2 Temmuz 2010 Cuma

Süper Lig yabancı takımı Dünya Kupası'nda ne yapar?

Dünya Kupası’nı seyrediyoruz.
Taktiksel devrim ya da dönüşüm göremediğimiz A planına disiplinle bağlı takımların mücadelesini izlediğimiz bir turnuva takip ediyoruz.
Niyetim Dünya Kupası analizi değil. Niyetim, gerçekten de kötü bir lige sahip olup olmadığımız sorusunun yanıtı aramak. Biraz fantezi ile elbette. Şimdi size bir takım yazacağım. Sizler de oyuncu çıkarıp ekleyin. Yedekleri belirleyin ve kendiniz düşünün...
Turkcell Süper Lig’in yabancı oyuncularından kurulan bir takım Dünya Kupası’nda ne yapardı?

Benim dizilişim 4-1-3-2. Siz kendi takımınızı belirleyin.
Kaleci: Ivankov
Savunma: Lucas Neill - Lugano - Ferrari - Andre Santos
Savunma önüne tek önlibero: Ernst
Bu hattın önüne 3’lü orta saha: Kewell - Elano - Quaresma
Hücum hattı: Tek santrfor Baros ve hemen arkasında Alex

* *

Hasagiç’i, Souleymanou’yu, Bobo’yu, Colman’ı, Song’u, Vittek’i, Geremi’yi, Keita’yı, Stoch’u, Sivok’u, Tello’yu ve Makukula’yı da yedek belirledik diyelim. Bu 23 kişilik kadroyu da Bernd Schuster’e emanet ettik farz edelim. Bu takım Dünya Kupası’nda bence en azından son 16’ya kalır. Çeyrek ve yarı final için ise Hayal” denilemez. Turkcell Süper Lig çokça kötü yabancının cirit attığı bir platform olma yolundan en azından iyi bir 23 kişilik kadroya sahip hale gelmiş demektir. Bu sayıyı 40’lara, 50’lere çıkardığımızda ligimizin Avrupa standartlarında mücadele alanı da genişleyecektir.

'AYKUT' BİZİM ASKER ARKADAŞIMIZ MI?
Türk spor medyasında bir hastalık var. Bu hastalığın en önemli nedeni alışkanlık olsa da diğer önemli nedeni Türk teknik adamların yabancılara göre kendi işlerini önemsememeleri. Ya da ilişkilerini ‘cıvık’ tutmaları diyebiliriz. Geçen yıl Milli Takım’a ismi geçtiği dönemde Ertuğrul Sağlam için de “İsmini Ertuğrul’dan Sağlam’a geçirememiş teknik adam Milli Takım çalıştıramaz” diye bir yazı yazmıştım. Nitekim hem Ertuğrul Hoca bu yanlış tavrı değiştirecek mesafeyi doğru ayarladı hem de sezon sonu Türkiye tarihine geçen bir şampiyonluk kazanarak artık ismini Ertuğrul Sağlam olarak spor medyasının zihnine kazıdı.

Şimdi aynı yoldan Aykut Kocaman’ın da geçmesi gerekiyor. Baktım ki Aykut Kocaman da ‘Aykut’lu manşetler’e konu olmuş. Spor medyası yabancı teknik adamlara gösterdiği hassasiyeti yerli teknik adamlara da göstermelidir evet. F.Bahçe’nin teknik direktörü bizim asker arkadaşımız olmadığına göre soyadıyla anılmalıdır evet. Onunla ilgili haberlerde ‘Kocaman’, ya da en azından ‘Aykut Hoca’ tanımlaması yapılmalıdır ona da evet. Ancak Aykut Kocaman da maalesef bu yanlış geleneği değiştirecek yolun kariyer yapmaktan geçtiğini bilmelidir. Takımı onun bir hatasıyla yenildiğinde soyadına gönderme yapan manşetlere, başlıklara şimdiden hazırlanmalıdır. Ne yazık ki Türk teknik adamlar Türkiye’de işlerini yapmak için sadece kariyerlerini değil, adsoyadlarını da taşın altına koymak zorundalar.

AZİZ YILDIRIM'IN BAHANESİ KALMADI!
Hep ne diyordu? “Avrupa’da başarılı olamıyoruz çünkü tüm rakipler sınırsız yabancı ile sahaya çıkıyor. Biz 6 yabancıya mahkumuz. Türk oyuncular da Avrupa için yeterli standartlarda değil.” Şimdi 6+2+2 yabancı hakkı ile her takımın kadrosunda 10 yabancı oyuncu olabilecek. Yani bir Avrupa Kupası maçında F.Bahçe 10 yabancıyla sahaya çıkabilecek. Tek bir Türk oyuncu da kaliteyi bozmaz herhalde!!! Aziz Yıldırım’ın bahanesi kalmadı. Bu işin yabancının niceliğiyle değil niteliğiyle ilgili olduğu bu sezon ortaya çıkacak.

BEŞİKTAŞ BİR ÇABUK FORVETLE ÇOK İYİ BİR TAKIM OLABİLİR!
Şu ana kadar beni yeni sezon için en çok heyecanlandıran transferleri Beşiktaş yaptı. Schuster, takımın 2 sezondur alıştığı kimyaya (Mustafa Denizli rahatlığı) aykırı bir isim olmakla beraber kaliteli bir teknik adam. Kendisi sadece Real Madrid döneminden değil, Getafe’de mucizeler yarattığı dönemden beri saygıyla takip ettiğim bir isim. Ayrıca iddia ediyorum Quaresma, Schuster var diye geldi.
Takıma takviye konusunda ise Q7’nin ve Hilbert’in kadroya dahil olmaları, yönetimin ve teknik ekibin şu ana kadar doğru teşhisler yaptıklarını gösterir.

Kanat ortalarıyla en az gol atan büyük takım olan Beşiktaş, kanat hücumları sorununu azaltacak gibi görünüyor. Bence ligin iyi santrforlarından Bobo’nun da kadroda tutulduğu düşünüldüğünde Beşiktaş’ın bir de kapalı savunmaları göbekten çalımlarla açabilecek çabuk bir forvet oyuncusuna ihtiyacı var gibi görünüyor. Bunun yanı sıra bir de yerli sağ bek takviyesi takımın her hattını bol alternatifli bir görüntüye büründürür. 2 nokta transfer ve gönderilecek yabancının doğru seçilmesiyle (Malum, takımın neredeyse 20 yabancısı
var!!!) Beşiktaş ligin en dikkat çeken takımı olur.


Kaynak:Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder