Sayfalar

25 Nisan 2010 Pazar

Furbolun Euro Türkleri!

GAZETE HABERTURK / Alp ULAGAY


Onlar Avrupa’nın Türk kökenli futbol yıldızları. Kısaca futbolun Euro-Türk yıldızları her biri. 20 yıl önceki, 10 yıl önceki abileri gibi Türk Milli Takımı’nda değil, doğdukları,  büyüdükleri ve eğitimini aldıkları ülkelerin milli takımlarında oynuyorlar. Mesut Özil, Serdar Taşçı, Eren Derdiyok, Gökhan İnler gibi bu yıldız isimler Avrupa futbolunun yerin kuşağını temsill ediyorlar.


MESUT ÖZİL (23)
Werder Bremen ve Almanya
Bu sezon 27 lig maçında 8 gol atıp 15 asist vererek beklentileri boşa çıkarmadı. Fransız Zidane’ı örnek alan Özil, forvet arkası oynuyor.


SERDAR TAŞÇI (23)
Stuttgart ve Almanya
2008’de de Alman Milli Takımı antrenörü Löw tarafından ilk kez kadroya çağrıldı. Savunmadaki sağlam oyunu ve sürpriz golleriyle dikkat çekiyor.


DENZİ NAKİ (20)
St. Pauli ve Almanya
Bu sezon takımı St. Pauli’de 28 maçta 6 gol attı. 2008’de Avrupa şampiyonu Almanya U19 takımında oynadı. Halen Ümit Takım’da oynuyor.

GÖKHAN İNLER (25)
Udinese ve İsviçre
Bugüne kadar 34 kez A milli oldu. Defansif orta saha oyuncusu. 2008 Avrupa Şampiyonası’ndan sonra şimdi de Dünya Kupası’nda forma giyecek.

EREN DERDİYOK (21)
Bayer Leverkusen ve İsviçre
Bu sezon Bayer Leverkusen’e transfer oldu, 12 golle takımının uzun süre lider kalmasında önemli rol oynadı. 19 milli maçta da iki gol attı.


OĞUZHAN ÖZYAKUP (17)
Arsenal ve Hollanda
Bir yıl önce Arsenal’le iki yıllık sözleşme imzaladı. Hollanda Genç Milli Takımı formasıyla dünya şampiyonasına katıldı.


1994’ün Aralık ayı. Fatih Terim yönetimindeki Türk Milli Takımı, çok önemli bir Avrupa Şampiyonası maçına çıkıyor İstanbul’da. Rakip henüz birkaç ay önce Dünya Kupası’nda ikinci tura yükselmiş İsviçre. Bu maç öncesi alışılmadık bir durum var: İsviçre Milli Takımı’nda Türk asıllı bir oyuncunun da forma giymesi bekleniyor: Kubilay Türkyılmaz. O dönem Galatasaray forması da giyen forvet oyuncusu İsviçre Milli Takımı’nın en büyük kozlarından biri. İsviçre’nin neredeyse her maçında oynuyor ve bol bol da gol atıyor. Ancak, maç kadroları açıklanınca bir gariplik olduğu görülüyor. Türkyılmaz’ın ismi Türkiye’ye karşı oynayacak kadroda yok.


Çünkü bu milli maç öncesi adeta aleyhine kampanya var. Türklüğü sorgulanıyor. “Vatan haini” damgası vuruluyor Türkyılmaz’a. Hatta İstanbul’da yaşayan Türkyılmaz, Türkiye’ye karşı oynamaması için tehditler de alıyor. Türk insanı için bu tamamen kabul edilemez bir durum: Türk kökenli bir oyuncu hele de Türkiye’ye karşı bir başka ülke milli takımının formasını giyemez! O da haklı olarak korkuyor, biraz da sakatlığını bahane edip İsviçre’den affını istiyor. Maçtan bir hafta sonra bir Türk gazetesine verdiği röportajda “Ben gavur değilim” deme gereği hissediyor.


Kubilay Türkyılmaz örneği o dönem için çok istisnai bir durumdu ve Türk insanından tepki görüyordu. Özellikle Almanya’da yetişen Türkler, mutlaka Türk Milli Takımı’nda oynuyordu. Zaten tersi düşünülemezdi. Die Tageszeitung Gazetesi editörü Deniz Yücel de Türk kökenli gençlerin yıllarca ideolojik düşündüğünü söylüyor: “Almanya’da doğmuş olmalarına karşın zihinlerinde hep ‘Türkiye benim vatanım, onun için  oynamalıyım’ düşüncesi vardı. Çok eskilere gitmeye gerek yok. Yıldıray Baştürk ve  Altıntop kardeşlermilli takım tercihi yaparken hâlâ bu düşünce hakimdi.”


Şimdi tamamen farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bugün Almanya, İsviçre, Avusturya,
Hollanda’nın gerek A milli takımlarında gerek genç milli takımlarında Türk isimli
oyuncuların sayısı giderek artıyor. Doğdukları, büyüdükleri ve eğitimini aldıkları ülkenin milli takımlarında oynuyorlar. Profesör Ayhan Kaya’nın deyimiyle Euro-Türk oyuncular bu milli takımlarda yıldız oyuncu rolüne bile bürünüyor.


ALMANYA’NIN UMUDU
Örnek mi? İşte Mesut Özil. 21 yaşındaki hücuma dönük orta saha oyuncusu, üç yıldır
Alman Ligi’nde parlıyordu. Bir yıldır Alman Milli Takımı’nın da önemli oyuncularından biri. İlk A milli maçını geçen yıl şubat ayında Norveç’e karşı oynadı. Geçen sonbahardan beri her maçın kadrosuna girdi. İlk golünü de 4 Eylül’de Leverkusen’deki özel maçta Güney Afrika’ya karşı attı. Şimdi Alman futbolu ondan Güney Afrika’daki Dünya Kupası finallerinde de yıldızlaşmasını bekliyor. Ancak, Özil’in Alman Milli Takımı’nı seçme süreci sancısız değildi. 18 yaşından beri Alman genç milli
takımlarının formasını giymişti. İddialara göre A takım seviyesinde seçim zamanı
geldiğinde Türkiye’den Fatih Terim de onunla bir görüşme yaptı.


Ancak, Mesut ile babası Mustafa Özil düşündüler ve tercihlerini Almanya’dan yana kullandılar. Genç oyuncu birkaç ay sonra Alman basınına verdiği röportajlarda bu
kararını savundu: “Türkiye’de milli takımdan beni aradıkları şeklinde haberler tamamen yalan. Löw beni milli takımda görmek istediğini söyledi. Ben de kabul ettim.
Almanya’da doğdum, burada büyüdüm, eğitim aldım. Çoğu arkadaşım Alman. Genç ve
ümit milli takımlarında oynadım, zaten başka bir karar veremezdim.”


Keza Stuttgart takımının savunma oyuncusu Serdar Taşçı da tercihini Almanya’dan yana kullandı. 2008’de yine Joachim Löw tarafından önce kadroya çağrıldı sonra da eylül ayında Belçika maçında ilk kez 90 dakika sahada kaldı. Bu iki oyuncu çok büyük bir ihtimalle Almanya’nın Dünya Kupası kadrosunda yer alacak. Ama sadece onlar yok Almanya Milli Takımı’nın listesinde. İlkay Gündoğan, Ömer Toprak ve Deniz Naki gibi oyuncular da yakın dönemde bu ikiliye katılabilir Alman Milli Takımı formasıyla.


İSVİÇRE’DEKİ TÜRKLER
Almanya’da durum böyle. Peki ya İsviçre’de farklı mı? 15 yıl önce Kubilay Türkyılmaz İsviçre Milli Takımı’nın en büyük yıldızlarından biriydi. İki yıl önceki Avrupa Şampiyonası’nda ise İsviçre Milli Takımı tam üç Türk kökenli oyuncuyla çıktı. Hakan
Yakın, Gökhan İnler ve Eren Derdiyok Türkiye karşısında sahada yer aldılar. Aradan
geçen sürede İnler ve Derdiyok daha da önemli oyuncular haline geldi. Bu yılki Dünya
Kupası’nda da İsviçre forması giyecekler. Aynı şekilde 2008 Avrupa Şampiyonası’nda Ümit Korkmaz ve Ramazan Özcan Avusturya kadrosunda yer aldı. Muhtemelen 2012
Avrupa Şampiyonası elemelerinde belki onları değil ama Yasin Pehlivan’ı, Ekrem Dağ’ı ve Veli Kavlak’ı Türkiye karşısında izleyeceğiz.


5-6 EURO-TRÜK'LÜ MİLLİ TAKIM OLUR MU?
Yakın dönemdeki bu artış akıllara şu soruyu da getiriyor: Acaba 5, 10 veya 15 yıl sonra Fransa Milli Takımı’ndaki Afrika kökenlilerin hakimiyeti gibi Euro-Türklerin çoğunluğa çıktığı bir Alman Milli Takımı olur mu? Deniz Yücel’e göre Türk kökenli gençler Alman Milli Takımı’nı kariyerleri için de seçiyor. “Bu sayede şampiyonluk kazanma ihtimalinin daha yüksek olacağını düşünüyorlar. Bu gidişle orta vadede
Alman Milli Takımı’nda 5-6 Türk oyuncu birden yer alabilir.” Frankfurte Allgemeine Zeitung Gazetesi futbol editörü Roland Zorn da bu konuda Mesut Özil’in bir itici güç
olacağını düşünüyor. “Özil şimdiden Almanya’daki genç Türkler için bir emsal oldu. Gelecek yıllarda daha fazla Türk kökenli oyuncu Alman Milli Takımı’nda oynayabilir.”
Yıllardır Berlin’de yaşayan spor yazarı İmran Ayata’ya göre de 15 yıl sonra çok farklı bir tablo görebiliriz. “Son nüfus sayımlarına göre Almanya’da 6 yaş altı çocukların
yarısından fazlası göçmen ailelerden geliyor. Belki de 15 yıl sonra Alman Milli Takımı’nda çoğunluk göçmen çocuklarına geçecek.”


GENÇ MİLLİ TAKIMDA TÜRK SAYISI DAHA ÇOK
A Milli takımdan genç milli takım seviyesine indikçe Türk kökenlilerin sayıları giderek
artıyor. Örneğin Almanya’da 19 yaş ve altındaki genç milli takımların kadrolarına bakınca Türk isimli Alman gençlerinin sayısına şaşıyorsunuz. Almanya 16 yaş altı
genç milli takımın kadrosu çok iyi emsal teşkil ediyor. 31 kişilik aday kadroda tam 8 Euro-Türk genci var: Robin Yalçın, Kaan Ayhan, Levent Ayçiçek, Emre Can, Koray
Kaçıroğlu, Olkan Aydın, Sercan Demirbaş ve Samed Yeşil. Geçen yıla kadar U16 takımını çalıştıran ve halen U17 Milli takımının antrenörlüğünü üstlenen Stefan
Böger bu artışı normal bulanlardan biri: “Benim takımımda da halen 2- 3 Türk kökenli oyuncu var. Bu oyuncular ve diğerleri Almanya’da doğdu, burada futbol eğitimini aldı.
Alman milli takımlarını seçmeleri de gayet doğal. Nasıl diğer oyucularda bireysel ve kolektif özelliklere bakıyorsam Türk kökenliler için de aynısı geçerli. Ve onların da bu yönlerden diğer gençlerden hiçbir eksiği yok.”


YENİ YASANIN ETKİSİ
Aslında, yaklaşık 40 yıldır başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde
yaşıyor Türk göçmenler. Belki de, bu ülkelerdeki Türk kökenlilerin tıpkı Mesut Özil ve Serdar Taşçı gibi ama çok daha önce bu tercihi yapması gerekirdi. Ama, bu çıkış
ancak son birkaç yıldır gerçekleşti. Bunun sportif ve siyasal nedenleri vardı. Bir kere Almanya’nın katı vatandaşlık yasası  nedeniyle Türk göçmenlerin gözü hep Türkiye’ye dönüktü. Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi siyaset bilimci ve Euro-Türkler kitabının yazarlarından Ayhan Kaya’ya göre Almanya, Belçika veya Fransa’daki Türkler yıllarca
bu ülkelerde hep bir misafir gibi algılandı: “Burada sorunu önce ev sahibi ülkenin kurumlarında, yasalarında ve politikalarında aramak lazım. Sizin vatandaşlık yasanız ne kadar iyiyse entegrasyon da o kadar iyi olur. Örneğin Alman vatandaşlığı
yüzyıllardır ırka ve etnisiteye dayalıydı. Ama özellikle son 10 yılda Almanya hızla değişti. Misafir ve gurbetçi gibi sözler azaldı. 1 Ocak 2000’de yürürlüğe girenyeni vatandaşlık yasasıyla birlikte 900 bine yakın Türk kökenli göçmen Alman vatandaşlığına geçti. Biz de Euro-Türkler terimini kullanmaya karar verdik.”


BAKIŞ AÇISI DEĞİŞTİ
ESSCA Avrupa Entegrasyon Merkezi Müdürü Albrecht Sonntag daha da ileri gidiyor ve
bu yeni yasanın Türklerin yolunu açtığını söylüyor. “1999’da Gerhard Schröder yönetimindeki koalisyon mevcut hukuki yapıyı değiştirdi. Alman vatandaşlığına
daha kolay geçme yolu açılınca Türk kökenli gençlerin de zihninde yeni bir anlayış belirdi. Bu sayede en azından genç kuşaklar için kendilerine şu soruları sorma imkanı doğdu: ‘Gerçekten Almanvatandaşlığına geçebilir miyim?’, ‘Alman Milli Takımı’nda oynayabilir miyim?” Buna paralel olarak Almanya Futbol Federasyonu da bakış
açısını değiştirdi. Son yıllarda minik takımlardan itibaren Euro-Türk gençleri daha iyi takip ediyorlar. Alman futbol sistemi içinde yetişmiş genç oyuncuları diğer ülkelere kaptırmamak için milli takımların kapılarını onlara açtılar. Tabii bu gelişmelerle Euro-Türk gençlerin bakış açıları da değişti. Ebeveynlerinin sürekli Türkiye’ye dönük bakış açıları bu yeni kuşakta kaybolmaya başladı. Gazeteci Deniz Yücel’e göre bu gençler için Alman Milli Takımı’nda oynamak artık doğal bir durumdu. “Son yıllarda Alman Milli Takımı’ndaki Kuranyi gibi, Asamoah gibi başka ülkede doğmuş oyuncuları gördüler ve kendileri için de bir yer olduğunu düşünmeye başladılar. Bu sefer Almanlar benimle Türkiye’den daha önce ilgilendi. Beni yetiştirdiler. Ben de Alman Milli
Takımı’nı seçiyorum’ demeye başladılar.”


Kaynak:Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder