istediğimi söyledim. (Baros'u da kazanabilirsek kazanırız) dedim. Devam ediyor bu konu'' dedi. Yerli ve yabancı oyuncu alınması gerektiğini belirten Terim, bugün iyi oynadıklarını ama çok daha sıkıntılı günleri olacağını vurgulayarak, kaliteli oyunculara ihtiyaç olduğunu söyledi.

Geleceği düşünmeleri gerektiğini hazır oyuncular yanında genç oyuncuların da alınmasını isteyen Galatasaray Teknik Direktörü, ''Olacak ihtiyaçları benden duyacaksınız. Alırız veya alamayız. Yönetim karar verecek. Rakamı veren de onlardır. Benim alma yetkim yok, söyleme yetkim var'' dedi.

Terim, bazı mevkilerde arayışların sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:

''Eboue ile ilgili konumuz var. Sadece bir bek değil, çok mevkide oynayan bir oyuncudur. 27 yaşında 62 kez milli olmuş Fildişi Sahilli, Arsenal'in oyuncusudur. Olursa olur. Olmazsa başka yere bakarız. Şu hesabı kimse yapıyor mu merak ediyorum?. Selçuk'u, Ceyhun'u, Elmander'i sıfır bonservisle aldık. Melo'ya 1,5 milyon avro, kalecimiz Muslera'ya 4 milyon avro, Ujfalusi'ye de 1,5 milyon avro verdik. Hepsi etti 7 milyon avro. Böyle bir kaderim vardır benim. Ben giderim 20-30 verilir, hiçbir şey olmaz. 2000'de de gittiğimde Jardel gelmişti hatırlarsanız. Transferde kayıplar da olur. Galatasaray'a herhangi bir zamanda zarar vermeyi düşünecek en son kişi benim.''

Fatih Terim, yüksek maliyetli oyunculara karşı olduğunun ispatı olarak, Real Madrid'den Diarra'yı istememesini gösterdi. Almanya'da kampta oldukları dönemde Ali Dürüst ile görüştüklerini ve fiyatının yüksek olması nedeniyle vazgeçtiklerini belirten Terim, ''(Bu rakamlar fazladır Ali bey, vazgeçiyoruz) dedim. Ertesi sabah için randevu alınmasına rağmen görüşme iptal edildi. Hiçbir yerde çıkmadı bu, çünkü Ali Dürüst'le ben konuştum'' ifadelerini kullandı.

Ligin başlama tarihinin ertelenmesi nedeniyle Galatasaray takımına 1 hafta izin verildi.

Sarı-kırmızılı takımın 5 Ağustos'ta çalışmalara başlayacağı duyurulurken, Fiorentina ile İtalya'da bir hazırlık maçının oynanmasına da karar verildiği ifade edildi.



Kaynak:Habertürk

Arda mı, o da kim?

Liverpool Teknik Direktörü Kenny Dalglish, Galatasaray ile oynadıkları hazırlık maçının ardından basın toplantısı düzenledi. Türk basın mensuplarının Arda Turan ile ilgili sorusuna İngiliz teknik adam ilginç bir cevap verdi.

Adı bir dönem Liverpool ile de geçen Arda Turan'ın performansını nasıl bulduğu şeklindeki soru üzerine önce, ''Kim?'' diyen, daha sonra Arda'nın isminin tekrarlanması üzerine de, ''Kaç numara?'' ifadelerini kullanan Dalglish, daha sonra ''Ben sadece kendi takımımı izliyorum, rakip takımla ilgilenmiyorum'' yanıtını verdi.

Dalglish, Galatasaray taraftarı ve Türk Telekom Arena Stadı'nı da etkileyici bulduğunu belirtti.


Kaynak:Habertürk

Emenike Spartak Moskova'da!

Fenerbahçe, Emenike'yi 10 milyon Euro karşılığında Rusya'nın Spartak Moskova takımına verdiğini borsaya bildirdi.


Fenerbahçe'nin Kamuoyu Aydınlatma Platformu'na yaptığı açıklama şöyle:

Oyuncumuz Emmanuel Chinenye Emenike'nin bonservisinin 10.000.000 Euro (On milyon Euro) bedelle Spartak Moskova'ya verilmesi konusunda anlaşmaya varılarak sözleşmesi imzalanmıştır ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Kulübü ayrıca, Rus temsilcisi Spartak Moskova'ya satılan Emmanuel Emenike'nin, Türkiye'de yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle futbol hayatına başka bir ülkede devam etmek istediğini, daha fazla Türkiye'de kalmak istemediğini teknik heyet ve yönetime bildirdiğini ve ayrılmak istediğini, bunun üzerine Emenike ile ilgilenen Spartak Moskova ile temasa geçilerek anlaşma sağlandığını açıkladı.


MACERASI KISA SÜRDÜ
Fenerbahçe'nin 2010-2011 sezonunun ardından Kardemir Karabükspor'dan transfer ettiği Nijeryalı futbolcu Emmanuel Emenike'nin, sarı-lacivertli ekipteki macerası kısa sürdü.

Sarı-lacivertli kulüp, Kardemir Karabükspor'dan 9 milyon Euro'ya transfer edip, 4 yıllık sözleşme imzaladığı Emenike'yi Rusya'nın Spartak Moskova takımına sattı.

FORMA GİYMEDEN TRANSFER OLDU
Yeni takımıyla 2011-2012 sezonunun hazırlıklarına başlayan Nijeryalı futbolcu, sakatlığı nedeniyle takımının hazırlık maçlarında henüz forma giyemedi.

Nijeryalı futbolu Türkiye macerasında, Kardemir Karabükspor formasıyla 2009-2010 sezonunda Bank Asya 1. Lig'de çıktığı 28 maç 16 gol atarken, geçen sezon Spor Toto Süper Lig'de forma giydiği 23 maçta ise 14 gole imzasını attı.

FENERBAHÇE: EMENIKE GİTMEK İSTEDİ
Fenerbahçe Kulübü, sezon başında Kardemir Karabükspor'dan transfer ettiği Emmanuel Emenike'nin Türkiye'de yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle ayrılmak istediğini, bu nedenle oyuncu için Rusya'nın Spartak Moskova takımı ile anlaştıklarını bildirdi.

Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamada, ''Futbolcumuz Türkiye'de yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle futbol hayatına başka bir ülkede devam etmek istediğini, daha fazla Türkiye'de kalmak istemediğini teknik heyet ve yönetimimize bildirmiş ve ayrılmak istediğini dile getirmiştir. Bunun üzerine Emenike ile ilgilenen Spartak Moskova takımı ile temasa geçilerek anlaşma sağlanmıştır. Emenike'ye bundan sonraki futbol yaşamında başarılar dileriz'' denildi.


Kaynak:Habertürk

Sonradan Timsah!

BURSASPOR-FC GOMEL MAÇI DETAYLI İSTATİSTİKLERİ VE TÜM AYRINTILARIYLA HTSPOR ARENA'DA. HTSPOR ARENA'YA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN!


UEFA Avrupa Ligi’ndeki temsilcimiz Bursaspor,  3. tur ilk maçında sahasında FC Gomel'i
2-1 mağlup etti.

 Galeri için tıklayınız...


90 dakika boyunca sahada üstün olan taraf Yeşil-Beyazlı ekip olsa da hücum oyuncuları son vuruşlarda etkili olamayınca Bursa bir türlü öne geçemedi.


ATAMAYANA ATTILAR
Karşılaşmanın 42. dakikasında bir futbol terimi olan 'atamayana atarlar' adeta gerçek oldu. Bu dakikada ceza sahası içerisinde Bursasporlular'ın adam paylaşımını iyi yapamaması sonucu Kuzmianok Ihar attığı golle Gomel'i 1-0 öne geçirdi.

BURSA'YI SAVUNMACILARI UÇURDU
İlk 45 dakikanın bu skorla geçildiği mücadelede Bursaspor, ikinci yarının başında maça dengeyi getirdi. Yeşil-Beyazlılar, 52. dakikada defans oyuncusu Serdar Aziz'in attığı golle durumu 1-1 yaptı.

Bu golden sonra üzerindeki baskıyı atan Bursaspor, 72. dakikada ceza sahasında oluşan karambolde topu önünde bulan bir diğer savunmacı İbrahim Kaş'ın golüyle mücadelede öne geçmeyi başardı: 2-1.

TİMSAH FARKI AÇMAK İSTEDİ AMA...
Skor avantajını elde ettikten sonra çok rahat bir oyun ortaya koyan Bursaspor, farkı arttırmak için çabalasa da son vuruşlarda etkisiz kaldı ve mücadele Yeşil-Beyazlılar'ın 2-1'lik üstünlüğü ile sona erdi.

Temsilcimiz Bursaspor, bu sonuçla rövanş maçı öncesi avantajı cebine koydu.


BURSASPOR: 2 FC GOMEL: 1

STAT: Atatürk
HAKEMLER: Alain Bieri, Francesco Buragina, Christoph Erhard

BURSASPOR: Carson, Serdar, Stepanov, İbrahim Kaş (Dk.82 Ömer), Vederson, N'Diaye, Kirita (Dk. 69 Batalla), Ozan, Volkan, Turgay, Sercan (Dk. 88 Okan Deniz)
TEKNİK DİREKTÖR: Ertuğrul Sağlam

FC GOMEL: Adzimir, Yauseyenka Pavel, Siarhei, Kuzmianok Ihar, Mikalai, Kazeka Siarhei, Matveichyk Siarhei, Stasevich Ihar, Arthur (Dk.90 artı 1 Ihor), Illia (Dk.81 Andrei), Maksym (Dk.59 Platanov Pavel)
TEKNİK DİREKTÖR: Oleg Kubarev

GOLLER: Dk.52 Serdar Aziz, Dk.72 İbrahim Kaş (Bursaspor), Dk.42 Kuzmianok Ihar (FC Gomel)
SARI KARTLAR: Dk.54 Ozan, Dk.60 Turgay (Bursaspor), Dk.22 Maksym, Dk.60 Platanov Pavel, Dk.64 Matveichyk Searhei, Dk. 90 artı 4 Kuzmianok Ihar (FC Gomel)


İLK YARIDAN POZİSYONLAR
3. dakikada Bursasporspor atağında orta alandan hızla hareketlenen Ozan İpek, topu penaltı noktasına ortaladı. Turgay'ın üzerinden atladığı topa Volkan hareketlendi ancak konuk takım defansı zamanında bir müdahaleyle tehlikeyi uzaklaştırdı.
8. dakikada FC Gomel atağında, sol kanattan kazanılan korner atışını kullanan Stasevich Ihar topu arka direğe doğru ortaladı. Maksym'in kafa vuruşunda top yandan auta çıktı.
11. dakikada Bursaspor atağında sağ kanattan ceza sahasına giren Sercan, çaprazdan topa sert vurdu. Meşin yuvarlak kaleci Adzimir'de kaldı.
26. dakikada Bursaspor atağında sol kanattan hareketlenen Vederson topu penaltı noktasına doğru ortaladı. Turgay, o bölgeye doğru hareketlenirken FC Gomel defansı zamanında araya girerek topu uzaklaştırdı.
28. dakikada Bursaspor'un sağ kanattan kazandığı serbest atışı Vederson kullandı. Bu oyuncunun çaprazdan vuruşunda kimsenin dokunamadığı top direğin hemen yanından auta çıktı.
29. dakikada Bursaspor atağında Sercan'ın pasıyla ceza sahasının önünde buluşan Volkan topa sert vurdu. Defansa çarpan top kornere çıktı.
32. dakikada Bursaspor net bir gol pozisyonundan yararlanamadı. Sol kanattan hareketlenen Ozan topu arka direğe ortaladı. Volkan önüne düşen topu Turgay, bu oyuncu da ceza sahasına giren Kirita'nın önüne attı. Kirita'nın vuruşunda kaleye yönelen topa Sercan topuk vuruşuyla müdahale etti. Kaleci Adzimir, son anda topu tokatladı.
33. dakikada Bursaspor atağında soldan hareketlenen Vederson topu ceza alanına ortaladı. N'Diaye topu kafayla penaltı noktasına gönderdi. Pozisyonu iyi takip eden Stepanov'un kafa vuruşunda üstten filelere giden topu kaleci Adzimir son anda tokatlayarak kornere çeldi.
42. dakikada Gomel'in sol kanattan kazandığı serbest atışı kullanan Stasevich Ihar, topu kale alanı içine ortaladı. Pozisyonu iyi takip eden Kuzmianok Ihar, plase bir vuruşla topu filelere gönderdi: 0-1.

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
48. dakikada FC Gomel'den Maksym, Bursaspor defansının hatasından faydalanan Maksym, topu yaklaşık 30 metreden kaleye gönderdi. Direğe çarpan top auta çıktı.
50. dakikada Bursaspor atağında sağ kanattan hareketlenen Volkan topu kale alanına doğru gönderdi. N'Diaye'nin kafayla, Volkan'ın da ayakla vuramadığı topu konuk takım defansı uzaklaştırdı.
52. dakikada Bursaspor beraberliği yakaladı. Sağ kanattan kazanılan korner atışını kullanan Vederson topu ön direğe ortaladı. Pozisyonu iyi takip eden Serdar Aziz'in kafa vuruşunda top filelere gitti: 1-1.
56. dakikada Bursaspor net bir gol pozisyonundan yararlanamadı. Sağ kanattan şık çalımlarla ceza sahasına giren Volkan topu ön direğe ortaladı. Turgay'ın kafa vuruşunda kaleye giden topu Adzimir son anda tokatlayarak üstten kornere çeldi.
63. dakikada Bursaspor atağında orta alandan aldığı pasla sağ kanattan ceza sahasına giren Sercan topa çaprazdan sert vurdu. Kalecinin göğsünden dönen top Sercan'a çarptıktan sonra auta çıktı.
67. dakikada Bursaspor ceza sahası içinde oluşan karambolde topu önünde bulan Kazeka Siarhei'nin yerden vuruşunda top yandan az farkla auta gitti.
69. dakikada Bursaspor atağında sol kanattan hareketlenen Batalla topu diğer kanattan ceza sahasına giren Volkan'ın önüne attı. Volkan'ın, iki rakip defans oyuncusunu çalımladıktan sonra vuruşunda top autla sonuçlandı.
72. dakikada Bursaspor üstünlük golünü buldu. Sağ kanatta Volkan'ın düşürülmesiyle kazanılan serbest atışı kullanan Vederson topu kale alanı içine doğru gönderdi. Kaleci Adzimir'e çarpan top İbrahim'in önüne düştü. İbrahim, yakın mesafeden düzgün bir vuruşla topu filelere gönderdi: 2-1.
90 artı 1. dakikada sağ kanattan hareketlenen Volkan topu kale alanı içine ortaladı. Kaleci Adzimir'in göğsünden seken top Okan Deniz'in önüne düştü. Bu oyuncunun yakın mesafeden vuruşunda kaleci Adzimir topa iki hamlede sahip oldu.


Kaynak:Habertürk

28 Temmuz 2011 Perşembe

Cim Bom Liverpool'u dağıttı! -GALERİ-

Galatasaray, Türk Telekom Arena Stadı'ndaki hazırlık mücadelesinde İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool ile karşı karşıya geldi. Sarı-kırmızılı ekip, İngiliz takımını 3-0'lık skorla mağlup etmeyi başardı.

 Galeri için tıklayınız...


Yeni sezon öncesi hazırlık maçlarına devam eden Galatasaray, İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool ile Türk Telekom Arena Stadı'nda karşılaştı.  

MÜTHİŞ GOLLER
Maçın başından sonuna kadar oynadığı etkili futbolla izleyenleri kendine hayran bırakan sarı-kırmızılı takım, Milan Baros'un 8. ve 40. dakikalarda, Elmander'in de 85. dakikada attığı muhteşem golle Liverpool'u, TT Arena'da bu sezon çıktığı ilk maçta 3-0'lık skorla devirdi.

TARAFTAR UĞURLU GELDİ
Yeni sezon hazırlıkları kapsamında İngiltere Premier Lig ekiplerinden Liverpool'u Türk Telekom Arena'da ağırlayan Galatasaray, İstanbul'da taraftarı önündeki ilk maçı 3-0 kazanmayı başardı.

Tarihinin en kötü sezonlarından birini geride bırakan ve Avrupa kupalarına katılamayan Galatasaray'ın yenilenen kadrosuyla Liverpool önünde sergilediği performans, sezon öncesi taraftarlarını mutlu etmeye yetti.

Karşılaşmanın önemli bir bölümünde rakibine üstünlük kuran ve kalesinde Liverpool'a son derece az pozisyon veren Galatasaray takımının, özellikle tam saha presi ve ayağa pasa dayalı etkili oyunu dikkat çekti.

5. MAÇTA 2. GALİBİYET
Galatasaray, Liverpool galibiyetiyle bu sezon öncesi yaptığı 5. hazırlık maçında 2. galibiyetini aldı.

Daha önce yaptığı maçlarda Türkiyemspor Berlin'i 2-1 yenen ''Cim-bom'', Unterhaching'le 1-1 berabere kaldıktan sonra Twente'ye 1-0 yenilirken, İnter ile 0-0 berabere kalmıştı.

Özellikle İnter maçındaki futboluyla ışık veren sarı-kırmızılı ekip, Liverpool karşısında bir adım daha öne çıkarak, hem güzel futbol ortaya koydu hem de hazırlık maçlarındaki en gollü galibiyetini kazandı.

BAROS ESKİ TAKIMINA ACIMADI
Galatasaray takımında forvet arayışları sürerken, takımdan gönderilebileceği ileri sürülen isimlerden Milan Baros'un eski takımı Liverpool'a karşı sergilediği başarılı performans alkış aldı.

Karşılaşmanın 8. ve 40. dakikalarında iki şık ve zor gole imza atarak takımını galibiyete taşıyan isimlerin başında gelen Baros, ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi.

Çek futbolcu, ikinci yarıda oyundaki yerini Stancu'ya bırakırken, tribünlerin tezahüratları altında sahadan çıktı.

ELMANDER KALİTESİNİ GÖSTERDİ
Galatasaray'ın yeni transferlerinden Johan Elmander, Liverpool karşısında ikinci yarıda oyuna girmesine karşın, kalitesini göstermeyi başardı.

Maçın 66. dakikasında Kazım'ın yerine oyuna dahil olan Elmander, 85. dakikada attığı güzel golle de maçın skorunu belirleyen isim oldu.

Öte yandan, karşılaşmanın ilk yarısında ve ikinci yarısında birer kez takımlar için su molası verildi.

GALATASARAY: 3 - LIVERPOOL: 0

STAT: Türk Telekom Arena
HAKEMLER: Hüseyin Göçek, Baki Tuncay Akın, Erdinç Sezertam

GALATASARAY: Aykut (Dk. 46 Ufuk), Ujfalusi (Dk. 90 Semih Kaya), Gökhan Zan, Servet, Hakan (Dk. 66 Çağlar), Melo (Dk. 71 Ayhan), Kazım (Dk. 66 Elmander), Sabri (Dk. 87 Emre Çolak), Selçuk (Dk. 83 Ceyhun), Arda (Dk. 86 Culio), Baros (Dk. 75 Stancu)
TEKNİK DİREKTÖR: Fatih Terim

LIVERPOOL: Doni, Flanagan, Martin Kelly (Dk. 68 Ayala x), Kyrgiakos, Insua, Robinson (Dk. 46 Aquilani), Poulsen (Dk. 82 Coady), Shelvey (Dk. 68 Spearing), Degen (Dk. 46 Kuyt), Joe Cole, Carroll (Dk. 82 Wisdom)
TEKNİK DİREKTÖR: Kenny Daglish

GOLLER: Dk. 8 ve 40 Baros, Dk. 85 Elmander (Galatasaray)
SARI KARTLAR: Dk. 14 Shelvey, Dk. 33 Degen, Dk. 73 Spearing (Liverpool), Dk. 22 Hakan (Galatasaray)

İLK YARIDAN POZİSYONLAR
1. dakikada Sabri'nin ara pasıyla soldan ceza sahasına giren Baros'un vuruşunda top yandan auta gitti.
8. dakikada Galatasaray 1-0 öne geçti. Sağdan Ujfalusi'nin ortasında, ceza sahasında penaltı noktasında müsait durumda bulunan Baros'un gelişine yaptığı şık vuruşta meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-0.
24. dakikada Robinson'un uzun pasında ceza sahasında Gökhan Zan'ın müdahalede geç kaldığı pozisyonda top Carroll'a geldi. Bu futbolcunun kontrol edemediği meşin yuvarlak auta çıktı.
34. dakikada Kazım'ın sağdan ortasında, uzak kale direği dibinde Baros'un kafa vuruşunda top kaleciden döndü. Pozisyonun devamında Melo'nun ceza sahası sol çaprazdan sert vuruşunda meşin savunmaya çarparak, kornere gitti.
39. dakikada Selçuk'un pasında, Baros'un ceza sahasında önüne almaya çalıştığı topa geriden gelen Ujfulusi sert vururken, meşin yuvarlak kaleci Doni'nin müdahalesiyle kornere çıktı.
40. dakikada Galatasaray farkı 2'e çıkardı. Sağdan Selçuk'un kullandığı korner atışında ceza sahasında savunmadan seken topu Baros, arka direkte kafa ile filelere gönderdi:2-0.

İKİNCİ YARIDAN POZİSYONLAR
59. dakikada Kuyt'un sağdan yaptığı ortada, ceza sahasında Carroll'un kafa vuruşunda top üstten auta gitti.
64. dakikada sağdan çalımlarla ceza sahasına giren Kuyt'un pasında kale önünde Aquilani'nin vuruşunda, meşin yuvarlak kaleci Ufuk'tan döndü.
74. dakikada Sabri'nin ceza yayı önünden sert şutunda, top üstten auta çıktı.
81. dakikada Kuyt'un sağdan ortasında, ceza sahasında arka direkte Carroll'un kafa vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Ufuk'ta kaldı.
85. dakikada Galatasaray farkı 3'e taşıdı. Liverpool'un savunmasının kaptırdığı topu sol tarafta kontrol eden Ayhan'ın pasında, ceza sahasında Elmander gelişine yaptığı güzel vuruşla topu ağlara gönderdi: 3-0.
87. dakikada Sabri'nin soldan yaptığı ortada kale önünde iyi yükselen Gökhan Zan'ın savunma arasında yaptığı kafa vuruşunda top kaleciden döndü.


Kaynak:Habertürk